Itme traduction Français
423 traduction parallèle
- Beni itme!
Me pousse pas.
Al, itme.
Ne poussez pas.
Atom enerjisi ile jetlerin itme gücünü, radarları ve güdümlü füzeleri kombine ettiğinde bir düşünsene...
Associer énergie atomique, propulsion par réaction et missiles téléguidés, tu imagines un peu...
Ya bir itme olduysa?
Et si elle avait été poussée?
Belki istemsiz bir itme olmuştur.
Peut-être une poussée non préméditée.
1.360.000.000 kilogramlık itme gücüyle?
avec une poussée de 3000 tonnes?
Sakın aşağı itme.
Ne me poussez pas.
Sakın beni itme yoksa seni de yanımda götürürüm.
On va finir par tomber tous les deux.
- Beni itme. İtilmekten bıktım.
Ne me pousse pas, j'en ai marre!
Franky, seni bir başka "burunla fıstık itme düellosu" na davet ediyorum.
Frankie, je te défie pour une course de cacahuètes... avec le nez!
Her bir motorun itme gücü, 12 ton.
Chaque moteur a une poussée de 6000 kg.
Çek, itme.
Fallait tirer, pas pousser!
Burada dururken dikkatimi çekti. O ağırlıkları yukarı doğru itme şekliniz beni hayran bıraktı.
Je n'ai pas pu m'empêcher de remarquer, d'ici, que c'est incroyable comment vous soulevez ces machins.
Üzgünüm, disk itme oyunumuz veya bir müzik grubumuz yok.
Je suis désolé qu'on n'aie ni jeux ni musique.
Dediğin gibi, yalnızca itme onu yenebilir.
En effet, seul un coup d'estoc peut contrer sa garde.
Yalnızca itme tekniği üzerine çalış. Yeni varyasyonlar düşün.
Perfectionne ta technique du coup d'estoc.
Sana bir itme borçluyum.
Merci de m'avoir poussé.
Tüm itme gücümüz sıfırda.
Systèmes de propulsion à zéro.
- Efendim, itme kuvveti uygulanıyor.
- Mise en route des propulseurs.
Ve kimyasal itme gücü var.
Et il marche à l'énergie chimique.
Yıldızlara ulaşma gücümüz yandı. Sadece itme gücümüz kaldı.
Nous n'avons plus de moteur stellaire, seulement ceux à impulsion.
Ters yöne itme kuvveti zayıf, işe yaramıyor.
Propulsion arrière impossible. Commandes manuelles bloquées.
Ve sakın tetiği itme, Boris.
Et n'appuie pas sur la gâchette, Boris.
Berlinghieri'ye yaklaşma ve beni itme!
Tu ne comprends pas?
Çabuk bir bilek hareketi, aşağı doğru itme ve...
D'un mouvement de poignet vers le bas!
Beni itme!
Ne me bouscule pas!
Öyle de olmalı, çünkü öyle güçlü bir itme kuvveti var ki.
Il le faut à cause de son énorme poussée en avant.
- Hiç itme kuvveti hissetmiyorum.
- Je ne sens pas de poussée.
İtme kuvveti? Donna, itme kuvvetine benzemiyor mu?
Ce n'est pas la même sensation que la poussée en avant?
Bir uçağı bana kaldırt, sonra itme kuvveti hakkında konuşuruz.
Faites-moi décoller dans un avion... et on reparlera de poussée en avant.
Peki protonlar bu itme kuvveti olmasına karşın çekirdekten neden kopmuyorlar?
Pourquoi la répulsion des protons... ne le fait-il pas s'éparpiller?
İtme.
T'as fini de pousser!
- İtme.
- Ne poussez pas.
İtme, Hogan.
Doucement!
İtme, insanlar fark edecek.
Nous faites pas remarquer!
- İtme. Paralarım!
Mon argent!
İtme be!
Pousse pas!
Lugo halkı, itme!
De plus en plus difficile! On ne pousse pas.
İtme tekniği.
Il n'y a qu'un seul moyen, le coup d'estoc.
İtme tekniği, sana bir hafiflik verebilir.
Avec un coup d'estoc, tu vaincras et survivras peut-être.
- Emrediyorum. - İtme.
Me bousculez pas!
- İtme! - İtmiyorum ki!
- Ne me poussez pas!
İtme.
Arrête de pousser.
İtme beni.
Ne me bouscule pas!
İtme ama!
Ne me pousse pas dehors!
İtme. Önümden çekil.
Pousse pas.
- İtme!
- Ne pousse pas!
- İtme.
- Ne pousse pas.
İtme!
Ne me pousse pas!
- İtme!
- Ne poussez pas!
İtme!
Ne poussez pas!