Izin verilmiştir traduction Français
85 traduction parallèle
"Testi Güney Pasifik'teki Özel Silahlar Test Merkezi'nde yapmanıza izin verilmiştir."
Les tests sont autorisés au centre de tests de l'armement, au Pacifique Sud.
Yaralı bir idealizm ile "Kinizm" in bir parçacık engellenmesine izin verilmiştir hatta tavsiye bile edilebilir.
Un brin de cynisme venant d'un idéalisme blessé est autorisé. Même recommandé.
Yüce Rabbin dediğine göre... günde yedi kez... günah işlenmesine izin verilmiştir.
Dieu permet aux justes de pécher sept fois par jour. Le ciel en a décidé ainsi.
Sadece hayvan formlarına izin verilmiştir.
et non seulement la forme animale est permis.
José, izin verilmiştir... altını istediğin zaman ıslatabilirsin evlat.
José, permission accordée... de mouiller tes couches quand tu voudras.
Bu bayanın gitmesine izin verilmiştir.
Cette dame peut s'en aller.
Bay Frank Nitti'nin herhangi bir ihtimale karşı bu silahı taşımasına izin verilmiştir.
" Veuillez témoigner au porteur de cette carte, monsieur Frank Nitti, tous les égards possibles.
Makul yorgunluk ve korku mefhumu nedeniyle, izin verilmiştir.
Accordée... avec un avant-goût de crainte et de lassitude.
Her zaman hemşirelerimi seçmeme izin verilmiştir.
Dans le passé, j'ai toujours choisi mes infirmières.
Şeriat kanununa göre, savaş için Yahudilerden para alınmasına izin verilmiştir...
Selon la Charia, prendre de l'argent aux Juifs pour financer des actions militaires est considéré comme légitime.
Sizin karşıt avukatı olarak hareket için l've yokluğu geçici izin verilmiştir.
On m'a donné une feuille d'absence temporaire afin que je serve de partie adverse.
Kabul edilemez dediğiniz şeylerde bir sınır var mı? Kesinlikle. Patton'ın dediği gibi köprüyü geçmene olanak sağlayacaksa şeytanla yürümene izin verilmiştir.
Le chef d'une organisation ne peut participer à chaque décision, mais il peut donner le ton de ce qui est acceptable ou pas.
Yüksek talep nedeniyle Erkek-fahişe ödülleri gecesine her üyenin yalnızca iki bilet almasını izin verilmiştir.
Vu les nombreuses demandes, vous n'aurez chacun que 2 invitations à la Cérémonie des tapineurs. Ça va?
Şüphesiz, bu süre zarfında, askeri uçuşlara izin verilmiştir, ama FAA bu konuda açıklama yapmıyor.
Certains avions militaires étaient pourtant autorisés à voler pendant ce temps, mais la FAA n'en parle pas.
Komutan Mackey, izin verilmiştir.
Commandant Mackey, permission accordée.
Bir kızın deliliğine... güzelliği kadar izin verilmiştir.
Une fille a le droit d'être folle tant qu'elle est également sexy.
İslam'ın düşmanlarını yaralamanın tek yolu hayatınızı feda etmenizden geçiyor. O zaman Şahadete izin verilmiştir.
Si votre sacrifice est la seule manière d'atteindre les ennemis de l'Islam, alors, le Shahada... est autorisé.
Gözlem uçuşlarına, 23 Ekim 1962 tarihli Rio Antlaşması kapsamında, Amerika Eyaletler Organizasyonu kararı ile izin verilmiştir.
La surveillance aérienne est autorisée par la résolution adoptée par l'OEA conformément au Traité de Rio, le 23 octobre 1962.
Sadece Jedi Konseyi üyelerinin girmesine izin verilmiştir.
Seuls les membres du conseil des Jedi sont autorisés à entrer dans cette pièce.
Tıraş bıçaklarına izin verilmiştir.
Rasoirs autorisés.
Kadınların çifte standart konusunda erkeklerden daha çok sinirlenmesine izin verilmiştir.
- Non! La discrimination, ça énerve les femmes.
Uçuş seviyesi 370'de uçuşunuza izin verilmiştir, LTD-740.
Opérationnels pour le vol 3-7-0. LTD 7-4-0.
İzin verilmiştir, Başçavuş O'Rourke.
Oui, sergent-major!
İzin verilmiştir.
Permission accordée.
Maddesi uyarınca, Mahkeme heyetinin... oylamasıyla Bayan Lansdowne'nun ifadesi kurallara aykırı bulunmuştur... ve savunmaya diğer tanıkları çağırması için izin verilmiştir.
La défense peut poursuivre avec ses témoins. Silence dans la salle.
İzin verilmiştir, Kont Ordonez.
Oui, Comte Ordoñez.
İzin verilmiştir.
Vous avez ma permission.
- İzin verilmiştir.
- Je vous y autorise.
İşe başlamak için müsade. - İzin verilmiştir.
Permission d'aller cirer mes molletières.
Bir soru sormak için müsade efendim. İzin verilmiştir, Baldrick.
J'peux poser une question?
- İzin verilmiştir.
- Accordée.
İzin verilmiştir.
Accordé.
İzin verilmiştir.
Requête approuvée.
- İzin verilmiştir.
Accordée.
İzin verilmiştir.
Accordée.
- İzin verilmiştir.
- Permission accordée.
- İzin verilmiştir.
- Accordé.
İzin verilmiştir. Defiant'tan operasyon odasına.
- Permission accordée.
İzin verilmiştir.
Vous êtes parés pour le départ.
- Gelin. İzin verilmiştir.
Permission accordée, matelot.
- İzin verilmiştir
- Permission accordée.
İzin verilmiştir.
Journal du Capitaine, annexe.
İzin verilmiştir.
- Permission accordée.
Hükümetiniz tarafından organize edilmiş ve izin verilmiştir.
Il est organisé et autorisé par votre gouvernement.
- İzin verilmiştir.
Autorisation accordée.
İzin verilmiştir, André.
Permission accordée, André.
İzin verilmiştir, mıncırık.
Accordée, chouchou.
İzin verilmiştir.
Je peux? Permission accordée.
kaza geçirdiğinizden beri hayat kalitenizin yükseldiğini söyleyebilir misiniz? İzin verilmiştir.
Vous savez, pour moi, un spécial récession, c'est acheter deux hot-dogs et recevoir un jus de raisin gratuit.
İzin verilmiştir.
- Accordée.
İzin verilmiştir.
{ \ pos ( 192,210 ) } Accordée.