English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Hubble

Hubble traduction Français

175 traduction parallèle
Lucy'yi en son Bay Hubble'ın erzak dükkanında gördüm
La dernière fois que j'ai vu Lucy, c'était chez M. Hubble, le cantinier.
Merhaba, Bay Hubble.
Bonjour, M. Hubble.
Teşekkürler, Bay Hubble.
Merci, M. Hubble.
Senin gibi küçük ve tatlı bir kız için oldukça ağır.
C'est lourd pour une petite fille. Allez, Chris Hubble, ça n'est pas vrai...
O Chris Hubble, satıcının oğlu.
C'est Chris Hubble, le fils du cantinier.
- Chris Hubble mı?
- Chris Hubble? - Oui.
Bu baş harfler C.H.,... erzakçının oğluna, Chris Hubble'a ait...
Les initiales C.H. sont les initiales du fils du cantinier, Chris Hubble...
Bu nedenle benim vardığım tek mantıklı çıkarım, Chris Hubble, Lucy Dabney'e vahşice saldırmış ve öldürmüştür, Ve Kıdemli Çavuş Rutledge bu suçlardan dolayı masumdur.
Donc je maintiens que la seule conclusion possible est que Chris Hubble a violé et assassiné Lucy Dabney, et que le sergent-chef Rutledge est innocent de ces crimes.
Savunma makamının, bu mahkemeye yaptığı, Zalimce ve sakar ataklardan dolayı tessüf ederim suçluluğun yükünü Kalbi kırık Bay Hubble'ın ölmüş ve masum oğlunun üstüne atıyor
Je ne peux que déplorer, tout comme ce tribunal, la tentative cruelle et maladroite de l'avocat de la défense de rejeter la culpabilité sur le fils décédé de cet homme au cœur brisé, M. Hubble.
Tanrıdan korkan bütün güney-batı kadınları bu haçı takar.
La plupart des femmes du sud-ouest sont très ferventes. CHRIS HUBBLE?
Bay Hubble, lütfen kürsüye gelirmisiniz?
M. Hubble, voulez-vous témoigner, je vous prie?
Buraya gelin, Bay Hubble.
Venez ici, M. Hubble.
Tamam, Bay Hubble.
Ça va aller, M. Hubble.
Bay Hubble, niçin bana Fort Linton da Lucy'nin haçını tanımlayamadınız?
M. Hubble, pourquoi m'avez-vous dit à Fort Linton que vous ne pouviez pas identifier cette croix?
- Devam edin, Bay Hubble.
- Poursuivez.
- Chandler Hubble.
- Chandler Hubble.
Neden, Bay Hubble.
M. Hubble...
- O gün karışık egzoz yedi.
- Nous avions mangé du "hubble bubble" ce jour la.
- Karışık egzoz mu?
- hubble bubble?
Hubble gibi uzaya yerleştirilen teleskoplar en uzak ve en eski galaksilerden gelen ışığı yakalamakta ve bize kozmosun çok daha net görüntülerini ulaştırmaktadır.
Les télescopes spatiaux comme Hubble, ont pu capturer la lumière des plus lointaines et des plus anciennes des galaxies, en nous donnant des images largement plus claires du Cosmos.
Humason ve akıl hocası, astronom Edwin Hubble en uzak galaksilerden gelen ışıklarla oluşan Doppler değişimini çözmek için devamlı çalışıyordu.
Ceci faisait partie du programme... suivi par Humason et Edwin Hubble, son mentor... pour mesurer le décalage Doppler des galaxies lointaines.
SAGAN : işleri zor ve sıkıcıydı ancak Hubble ve Humason başarılı bir şekilde Büyük Patlama'nın delillerini topladıklarının farkında değillerdi.
C'était un travail difficile, pénible et ennuyeux... mais, sans le savoir... Hubble et Humason étaient en train de prouver... l'existence du big-bang.
Humason ve Hubble Büyük Patlama'yı keşfetmişti.
Humason et Hubble avaient découvert le big-bang.
Humason ve Hubble tam da bunu buldu.
C'est ce qu'avaient découvert Humason et Hubble.
* Hubble Sabiti ve kırmızıya kaymayı unutmuşsun.
Vous avez oublié la constante de Hubble et le décalage vers le rouge.
Kanıtları halktan gizlemek için, Hubble Teleskopu'nun ve...
L'échec du télescope Hubble et de la sonde Mars Observer a été assimilé
Hubble teleskopu, Mars Observer ve şu andaki görevle ilgili her şeyi istiyorum.
Tout ce qui porte sur le télescope Hubble, Mars Observer, Challenger et la présente mission orbitale.
Bugün... Hubble teleskopuyla olağanüstü bir keşif yapıldı. Perkinsville, Kansas çarşamba, 10 Mayıs 16 : 28
Une grande découverte a été faite par le télescope Hubble.
Hubble'dan gelen veriler deşifre edilerek... MIT'de ki en güçlü bilgisayarlar tarafından incelendi.
Ses informations ont été décodées puis analysées par les puissants ordinateurs du MIT.
Kusura bakma, Ajan Scully, ama bu sanki Hubble'dan alınmış gibi duruyor.
Sauf votre respect, agent Scully, on dirait une image prise par le télescope Hubble.
- S.D.I., ben, uçuş yöneticisiyim.
Pointez Hubble dessus.
- Hubble teleskobunu hemen oraya çevirmenizi istiyorum.
Tout de suite! Bien reçu.
Hubble'ı yönlendiriyoruz!
On bouge Hubble!
Yıldızları izleyen Hubble teleskopu var. Bizi izleyen 100 casus uydusu var.
Pour un Hubble pointé sur les étoiles, ils ont cent satellites-espions.
NASA, Hubble'ın açısını değiştiriyor şu anda.
La NASA est en train de repositionner le Hubble.
Ayrıca o Hubble Teleskobu, Himball değil.
Et le télescope, c'est Hubble, et non pas Himball.
Bayan Hubble dönene kadar şuraya otur.
Assieds-toi là jusqu'à ce que Mme Hubble revienne.
- Hubble!
HubbeII.
Evet! Kesinlikle Hubble!
Ça fait trés HubbeII.
- Hubble kim?
Qui est HubbeII?
- Hubble! "Olduğumuz Gibi"..... filmindeki Robert Redford'un karakteri.
Robert "HubbeII" Redford dans Nos plus belles années. J'adore ce film.
- Kızın çok güzel, Hubble.
"Ton amie est ravissante, HubbeII."
- Hubble Teleskobunu.
- Le Télescope Hubble.
Spider, Hubble, Nit....
Spider, Hubble, Nit...
Hubble'ın Diğer kurbanlar hakkında konuştuklarını duydun.
Tu as entendu Hubble parler des autres victimes.
Everett Hubble'ın karısı mı?
La femme d'Everett Hubble?
- Hubble'ın ne söylediğini duydun.
Tu as entendu Hubble.
Hubble'ın söylediklerini duydun.
Tu as entendu ce qu'a dit Hubble.
Hubble çocuğu gibi değil.
Pas comme le fils Hubble.
Bay Hubble,
M. Hubble, c'est quand le colonel Fosgate allait attirer l'attention sur la veste
Hubble.
HubbeII.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]