Inkar etme traduction Français
183 traduction parallèle
Birlikte olduğumuz zamanlar mutluyduk, en azından bunu inkar etme.
Mais admets qu'on s'est bien amusé.
- Boşuna inkar etme.
- Ne niez pas!
Hiç inkar etme.
Ne niez pas.
Bilerek yaptın Gary, inkar etme.
Vous l'avez fait exprès. Ne le niez pas.
Bunu inkar etme. Seçim şansı yok biliyorsun.
Je sais, vous prenez ce qui est à votre portée.
Bu beyler kim olduğunu biliyor, bu yüzden inkar etme.
Ces messieurs t'ont démasqué. Inutile de nier qui tu es vraiment.
Asla Dulcinea olduğunu inkar etme.
N'oubliez jamais que vous êtes Dulcinéa.
Sen polissin, inkar etme!
Vous êtes de la police, ne niez pas.
Ve sen olduğunu inkar etme.
Je sais que c'était vous.
Ne o inkar etme?
- Quoi?
Bana o gözle bakmadığını inkar etme Muffy.
Non, ne me dis pas que tu n'as pas des vues sur moi, Muffy.
Yaptın, inkar etme.
Et tu le sais.
Gösteriden beraber ayrıldınız, inkar etme sakın.
Vous êtes partis ensemble, ne le nie pas!
Her zaman ortaya çıkar ve bana etrafta patronluk taslarsın, bunu inkar etme!
Tu m'as fait passer pour un minus.
- Bunu inkar etme. Yapma, Marion.
- Ne nie pas, Marion.
Sakın inkar etme.
Ne nie pas.
Aklından geçtiğini inkar etme.
Ne protestez pas. L'idée vous a effleuré.
Bir şeyler çeviriyorsun. Sakın inkar etme çünkü bu işin kitabını ben yazdım.
Tu as une combine, et ne me dis pas non, je connais!
Sakın inkar etme. Bu güvenin seni dayanılmaz yapıyor.
Je trouve votre assurance irrésistible.
İktidar yapısındaki herkesin... makul oranda inkar etme şansı var.
Ceux qui savent, dans la hiérarchie, disposent de la dénégation plausible.
İçindeki şiddeti inkar etme, Kira.
Ne reniez pas la violence qui est en vous, Kira.
Sakın inkar etme.
Ne le nie pas.
Birçok şeyi inkar etme konusunda bayağı ısrarcı.
Elle la refuse systématiquement.
Çakılıp kaldık! Sakın inkar etme!
Si, on piétine!
Hükümetimizin inkar etme politikasına gösterdiği hassasiyetinin aynısını gösteriyoruz.
Je rejette comme vous la politique de dissimulation.
Çok disiplinli bir programa bağlı kalarak inkar etme ve yatağımı ıslatma faaliyetinde bulundum.
En m'astreignant à un programme rigoureux de dénégation... et de pipi au lit.
Yaşamış olduğun duygusal etkiyi inkar etme.
Acceptez l'impact émotionnel que cette expérience a eu sur vous.
Aramızda bir şeyler var, inkar etme.
"There is something between us, don t deny it"
- İnkar etme.
Ne le niez pas.
- İnkar etme. Milletten duydum.
J'ai entendu des choses.
Hayır, hayır. İnkar etme zahmetine girmeyin.
Non, inutile de le nier.
Johnny'e delice aşıktın. İnkar etme. Seni gördüm.
Tu étais folle de Johnny... c'est incontestable.
İnkar etme, Lucy.
Dites-le franchement.
İnkar etme dedim!
Avouez-le donc!
İnkar etme!
Ne le nie pas!
İnkar etme Paul bu adamı saklıyordun.
Ne niez pas, Paul. Vous nous cachiez cet homme.
İnkar etme Venedik'in cazibesini
Ne me dis pas Que Venise ne t'attire pas
İnkar etme.
Tu le sais bien.
İnkar etme, Ethel. Çevirdiğiniz dolabı, o odadan çıkar çıkmaz sezdim.
Inutile de mentir, j'ai bien vu son manège.
- Evet. İnkar etme, yoksa buna inanır.
Ne nie pas, sinon il le croira.
Lütfen, inkar etme. General ne demişti?
Qu'a dit le Général?
- İnkar etme.
- Admets-le.
- İnkar etme.
- Ne le nie pas.
İnkar etme yoksa seni mahkemeye götürürüm.
Ne le niez pas ou je vous enverrai en justice.
İnkar etme, çok sürükleyici bir yazı.
Je l'avoue, c'est bouleversant!
Bunu inkar ederek bize hakaret etme.
Ne nous insultez pas en niant les faits.
İnkar etme işte, flört ediyordunuz.
Vous avez flirtouillé.
İnkar etme, Lloyd.
Ne nie pas, Lloyd.
- İnkar etme.
- Arrête de le nier.
Seni iyi tanırım Stiva. Suçlusun. İnkar etme.
Tu es responsable, ne le nie pas.
İnkar etme düzeyin biraz fazla yüksek.
Tu nies trop fort!