English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ I ] / Istasyon

Istasyon traduction Français

1,384 traduction parallèle
Bayan Joan Beary, lütfen Amtrak istasyon bürosuna gidiniz.
Madame Joan Leary est demandee au comptoir Amtrak.
Peki ya... o istasyon ne durumda?
- Et sur cette station?
Bay Tuvok, Chakotay ile ben, Torres ile Kim'i ararken senin işin, o istasyon hakkında, öğrenebildiğince bilgi öğrenmek olacak.
M.Tuvok, pendant que Chakotay et moi chercherons Torres et Kim, réunissez le plus d'informations possibles sur cette station.
Beşinci gezegene doğru, enerji atışları yapan istasyon hakkında herhangi bir fikriniz var mı?
Que savez-vous de la station qui envoie de l'énergie sur la Ve planète?
Galaksinin başka bir yerlerinden, buraya o istasyon tarafından sürüklendiniz ve geri dönmeye çalışıyorsunuz.
On vous a enlevés à votre secteur de la galaxie et amenés ici contre votre volonté.
Aynen senin gibi, istasyon tarafından kaçırılıp, buraya getirildim.
J'ai été moi aussi kidnappé.
Kaptan, istasyon, yüzeye bir çeşit silah ateşliyor.
La station fait feu à la surface.
Eğer istasyon, Okampa'nın enerji kaynağının tabanını oluşturuyorsa Bakıcı neden enerji alıcısını mühürlüyor.
Pourquoi le Pourvoyeur fermerait-il les conduits d'énergie?
Eğer yapabilirsek, istasyon sayesinde tekrar eve dönmek istiyoruz.
Nous allons nous téléporter à bord pour trouver le moyen.
Ve benimde, hiç kimsenin, o istasyon üzerinde bulunan teknolojik şeylere ulaşmasına izin vermek gibi bir niyetim yok.
Je ne laisserai personne détenant vos avancées aborder la station.
Kazon gemisi istasyon ile çarpıştı.
Le vaisseau kazon est entré en collision avec la station, capitaine.
Şu anda bu istasyon, yok edilemeyecek.
Cette installation ne pourra plus être détruite.
O istasyon, bizim eve dönebilmemizin tek yolu.
C'est notre seul moyen de rentrer!
Yaklaşık 10 yıl evvel bir TV konferansı gibi bir yerdeydim... ve o istasyon müdürüne rastladım... ve onu mektup yazma ustalığı için kutladım.
Il y a une dizaine d'années, pendant une conférence, j'ai rencontré le patron de la station en question, et je l'ai félicité pour ses talents d'écriture.
İstasyon Klingon saldırısında ağır hasar almış olmasına rağmen tamirat beklenenin çok ilerisinde ve istasyondaki hayat normale dönmeye başladı bu da, geriye son bir bitmemiş işimin kaldı anlamına geliyor.
La station a subi de gros dommages, mais les réparations avancent bien, et la vie a repris son cours normal. Il me reste une démarche délicate à accomplir.
Sadece istasyon personeli ve birkaç özel kişi.
Pour le personnel de la station et quelques invités.
6. istasyon, geliştirilmiş izlemeyi açın.
Station 6, passez en hyperdétection.
Bu istasyon da onların gökyüzündeki yuvaları.
Oui, et cette station est leur nid dans le ciel.
Sabotaj yaptığı istasyon değil.
Ce n'est pas la station qu'il sabote.
Gerçekten sağlam bir kanıt yoksa istasyon komutanının oğlunu tutuklamazsın.
Crois-tu qu'on arrête le fils du commandant de la station sans avoir des preuves accablantes?
Hayır istasyon değil.
Non, pas la station.
Umuyoruz ki istasyon...
Nous espérions pouvoir...
Yatakta uyurken istasyon bir patlama ile sarsıldı.
Je dormais quand la station a été secouée par une explosion.
Eğer gelecek gördüğüm şekilde gelişirse,... zaten pek çok kişi istasyon patladığında ölecek.
Si le futur se déroule comme je l'ai vu, beaucoup de gens mourront lors de l'explosion.
Ve sensörlerimize göre, bu istasyon tam olarak 300 yaşında.
D'après nos détecteurs, la station a au moins 300 ans.
Keşfettiğiniz istasyon, tarafında bakıcı diye adlandırılan bir varlığın kontrol etmesi ile buraya getirildiniz.
La station que vous avez découverte est sous le contrôle du Pourvoyeur.
Voyager'ın bütün mürettebatı istasyon tarafından biraz önce götürüldüler.
Tous les membres d'équipage viennent d'être enlevés.
Burası hangi istasyon?
Quelle station est-ce?
Ama,'Britanya Müzesi'diye bir istasyon yok ki.
Mais il n'y a pas de station British Museum.
İlk dört istasyon ya yok oldu, ya da ortadan kayboldu. Pek güvenli bir yer değil.
Les quatre premières stations ont été détruites ou ont disparu... ce n'est donc pas un lieu très sûr.
Kaptan için çalışıyorsunuz. Bu istasyon ve benim için çalışıyorsunuz.
Vous bossez pour le commandant, pour la station et pour moi.
Bittiği zaman istasyon zaman yolculuğu için dengelenmiş olacak.
Quand fini, on stabilise station pour voyage dans le temps.
İstasyon cevap vermiyor.
- Aucune réponse.
İstasyon tarafından tarandık, Kaptan.
La station nous scanne.
İstasyon tarafından buraya getirilmeden önce sizi bulmak için görevlendirilmiştik.
- Nous étions à votre recherche quand la station nous a amenés ici.
İstasyon tarafından yapılan enerji atışlarının izlerini, takip ettiğimizde yakınlarda bulunan bir sistemin beşinci gezegeni olduğunu tespit ettikten sonra, Kim ve Torres'in oraya bir şekilde ışınlandıklarına, inanmaya başladık.
Nous avons remonté les faisceaux Jusqu'à la Ve planète du système et pensons qu'ils ont servi à y téléporter Kim et Torres.
İstasyon sarı alarmda olsun. Ve sadece işi sağlama almak adına, sivillerin bir kısmını Bajor'a göndermeni tavsiye ederim.
Maintenez la station en alerte jaune, et, par précaution, je vous conseille d'évacuer le personnel civil sur Bajor.
... 5 hafta önce sınırda arkeolojik bir araştırma yapmak için Baş İstasyon'dan ayrılmıştı.
... parti, il y a cinq semaines... pour une mission scientifique de 6 mois dans les Limbes.
İstasyon protokolüne uymalıyım.
C'est la marche à suivre.
İstasyon kayıtdefteri, yıldıztarihi 48543,2.
Journal de bord de la station, date stellaire 48543.2.
İstasyon benim zihnimi temsil ediyor.
La station représente mon esprit.
İstasyon düşündüğümüzden daha kötü durumda.
Cette station est en plus mauvais état que nous le pensions.
- İstasyon cevap vermiyor.
- La station ne répond pas.
İstasyon kayıt defteri, yıldız tarihi 48498.4.
Journal de bord de la station, date stellaire 48498.4.
İstasyon kayıt defterine ek.
Journal de bord de la station, annexe.
İstasyon tarafından tarandık, Kaptan. Kalkanlarımızın için nüfuz ediyor.
La station nous scanne.
İstasyon Beş.
Station 5.
- İstasyon Beş.
Station 5.
ANA İSTASYON KONTROL
POSTE DE CONTRÔLE PRINCIPAL
Baker, İstasyon Bir.
Baker, Poste 1.
İstasyon bölgesinde hemşirelik yapıyorum, oldukça berbat bir yer.
Je suis infirmière pour malades en phase terminale.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]