Jotunheim traduction Français
20 traduction parallèle
bizi Jotunheim'a çekti ve bize ölüm verdi.
Venu pour nous traîner à Jotunheim. Et nous geler raide morts.
- Jotunheim'a sefer düzenlerdim. Onlara günlerini gösterirdim.
Je marcherais sur Jotunheim, comme vous l'avez fait.
Jotunheim'a gidiyoruz.
On va à Jotunheim.
Babam, Jotunheim'a sefer düzenlemişti. Ordularını mağlup edip, kutsal emanetlerini almıştı.
Mon père a combattu à Jotunheim, il a renversé les armées et il a pris le Coffre.
Dostlarım Jotunheim'a gidiyoruz.
Mes amis, on va aller à Jotunheim.
Dönüşünüz Asgard'ın güvenliğini tehlikeye atacak olursa, Bifrost kapalı kalacak ve Jotunheim'in soğuk düzlüklerinde ölüme terk edileceksiniz.
Si votre retour menace la sécurité d'Asgard, le Bifrost restera fermé, et vous mourrez dans les terres glacées de Jotunheim.
Köprüyü açık bırakmak, Bifrost'un tüm gücünü serbest bırakır ve siz üzerindeyken Jotunheim'i yok eder.
Si je faisais ça, le pouvoir du Bifrost se déchaînerait et détruirait Jotunheim, vous y compris.
Jotunheim'a asla varamamalıydık.
On n'aurait pas dû atteindre Jotunheim.
O gün, Jotunheim'dan aldığın tek şey şu küçük kutu değildi, öyle değil mi?
Vous avez volé autre chose que le Coffre à Jotunheim, n'est-ce pas?
Jotunheim ile savaşa girmek üzereyiz.
On va entrer en guerre contre Jotunheim.
Söyle, sorun Jotunheim mı?
Dis-moi. C'est Jotunheim?
Jotunheim'la, senin sürgünde kalman şartıyla ateşkes antlaşması yaptık.
La trêve avec Jotunheim dépend de ton exil.
Odin öldüğünde, sandığınızı size geri vereceğim. Bu sayede Jotunheim'ı ihtişamlı günlerindeki haline döndürebilirsiniz.
Quand Odin sera mort, je vous rendrai votre Coffre, et vous pourrez rendre à Jotunheim toute sa...
- Jotunheim'dayken gözlerim seni aradı ama seni ne görebildim, ne de duyabildim.
Mes sens vous ont suivi à Jotunheim, mais je ne voyais rien, n'entendais rien.
Bu Alfheim, Vanaheim, Jotunheim ve Asgard.
Voici Alfheim. Vanaheim. Jotunheim.
Şimdi müsaade ederseniz, Jotunheim'ı yok etmeliyim.
Je dois aller détruire Jotunheim.
Bifrost, Jotunheim'ı parçalarına ayırana dek inşa edilecek.
Le Bifrost grimpera jusqu'à ce qu'il détruise Jotunheim.
Ben, Jotunheim'dan Loki. Sana bir hediye getirdim.
Je suis Loki de Jotunheim et je t'apporte un présent.
İnsanların dünyasını Jotunheim'dan ayıran su şeridine gelene dek doğuya doğru seyahat ettim.
J'ai voyagé vers l'est jusqu'à trouver cette étendue d'eau qui sépare le monde des hommes de Jötunheim.
Ama orası Jotunheim.
On parle de Jotunheim.