Jurinin traduction Français
22 traduction parallèle
Mahkeme, jurinin dönüşüne kadar ertelenmiştir.
La séance est suspendue.
Şu an tek sorun jurinin düşünceleri.
Le problème, c'est que ça dépend de l'opinion des juges.
Her sınıf önce grup olarak poz verecek, jurinin karşılaştırabilmesi için.
Chaque catégorie pose d'abord en groupe pour le jugement par comparaison.
Ve şimdi üç katılımcıyı Lou Ferrigno, Serge Nubret, ve Arnold Schwarzenegger'i jurinin nihayi kararını vereceği pozlar için çağırıyoruz.
Nous appelons les trois concurrents, Lou Ferrigno, Serge Nubret et Arnold Schwarzenegger, à un concours de poses pour la décision finale.
Ve jurinin lanet yorumları... Bu, bu akşam tiyatroya geldi.
Pour couronner le tout, on a apporté ceci au théâtre.
Siz jurinin aklına geldi mi acaba birisi ocağa kıyafetlerimi tıkmış olamaz mı?
N'importe qui a pu déchirer mes vêtements!
Saygı değer jurinin bay ve bayanları...
- Quoi? Ma dent porte-bonheur.
Elbette bugün, jurinin üzerinde durduğu konu...
Bien sûr, de nos jours, les juges se concentrent sur la présentation...
Jurinin sempatisini kazanma idmanı mı yapıyorsun?
Tu t'exerces pour obtenir la sympathie du jury?
Ama jurinin en affedilemez bulacağı şey, bütün bunlar olurken hiç Andrea Allix'i uyarmamış olman. Aynı uyuşturucunun Paul Collins'i öldürdüğünü biliyordun.
Mais ce que le jury ne te pardonnera pas, c'est que tu n'as jamais essayé de joindre Andrea Allix, sachant que la drogue avait tué Paul Collins.
Jurinin bay ve bayan elemanları, hizmetiniz için teşekkürler.
Je remercie les membres du jury.
Sayın yargıç, eğer yeni köpeğin orjinal köpeğe hiç benzemediğini kanıtlayacaksak jurinin orjinal köpeği tanıması gerekiyor.
Votre Honneur, si nous voulons démontrer que le nouveau chien ne correspond en rien à l'original, le jury doit rencontrer l'original
Jurinin karar vereceğini söylemiştin!
- Vous avez dit que le jury déciderait!
Jurinin önüne çıkaracağız. Öğlene iki cinayet suçlamamız olacak.
Nous irons devant le grand jury, et nous aurons deux inculpations de meurtres dès le déjeuner.
- Jurinin önünde tanıklık edecekti.
Elle était sur le point de témoigner devant la cour.
Jurinin ne yapacağı belli olmaz.
On ne sait jamais ce que fera le jury.
Ama bunu jurinin önüne böyle cıkaramam!
Mais je ne peux pas présenter cette identification à un juge.
Jurinin neye inandığı önemli.
Il importe que ce que le Jury croit.
Bence bu hafta büyük jurinin önüne en iyi tanıkları koyduk.
On devrait mettre nos meilleurs témoins face à un grand jury cette semaine.
Jurinin ırksal önyargısı makalesine ne dersin?
Comment avance ton article sur les préjugés des jurés sur les races?
Bu gece jurinin kimi sectigini ogrenelim.
Découvrons qui les juges ont choisi ce soir.
CASUSUN KADERİ JÜRİNİN ELİNDE
LE SORT DE L'ESPION ENTRE LES MAINS DU JURY Rudolf Abel attend le verdict après un procès de dix jours