Jessop traduction Français
44 traduction parallèle
Bu da Jessop değil mi?
Mais c'est Jessop!
İyi yürekli Mickey Jessop.
Mickey "au grand cœur"
- Bay Jessop'tan kitaplar.
- Des livres de la part de M. Jessop.
Kitapları Bay Jessop'a götür Oliver. Ona olan 4.10 sterlinlik borcumu da öde.
Ramène ces livres à M. Jessop, Oliver, et dis-lui que tu veux payer les 4 livres que je lui dois.
Arkadaşın Jessop seni kırmadı.
Ton ami Jessop t'a rendu service.
Jessop, sana ve bana bir iyilik yaptığını sanıyor.
Jessop croyais pouvoir nous rendre service.
- Ben Ted Jessop, Başkan'ın özel asistanıyım.
- Ici Ted Jessup... Assistant spécial du maire.
"Evet Bayan Jessop."
- Oui, Miss Jessop.
Evet Bayan Jessop.
- Oui, Miss Jessop.
"Teşekkür ederim Bayan Jessop."
- Merci, Miss Jessop.
Jessop, orada mısın?
Jessop, t'es en patrouille?
Buyurun komiserim.
Agent Jessop.
Gündüz koruması Jessop'tı.
C'était Jessop aujourd'hui.
Memur Jessop.
Officier Jessop.
Eric, Jessop ile konuştum.
- Eric, j'ai parlé à Jessop. - Jessop? Pourquoi?
Jessop mu? Neden? Şüphelinin biri ile olan görüşmenden dolayı endişelendiğini söyledi.
Il s'interrogeait sur une de tes conversations avec un suspect.
- Jessop?
Jessop?
Frank. Memur Jessop üzerinde çalışıyor.
Jessop est déjà dessus.
Jessop kaç!
Jessop, courez!
Jessop önceliğimiz, Alexx.
Jessop est prioritaire, Alexx.
Jessop'u ne kadar tanırdın?
Tu connaissais bien Jessop?
Jessop dolabı açtığında misinayı çekip pimi çıkarmış.
Quand Jessop a ouvert la porte du meuble, il a tiré le fil de pêche et libéré la goupille.
Farkında mısınız bilmem ama adamlarımızdan biri öldürüldü. Memur Jessop.
Je sais pas si vous vous rendez compte, mais un de nos hommes, l'officier Jessop,
Carlos, Memur Jessop öldü.
Carlos, l'officier Jessop est mort.
Luke Jessop, ee, Orman Çayırı Belediye Meclisinden.
Luke Jessop, du Conseil municipal de Forest Meadow.
Bu ev ihtiyar Fran Jessop'un ve siz de buraya gelip çöktünüz.
Cette maison est à Frank Jessop et vous la squattez.
Bay Jessop bir yıl önce öldü.
M. Jessop est mort il y a plus d'un an.
Jessop seni üçüncü kattan çağırıyorlar.
Jessop, on te demande en bas.
İsmini araştırdık, eskiden orduda olduğunu Memur Jessop'tan görevi devralmak için gönderilmediğini biliyoruz.
On a entré votre nom, on sait que vous étiez dans l'armée, on sait que vous avez assigné pour relevé l'officier Jessop.
Barnett taşı geçen hafta Jessop Granite Works'tan sipariş etmiş.
Barnett a commandé la pierre tombale chez Jessop Granite Works la semaine dernière.
- Ralph, bunu Jessop'a ilet. - Onbaşı.
Ralph, donne ça à Jessop.
Jessop.
Jessop.
Dudley Jessop.
Dudley Jessop.
Dudley Jessop adında bir adam.
Un certain Dudley Jessop.
Sizin dayak yemenizi konuşmak için gelmedik, Bay Jessop.
Nous ne sommes pas là pour évoquer votre tabassage, M. Jessop.
- Bu Jessop denen adam oldukça şüpheli?
- C'est un suspect ce Jessop?
- Dudley Jessop.
- Dudley Jessop.
Ama bu sizin Dudley Jessop gibi insanlara karşı olan korkunç kininizi açıklıyor.
Mais ça explique certainement votre haine des hommes tels que Dudley Jessop.
.. görülmüşsünüz Bay Jessop, Almanak gösterisinde sahne arkasında aylak aylak dolaşıyormuşsunuz.
Vous avez été aperçu, M. Jessop, rôdant dans les coulisses de l'Almanac show.
Teşekkür ederim Bayan Jessop.
- Merci, Miss Jessop.
Memur Jessop.
Attendez juste mon appel.
Evet, hadi Jessop, gidiyoruz.
Oui. Venez, Jessop, on y va.
Suçluluk mu duyuyorsun Jessop?
Vous avez mauvaise conscience, Jessop?