English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ J ] / Jargon

Jargon traduction Français

429 traduction parallèle
Bu ne biçim muhabbet böyle?
C'est quoi, ce jargon?
Bu bir tiyatral terim.
C'est le jargon du théâtre.
Bu yasal saçmalıkları dinlemem gerekirdi zaten.
Rien. Je n'étais pas d'humeur à entendre leur jargon.
Bayanlar baylar, gazetecilik dilinde... morg dediğimiz arşiv ilginizi çekebilir.
Maintenant, mesdames et messieurs, voici un lieu très intéressant. C'est ce qu'on appelle la morgue, dans notre jargon.
Hayır, buna meslekte deneme denir, ben sizin denemenizi istiyorum.
Dans le jargon, on appelle ça un article de fond. Je veux votre idée.
- Yavaş, not alıyorum. Avukat tutacağım.
Je ne connais pas le jargon juridique mais il y a des avocats pour ça.
Benim gibi cahil bir çiftçinin hatırı için, tüm bunlar ne demek oluyor?
Pour la gouverne d'un ignorant, que signifie ce jargon?
Şu karmaşık avukat ağzı.
Ce jargon d'avocat est incompréhensible.
Bu teknik konuşmaların arkasında bana bu uçağın dengesiz olduğunu mu söylüyorsun?
Si je traduis en clair votre jargon, cet appareil n'est pas stable.
Yasal terimler işte.
Simple jargon juridique.
"Her ne kadar" la başlayan maddeler. Rudy hiç de böyle konuşmazdı.
Avec tout leur jargon, on n'aura pas l'impression que c'est lui.
Tiyatro dilinde vücudumu yani.
C'est-à-dire de mon corps, dans le jargon du théâtre.
... neden bu tuhaf argoyla konuşuyorlar?
Pourquoi parlent-ils ce jargon étrange et guindé?
Teknik dil tam olarak doğruydu.
le jargon technique est tout à fait correct.
Ona sarma derdik.
Les musiciens ont leur... jargon quoi. On disait du foin.
- Bu jargona katlanamıyorum.
- Je hais ce jargon.
Onu okumak için tıp eğitimi almış olman gerek.
Un jargon difficile.
Daha önce de yapmıştık.
Peachy parle le jargon.
Kimin umurunda?
Parlez votre tudesque jargon!
Kendilerine ait bir dilleri vardır.
Ils ont leur jargon.
Hapishanede kaçış için kullanılan tabir.
En jargon de taule ça veut dire... s'évader.
- Hiç jargon bilmiyor musun?
- Tu ne connais pas le jargon?
Likit değilimişim, bir şeyler, akmıyormuş işte.
Ou pas de liquidité. Bref, y a un truc qui ne coule pas. J'ai oublié leur jargon.
Polisin anlayacağı tür argo kullanmalıyız.
On doit utiliser un jargon que la police comprendra.
- Hollywood tarzı konuşma.
- Merci. Le jargon d'Hollywood.
Teknik konuşmaları bırak.
Laisse tomber le jargon technique.
Bu polis akademisi saçmalıklarını unutun!
- Bon sang! Oubliez le jargon d'école.
Bu genel bir tıbbi terimdir.
En jargon médical courant :
Bu genel bir tıbbi terimdir.
C'est du jargon médical courant.
Bir gezi notuydu.
C'est du jargon de tourisme.
Biz doktorlar buna kaplan da deriz.
Ce que nous appelons dans notre jargon, un tigre.
Engel olarak görülen hanımefendinin tıbbi olarak klostrofobi denilen bir rahatsızlığı vardı.
La dame en question souffrait de ce qu'on appelle en jargon médical la claustrophobie.
Gördün mü, şimdi böyle zırvalarla senin gibi sıska kertenkeleler, Son Ejder olduklarını düşünürler bu da kung-fu'yu lekeliyor.
C'est ce genre de jargon, et les petits jeunes comme toi, qui croient être le dernier Dragon, qui donnent au kung-fu mauvaise réputation.
Sakın onu, bundan vazgeçirmeye çalışma.
- C'est du jargon de parachutistes.
Acropolis'teki katil garsondu.
Jargon de serveuse. Elle était petit-chef serveuse à l'Acropolis.
İmkanları dahilinde ellerindekileri harcarlar, kanuni racon, gösteriş sahneleri, kanunsuz uyuşturucular.
Il utilisent tout ce qu'ils peuvent, le jargon légal, des clips de démonstration, des drogues illégales.
Suçlanan bazı belgelerinizdeki söylemlerinizin, bazı siyah grupların... isimleriyle beraber anıldığının ayırdında mısınız? Bu belgelerin tarafımdan hazırlandığını düşünürsek, evet farkındayım.
Êtes-vous familier avec le jargon des documents dont les accusés ont débattu avec les groupuscules noirs?
Final karşılaşmalarına "Zirvenin Üstünde" diyoruz.
Dans le jargon du bras de fer, ça s'appelle "Franchir le Top".
Zararını kapatmalıyım. - İngilizce konuş.
- Épargne-moi ton jargon.
Hiç argo bilmiyorsun.
Tu connais pas le jargon?
Bu özel argoyu bildiğini sanırdım. Seni anladım.
Je croyais que tu connaissais le jargon des privés.
Kimsenin anlamayacağı salak meslek terimleriyle değil.
Pas de ce jargon de merde impossible à piger.
İş anlaşmasından deli ayağına yatıp kurtulabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun.
Fils, si tu penses que tu vas échapper à ton contrat de travail avec ton numéro de jargon de psy, tu te fais des illusions.
Teknik açıklamaları ve tıbbi jargonu bir kenara bırakırsak açıkçası... ben de bilmiyorum.
Bon, sans rentrer dans le jargon et les platitudes, la vraie réponse est... Je n'en sais absolument rien.
Zırvalıklarını da, sihir numaralarını da, aptal psikolojik ayinlerini de kendine sakla.
Je ne veux pas de blabla, de tours de magie ni de jargon psy.
Başka yollardan da anlatabilirdim. Kelimeler mesele değil.
Désolée pour ce jargon.
Presodürü biliyorum, polis dilini...
Je connais la procédure, le jargon...
Bu, bir tür sokak dili.
C'est un jargon, le yiddish.
- Katolik dilini okuyamam.
- C'est du jargon catholique.
İbranice'deki ve Eskenazi dilindeki kelimelerden türemiştir.
Les expressions les plus courantes du jargon des gangsters et des criminels internationaux..
Hayır, erkekler ilk başta hemen alınıyordu. - Anlıyorum. - Anlatabiliyor muyum?
- c'est ainsi qu'on disait dans le jargon de Treblinka -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]