English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ J ] / Jacoby

Jacoby traduction Français

163 traduction parallèle
Onu taniyor musun? Evet! La Paloma'nin kaptani Jacoby.
Jacoby, le capitaine de La Paloma.
Gerçekten de Thursby'yi ve Jacoby'yi vuran o degil mi?
Il a tué Thursby et Jacoby, non?
Thursby'yi neden vurdu? IKaptan Jacoby'yi neden, nasiI ve nerede vurdu?
Pourquoi a-t-il tué Thursby et Jacoby?
IKaptan Jacoby'nin ölümü tamamen Bayan O'Shaughnessy'nin suçu.
La mort de Jacoby, c'est Miss O'Shaughnessy...
Ayrica Hong IKong'dayken IKaptan Jacoby ile... Bayan O'Shaughnessy'nin birlikte görüldüklerini hatirlamis.
Jacoby et Miss O'Shaughnessy avaient été vus ensemble.
IKusu buraya getirmesi için Jacoby'ye vermisti.
Jacoby lui rapportait l'oiseau.
Bay Cairo, Wilmer ve ben, IKaptan Jacoby'yi bulmaya gittik.
M. Cairo, Wilmer et moi sommes allés voir Jacoby.
Yolda o, IKaptan Jacoby ve sahin... ortadan tamamen yok oldular.
Ils nous ont filé entre les doigts.
Peki ya kaptanin vurulmasi? O ikisine Bayan O'Shaughnessy'nin dairesinde yetismeyi basardik.
Nous sommes allés chez Miss O'Shaughnessy où se trouvait Jacoby.
Wilmer Jacoby'ye yangin merdiveninde... birkaç el ates etti, ama Jacoby düsmeyecek, sahini de düsürmeyecek kadar güçlüydü.
Wilmer a tiré sur Jacoby, lequel, costaud, n'a pas lâché le faucon, a assommé Wilmer et s'est enfui.
Bayan O'Shaughnessy'yi bize, IKaptan Jacoby'nin... sahini götürdügü yeri söylemesi için ikna ettik. Sonra sizin ofisinizi arayip... Jacoby oraya gelmeden sizi ofisten uzaklastirmaya ikna ettik.
On a "persuadé" Miss O'Shaughnessy de nous dire où Jacoby emportait le faucon et d'appeler votre bureau pour vous en faire sortir avant l'arrivée de Jacoby, mais hélas... ça nous a pris trop de temps.
Söyleyeceklerim var. Jacoby ve Thursby'yi öldüren kisi Wilmer Cook adinda bir çocuk.
Jacoby et Thursby ont été tués par Wilmer Cook.
Thursby zaten agina düsmüstü. Parayi paylasmamak için...
Tu l'as roulé et tu voulais le liquider avant l'arrivée de Jacoby!
Jacoby bu resmi yaptığında ona aşıktı ama canlılığını ve sıcaklığını hiç yakalayamamış.
Jacoby était amoureux d'elle quand il a fait ce portrait. Mais il n'a pas pu rendre son rayonnement.
Bu, kısa bir süre önce onun portresini çizen Jacoby idi...
C'était Jacoby, l'auteur du portrait.
Bunu, Jacoby'nin Laura'yı hak etmediğini bilerek, onun kendi iyiliği için yaptım.
Je l'écrivis pour Laura car il était indigne d'elle.
İlk önce Jacoby idi, sonra ise Shelby. Ve sanırım şimdi de...
Ce fut d'abord Jacoby, puis Shelby et à présent...
Bu onun Shelby'den kurtulma yöntemiydi tıpkı Jacoby'den kurtulduğu gibi.
Pour se débarrasser de lui, comme il l'a fait avec Jacoby.
Dans salonu için yerin zımparalanması gerekecek ama diğer açılardan mükemmel.
Le parquet a besoin d'être poncé pour danser mais sinon, c'est parfait. - M. Jacoby?
- Bay Jacoby.
- Oui.
Jacoby'ninkinden daha iyi bir çatı katı bulabildin mi?
As-tu trouvé un studio que tu préfères à celui de Jacoby?
Siz vizyon sahibi bir adamsınız, Bay Jacoby.
vous êtes un visionnaire, M. Jacoby.
Billy Jacoby ile Sonny Anderson tekrar girişimde bulunuyorlar.
Billy Jacoby et Sonny Anderson refont la mêlée.
- Sizin üstünüz, bay Jacoby mi?
- Au-dessus? M. Jacoby.
Jacoby!
Jacoby!
Jacoby denen o herifin hakkından geleceğim.
Je l'aurai ce type, Jacoby.
Dr. Lawrence Jacoby, Ajan Cooper.
Dr Lawrence Jacoby, Agent Cooper.
Jacoby'i getir, bir dangalak getir ama onu hayatımdan çıkar.
Va chercher Jacoby, un filet... Fais-le partir de ma vie.
Bu oyunu son oynadığınızda... Dr. Jacoby hastanelik oldu.
La fois où vous y avez joué, le Dr Jacoby s'est retrouvé à l'hôpital.
- Evine hoş geldin Dr. Jacoby.
- Bienvenue, Dr Jacoby.
Babam Jacoby'nin saldırıdan dolayı hastalandığını söyledi.
Mon père dit que Jacoby va mal à cause de l'agression.
Bu kaseti Dr. Jacoby'nin ofisinden mi aldın? - Evet.
- Ça vient du bureau de Jacoby?
Jacoby'nin evde olmadığını nereden bildin?
- Tu savais qu'il serait absent?
Jacoby'nin ofisindeydi.
Je l'ai trouvé dans le bureau de Jacoby.
- Onu Dr. Jacoby'in mi öldürdüğünü düşünüyorsun?
Tu crois que le Dr Jacoby l'a tuée?
- Jacoby'nin ofisi.
Dans le cabinet de Jacoby.
Ajan Cooper Dr. Jacoby ile toplantı odasında.
L'agent Cooper et le Dr Jacoby sont en salle de réunion.
Doktor Jacoby, anlıyorum da Laura Palmer'la bayağı derinden ilgilenmişsiniz. Neden bize yardım etmiyorsunuz?
Vous étiez très attaché à Laura, alors pourquoi ne pas nous aider?
Onu kim öldürdü, Doktor Jacoby?
Qui l'a tuée?
Cenaze sabahı Dr. Jacoby abim Johnny'i cenazeye götürmek için uğraşıyor.
Avant l'enterrement, le Dr Jacoby a parlé à Johnny pour qu'il aille aux obsèques.
- Laura Jacoby'e mi gidiyordu?
Elle voyait Jacoby?
- Beni duyuyor musunuz Dr. Jacoby?
Vous m'entendez, Dr Jacoby?
Ajan Cooper Dr. Jacoby ile toplantı odasında.
L'Agent Cooper est en salle de réunion avec le Docteur Jacoby.
Doktor Jacoby, anlıyorum da Laura Palmer'la bayağı derinden ilgilenmişsiniz.
Docteur Jacoby, j'ai compris que vous portiez une attention particulière à Laura Palmer.
Onu kim öldürdü, Doktor Jacoby?
Qui l'a tuée, Docteur Jacoby?
Cenaze sabahı Dr. Jacoby abim Johnny'i cenazeye götürmek için uğraşıyor.
Le matin de l'enterrement, le Dr Jacoby essayait de convaincre mon frère Johnny d'y assister.
- Laura Jacoby'e mi gidiyordu?
- Laura voyait Jacoby?
Doktor Jacoby'e göstermeyi düşünmez misin?
Tu vas l'emmener chez le Dr Jacoby?
Jacoby paketi getirmeden önce onu öldürmek istedin.
Quel était ton plan?
Dr. Jacoby.
Dr Jacoby.
- Dr. Jacoby.
Dr Jacoby?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]