Isimler traduction Français
1,647 traduction parallèle
Dinle beni, uykudan uyan ve bana bazı isimler ver hemen.
Écoute, arrête de faire le malin, et donne-moi des noms, tout de suite.
Peki bu isimler ne?
Que sont ces surnoms?
Bu bebek adları sitesine göre, senin büyük annenin zamanlarında doğan kızların % 48 " inin isimler M ile başlıyormuş.
Selon ce site, 48 % des femmes nées à l'époque de ta grand-mère avaient un nom commençant par "M".
Bana isimler takma.
Alors ne m'insulte pas.
Seni isimler, adresler ve diğer şeyler için arayınca, Vanessa merak etmeyecek mi?
Ça gênerait pas Vanessa que je t'appelle avec des noms, des adresses? Ça poserait pas de souci?
Sonunda, Listedeki birbiriyle alakasız isimler arasında bağ kurabilecek Cıa'deki tek ismi aramalıydık..
Je t'ai fait sortir de chez Angleton, et si J'ai eu tort, que tu as tué les Cubains, trahi les Hongrois et tué Lili, si tu as tué Lili,
Eğer o listedeki isimler açığa çıkarsa...
Si les noms de cette liste ressortent...
Ama meşhur isimler defterinde bulamazsın ismimi
Mais tu ne trouveras pas mon nom dans ton livre Qui Est Qui?
Milletin müzik için ne pis isimler uydurduğu hiç önemli değil cidden.
Peu importe les noms méchants que les gens inventent pour la musique
ve bu isimler arasında, ilk aklıma gelenler... aklıma gelmedi.
Et a vrai dire, j'ignore quels sont ces noms.
Bütün bu isimler arasında, Kenyalılara da dikkat etmeliyiz.
Parmis les coureurs que nous devrions garder a l'oeil les hommes du Kenya.
Bu isimler size bir şey ifade ediyor mu?
Ces noms vous interpellent?
Bu isimler nereden geliyor?
D'où viennent ces noms?
Ve sırta yapıştırdığınız o isimler aklınıza gelince keşke bu adama daha iyi davransaydım diyeceksiniz.
Et quand vous retournerez bosser au fast-food, vous vous direz : "J'aurais dû être sympa avec lui."
Ünlü isimler, 100 gün süren ve 1.000.000 insanın hayatına mal olan soykırımdan kurtulanlar için para yardımı toplamaya çalışıyor.
L'aide se déverse en masse sur Kigali, et plusieurs célèbres ont promis de lever des fonds pour aider les rescapés du génocide.
En azından ünlü isimler ona eşlik edecek.
Il est bien entouré, on peut le dire.
Büyük isimler Real Madrid için oyuna daha fazla yoğunlaşmalı.
Les grands noms devraient se manifester.
Gördüğümüz tüm isimler şimdiye kadar etkili olamadılar.
Ils se font trop discrets, ce soir.
Altın bir yüzük. İçinde isimler yazıyor.
Une alliance en or, avec des noms gravés.
- İsimsiz Alkoliklerde isimler....
Aux Alcooliques Anonymes, on est...
İstifa mektuplarının gönderildiği isimler arasında Enerji Bakanı Spencer Abraham, Kültür Bakanı Anne Veneman ve de Eğitim Bakanı Rod Paige bulunuyor.
D'autres ont suivi, comme le ministre de l'Énergie, Spencer Abraham, Anne Veneman, ministre de l'Agriculture et Rod Paige, ministre de l'Éducation.
- Ne şahane isimler.
- de bien jolis prénoms.
Tabancanın adı bir şey olmalı. Tabancana Ed, Darrell ya da Jimbo gibi isimler takarak ortalıkta dolaşamazsın. Kulağa hoş gelmiyor.
Tu me vois donner à mes colts des noms comme Ed ou Jimbo?
Ve isimler Marianna Molnar ve Treszka Balogh, Erzsebet Ondrushko'yu eğiten iki cadı.
Et les noms Marianna Molnar et Treszka Balogh, les deux sorcières qui ont formé Erzsebet Ondrushko.
Yeni isimler, yeni haberciler, aynı bildik hikaye.
Les mêmes.
Mark Antony'den yeni isimler geldi.
D'autres noms de Marc Antoine.
Soy isimler var, aylar önce imzalanmış.
Les noms de famille. Ça dure des mois.
Burası polis merkezi değil. Biz burada kod isimler kullanırız.
Dans la police, on utilise des noms de code.
Davaya çağrılan isimler yayınlanmak üzere.
Cette affaire implique des comparutions.
Ama Scott, Hunter, Tag, Chase gibi isimler istiyor
Mais Scott continue de me donner des noms tels que Hunter, Tag, Chase.
Ben ipuçları ve isimler istiyorum.
Je veux des pistes et des noms.
* Yüzler dışında her şey değişir * * isimler ve trendler *
* Nothing changes but the faces, the names, and the trends
Onları sürekli takip etmiş ve her birine farklı isimler koymuş.
Il se passe ça en continu, et à un moment donné, il étiquette chacune de ces personnes.
- Tanıdığım harika isimler var, ve harika masaj yaparlar.
- N'importe qui. - Je connais des super masseuses.
Bir an Laverne için yas tutuyoruz, bir sonrakinde gülünç takma isimler uyduruyorsunuz.
On est en deuil et tu inventes des surnoms pareils?
Ben ve Alex geceleri arka bahçemde uzanır takım yıldızlarına isimler takardık.
Alex et moi, on restait allongés dans mon jardin la nuit, On inventait des noms aux constellations.
Kafeteryadaki kızlardan biri kimliklerde sahte isimler fark etmiş.
Un des employés de la cafétéria a remarqué plusieurs noms suspects sur les cartes d'étudiants.
İsimler sahte olmalı.
Ces noms doivent être faux.
İsimler ve paranın nereye transfer edileceği. - Ödeme yapılıyor mu?
- Les noms et le lieu de la transaction.
- İsimler?
- Noms?
Başka isimler de var.
Il y avait d'autres noms que j'aurais préférés je pense, mais hum...
Peki ya verdiğim o diğer isimler...
Il y en a eu d'autres...
İsimler, tarihler, hayalet mekanlar, yurtdışındaki iş birlikçilerimiz. Bütün operasyonlar.
Il a en main les dates, les noms, les sites, nos informateurs dans chaque pays, pour chaque opération.
Üzerinde isimler var.
Avec des noms gravés.
İsimler, adresler istiyorum.
Je veux avoir des noms, je veux avoir des adresses,
İsimler.
- Des noms.
İsimler.
- Des noms maintenant.
İsimler, tarihler ve yerler toplamından da öte bir şeydir.
C'est beaucoup plus que des dates et des lieux.
İsimler benim hobimdir.
Allez.
İsimler, kimlik tespitinin ailelerden onay beklediği için... daha açıklanmıyor.
Leurs noms n'ont pas été dévoilés, les corps sont en attente d'identification et de notification aux familles.
İsimler!
Des noms, des noms!