Içimde kötü bir his var traduction Français
431 traduction parallèle
- Onunla ilgili içimde kötü bir his var.
D'où vient cette fille?
Evet, içimde kötü bir his var.
Qu'il reste ici!
Sonny, içimde kötü bir his var.
J'ai des tiraillements.
R2, içimde kötü bir his var.
Tout ça ne me dit rien qui vaille.
Bu kez içimde kötü bir his var, tamam mı?
J'ai un mauvais pressentiment là, d'accord?
Önemli bir şey değil ama içimde kötü bir his var.
Rien d'irréparable. Mais ma présence n'est pas un bon signe.
Olanlarla ilgili içimde kötü bir his var Grant.
J'ai un mauvais pressentiment, Grant.
Bu sefer içimde kötü bir his var.
J'ai un mauvais pressentiment.
Harry, içimde kötü bir his var.
Harry, j'ai un mauvais pressentiment.
Niçin içimde kötü bir his var?
Je la sens mal cette affaire.
Bu konuda içimde kötü bir his var.
J'ai un mauvais pressentiment.
Sonuçta, içimde kötü bir his var.
Au total, un mauvais pressentiment.
Bu görev hakkında içimde kötü bir his var.
J'ai un mauvais pressentiment sur cette mission.
Bununla alakalı içimde kötü bir his var.
Je Ie sens pas ce coup-Ià.
İçimde çok kötü bir his var.
j'ai un très mauvais pressentiment à ce sujet!
İçimde kötü bir his var Roy.
J'ai un pressentiment.
- İçimde kötü bir his var, gitme! - Yeter!
Ne pars pas, je t'en prie.
İçimde kötü bir his var Norman.
J'ai le trac.
İçimde kötü bir his var.
J'ai un pressentiment.
İçimde kötü bir his var.
J'ai le sentiment que quelque chose de terrible va bientôt se produire.
İçimde kötü bir his var.
Ça va mal se terminer.
İçimde kötü bir his var...
J'ai un pressentiment.
İçimde kötü bir his var.
Je suis inquiète.
- İçimde ona karşı kötü bir his var.
Et toi?
Kötü bir his var içimde.
J'ai un sombre pressentiment de douleur
İçimde, birinin öğle yemeğiymişim gibi kötü bir his var.
J'ai l'impression désagréable d'être l'heure du déjeuner de quelqu'un.
İçimde kötü bir his var.
J'ai un mauvais pressentiment.
İçimde kötü bir his var.
J'ai un mauvais pressentiment!
İçimde kötü bir his var.
Tout ça ne me dit rien qui vaille!
Üstünü giyin, Sybille. Elvira'ya gidiyoruz. - İçimde kötü bir his var.
Je l'ai attendu, attendu, jour après jour, et il n'est pas venu.
İçimde kötü bir his var.
J'ai l'impression qu'on est mal barrés!
İçimde kötü bir şey olacağına dair bir his var.
Je n'arrivais pas à dormir.
İçimde gerçekten kötü bir his var.
Oublions ce coup-là. J'ai un mauvais pressentiment.
İçimde kötü bir his var.
J'ai un mauvais sentiment.
İçimde geç kaldığımıza dair kötü bir his var.
J'ai la mauvaise impression qu'on arrive trop tard.
- Bu kötü, ahbap. İçimde kötü bir his var.
- J'ai un mauvais pressentiment.
İçimde kötü bir his var.
J'ai une prémonition.
Dinle, kötü şeyler olacakmış gibi bir his var içimde.
J'ai un mauvais pressentiment.
İçimde kötü bir his var.
Ça n'as pas l'air normale.
- İçimde kötü bir his var!
- Mais j'ai un pressentiment!
Ahbap, içimde çok kötü bir his var.
Hé mec, j'ai un horrible pressentiment.
İçimde kötü bir his var. Kötü bir his.
Je le sens mal cerre fois.
Bununla ilgili çok kötü bir his var içimde.
C'est trop risqué.
- İçimde kötü bir his var.
Cette bestiole, c'est une création du Diable.
İçimde kötü bir his var.
Mauvais pressentiment.
Ve saatlerimiz sabah 10'a çeyrek kalayı göstermeden önce, havanın kararacağını görecekmişiz gibi kötü bir his var içimde.
Et j'ai la terrible intuition que nous allons voir la nuit tomber avant qu'il soit 10 h à nos montres.
Her nasılsa... içimde bu konuda kötü bir his var.
J'ai un mauvais pressentiment.
Bu planla ilgili kötü bir his var içimde.
Je le sens pas ton plan.
- İçimde kötü bir his var..
- Je le sens mal.
İçimde kötü bir his var, oğlum.
J'ai un mauvais pressentiment.
Frank, İçimde kötü bir his var. - Dışarı, ana güverteye.
J'ai un mauvais pressentiment.