Iyisiniz traduction Français
982 traduction parallèle
Ama siz dedektifler böyle şeyleri bulmakta daha iyisiniz.
Mais vous êtes mieux entraîné que moi.
Her zaman çok iyisiniz.
Vous êtes fortes.
Hepiniz iyisiniz ve artık yerleştiniz. artık bu vadi bana fazla medeni gelmeye başladı.
Vous êtes bien installés... et cette vallée devient trop civilisée pour moi.
Ama bugün daha iyisiniz.
Aujourd'hui, vous êtes bien plus gentil.
Çok iyisiniz.
Oh, vous êtes gentil.
Ama şimdi iyisiniz. Size bakmakla kendimi yükümlü hissediyorum.
A partir de maintenant, vous êtes sous ma protection.
Çok iyisiniz. Ama şimdi muhafızların gelip beni götürmesini bekliyorum.
Vous êtes très gentille mais les gardes m'attendent.
Çok iyisiniz.
Vous êtes si gentille.
Belediye Başkanı, iyisiniz siz.
Vous êtes bien, monsieur le maire.
Ne kadar da iyisiniz.
Vous me donnez tout.
- Bu gece daha iyisiniz ya?
- Vous vous sentez mieux ce soir?
Gerçekten mi? Çok iyisiniz.
Mais parlez-moi d'argent, parce que j'ai beaucoup d'offres.
Daha iyisiniz ya?
Vous vous sentez mieux maintenant?
- Ve siz de onlar kadar iyisiniz.
- Le meilleur.
Sebep doktor. Gayet iyisiniz diyor, ama ruhsal cöküntünün... ... eºigindeyim, biliyorum.
Le docteur me dit que je vais bien alors que je frôle la crise de nerfs.
-... Bay Weldon, gerçekten çok iyisiniz.
Vous êtes vraiment gentil.
Çok iyisiniz. Bu akşam da geç kalsaydım, işimden olacaktım.
Si j'avais eu du retard, j'aurais perdu mon travail.
Çok iyisiniz.
C'est vraiment gentil.
Öyle iyisiniz ki, çok minnettarım...
Vous avez été très gentille.
İkiniz de çok iyisiniz.
Vous êtes bien tous les deux.
General Bogardus kendimi sizin ellerinize teslim edebilir miyim? Siz ayarlamaları yapabilecek kadar iyisiniz.
Général, je m'en remets à vous, et vous demande de vous occuper des préparatifs.
Çok iyisiniz beyler.
C'est très gentil.
Çok iyisiniz. Bu müthiş.
Qa, c'est bien gentil.
- Bana karşı çok iyisiniz.
- Vous êtes bonne pour moi.
Çok iyisiniz. Hiçbir şey beklemiyordum ki.
C'est très gentil.
Hayır çok iyisiniz ama, istemiyorum.
Non, Père des Bontés, je n'en veux pas.
Vi, sağ ol şekerim. Hepiniz çok iyisiniz.
Tu es si gentille!
Siz iyisiniz.
Vous êtes parfaits. Tout est parfait.
IKimsenin yardimina ihtiyaciniz yok. Gayet iyisiniz.
Pas la peine, vous savez y faire.
Siz iyisiniz. Çok iyisiniz.
Vous êtes extra!
İkiniz bensiz daha iyisiniz ama bunu da ben istemem.
A mon avis, vous seriez mieux avec moi.
Ne kadar iyisiniz.
C'est très gentil.
- Çok iyisiniz. Boş ver tatlım.
- Vous avez été très aimable.
- Tabii ki, çok iyisiniz.
- Bien sûr. C'est gentil.
Çok iyisiniz.
Vous êtes très bon.
Bavullardaki bombalarınızla bu işte çok daha iyisiniz.
Vous vous y entendez mieux que moi avec vos bombes! Oh, maintenant c'est ma bombe?
Çok iyisiniz General.
C'est si gentil de votre part, général.
- Ne kadar iyisiniz.
Vous êtes délicieuse.
Çok iyisiniz ama Kiloran geri dönmek zorunda olduğumu biliyor.
Je dois rentrer. Kiloran sait pourquoi.
Balık tutmayı çok seviyorsunuz ve Fransızca ve İspanyolca'da oldukça iyisiniz.
Vous aimez la pêche, et vous parlez français et espagnol.
Ne kadar iyisiniz. Bu elbise, bu takı...
Vous êtes si gentille envers moi, cette robe et tout.
Yeni başlayan biri için oldukça iyisiniz.
- C'est un très bon début.
- Çok iyisiniz, teşekkürler.
- C'est gentil. Merci.
Ama artık çok daha iyisiniz.
Mais ça va mieux.
- Elbette. Çok daha iyisiniz.
- Bien sûr, bien mieux.
Sanırım işinizde çok iyisiniz.
Aprês tout, c'est votre affaire.
Daha iyisiniz ya?
Vous sentez-vous un peu mieux?
- Çok iyisiniz efendim.
- C'est gentil à vous.
Sağ olun, çok iyisiniz.
Merci, vous êtes très aimable.
Çok iyisiniz, müfettiş.
C'est gentil à vous, inspecteur.
Konuşmaya gelince çok iyisiniz, ama iş kavgaya gelince şu küçük çocuk bile, hepinize beş basar!
Ce petit vaut bien mieux que n'importe lequel d'entre vous.