Janey traduction Français
392 traduction parallèle
Evet o Janey'nin aynası.
Oui, redonne, c'est le miroir de Janie.
Demek ki cesur bir çocuk, Janey.
C'est un garçon plein de vie.
Annesine ve kız kardeşine çok iyi bakmıştı. Janey onun onlara adeta babalık yaptığını söylemişti.
C'était un père pour les siens.
Geleceğine emindim ama Janey bütün gün sana ulaşmaya çalıştı.
Janie n'a pu te joindre de la journée.
Janey adına sevindim.
J'en suis heureuse.
Öyle. Gördün mü canım. Hem Janey sorumluluğumdan çıkacak hem de George anneme yardımcı olmaktan memnun olacağını söyledi.
Je n'aurai plus à m'occuper d'elle et il m'aidera pour mère.
Virginia. Virginia, sana bir saat önce o bebeği Janey'ye götürüp kendininkini getirmeni söylemedim mi?
Je t'ai dit de rendre cette poupée et de rapporter la tienne.
Bebeği Janey'e vermemi istemesi gibi.
Comme quand il a voulu que je la rende.
O bebeği Janey'ye geri götürüyorsun ve Queenie'yi eve getiriyorsun.
Rapporte cette poupée.
Janey, kıpırdanmayı kes! Katı ve hükmediciydi.
Vous aimiez qu'il soit autoritaire.
Hayır hayır. Düşündüğün gibi değil, Janey.
Ce n'est pas ce que tu crois Janey girl.
Ama değil, Janey- -
Mais non Janey gir...
Danny, Janey nerede biliyor musun?
Danny, tu sais où est Jane?
Onu dinleyebilirdin ama sen gittin başka bir çeteye katıldın. 6 ay sonra tekrar hapse düştün ve bu sefer şartlı tahliye memuru Janey Reardon kadar yardımcı olamadı sana.
Six mois plus tard, à nouveau au trou, et ce policier ne pouvait pas plus pour toi que Janie Riordan.
Janey Reardon'u sevmiştim.
Tu l'aimais? Quel culot.
Büyük başarı ha? Bu yüzden kodeste iki yıl geçirdik. Çıktığımızdaysa da Janey Reardon evlenmiş ve taşınmıştı.
Deux ans de taule pour ce coup-là, et quand on est sortis, Janie Riordan était mariée et partie.
Attakız, Janey. Nasıl olduğunu göster onlara.
Vas-y, Jane, mets-en leur plein la vue!
Janey!
Janey!
Bir saniye.
Une seconde, Janey.
Neden işini halledip buraya gelmiyorsun?
Janey, finis ce que tu as à faire et amène-toi.
Bana Janey de. Tüm dostlarım öyle der.
Appelez-moi Janey, comme tous mes amis.
Merhaba Jane.
Bonjour, Janey.
Gördüğünü biliyorum Jane.
Je sais, Janey.
Tam oturdu Janey.
Au revoir, papy.
" Ve bir de janey isminde bir kız öldürüldü.
" Une dénommée Janie a aussi été tuée.
Yarın Janey'i ziyarete gidiyoruz.
C'est maman. Tu sais que demain nous visitons Janey.
Hayır, bu Janey.
NElL : Non, c'est Janey.
Janey.
Janey.
- Janey gibi mi?
Elle ressemble á Janey?
Janey olsaydı, ne konuşmak isterdi?
- Janey parlerait de quoi?
Selam Janey!
Salut, Janey.
İkinci bir Janey bekliyorlar.
Ils s'attendent á voir une 2éme Janey.
Janey öldü.
Janey est morte.
Ne düşündüğünüz umurumda değil, ben Janey değilim!
Je suis Nora. Allez tous vous faire foutre.
Ben Janey değilim.
Je ne suis pas Janey, compris?
Sizin kim olduğunuzu bilmiyorum. Ama siz misafirsiniz. Bir Janey vardı eskiden.
J'ignore qui vous ìtes et d'oú vous sortez, mais on vous offre l'hospitalité... et oui, Janey a bien existé, mais personne ne vous en veut.
Kusura bakma, Janey-poo. Bütün gün bir problem üzerinde çalıştım.
'Scusez-moi, j'ai passé la journée sur un problème.
Newland Archer'ın annesiyle kız kardeşi Janey utangaç kadınlardı... ve toplum içine çıkmaktan kaçınırlardı.
La mère de Newland Archer et sa sœur Janey étaient timides et fuyaient le monde.
Janey, sen de benimle gelsene.
Si vous veniez avec moi, Janey?
Daha değil, Janey, ilk önce hediyeleri paketlemek için kağıt kutular yapacağız.
Pas encore, Janey. D'abord, nous allons construire des boîtes en papier pour les cartes.
Janey buna bayılacak.
Janey va être ravie.
Janey?
Janey?
Her zaman bu tarz şeyler hakkında doğru söylüyorsun.
Ralph : - Merci, papa. A. Janey :
Kentucky'liler olarak adlandırmıştık onları.
Quel est le numéro de ton amie Janey?
Arkadaşın Janey'in numarası neydi?
Elle ne nommera que des garçons à la Cour Suprême.
Janey olmaz. O erkeklerle Supreme Court hazırlayacak.
Laissez-moi vous aider, George Washington, je vous en prie.
- Janie Milhouse u seviyor!
- Janey aime Milhouse.
Evet, o zamanlar ona Janey diyorlardı. Komşumuzdu.
Ma petite amie.
Tanıştığıma sevimdim. İyi geceler.
À bientôt, Janey.
Nasıl?
- "Je suis pas Janey." Ça ira?
Janey "A".
L'imposteur " : Je ne mens pas.