Justo traduction Français
31 traduction parallèle
Asker Justo Gonzales, ilaç sanıp mürekkebimi içtiği için, artık yazamayacağım.
Le soldat Gonzalez a bu mon encre croyant que c'était une potion. Je ne peux plus écrire.
Justo'nun yatağını alacak.
Il prendra le lit de Justo.
- Onlar Justo'nun.
- C'est celles de Justo.
Justo'nun üç kırmızı haçı vardı.
Justo a la 9éme côte de Monaldi. Et trois croix rouges.
Bu gece, Justo'nun çığlıkları beni uyandırmadan önce... rüya görüyordum... Sırtım tahtadan yapılmıştı.
Cette nuit, avant d'être réveillé par les cris de Justo... je rêvais... que ma valise était en bois.
Justo, Orlando, Leon.
Justo, Orlando, Leon.
Justo kafama silah dayamıştı. Parayı nasıl alabilirdim?
Rien au monde ne justifie de vivre comme des insectes.
Justo, kimse çantaya dokunmasın!
Justo, que personne ne touche à la mallette!
Justo, ana giriş alarmı.
Justo, entrée principale.
Justo, senin kısmında.
Justo, il est dans ton secteur.
- Ne haber Don Justo? Nasılsınız?
Ça va, Don Justo?
Ne oldu Don Justo?
Et alors, Don Justo...
Kusura bakma Don Justo, artık gitmem lazım.
Excusez, je dois y aller.
Ne oldu Don Justo?
Qu'y a-t-il, Don Justo?
Beneditti.
Justo Benedetti.
- Justo Beneditti.
A votre service.
Bana bir iyilik yapın Don Justo. Bana bir iyilik yapın.
Rendez-moi un service.
- Justo Beneditti.
- Justo Benedetti.
Bu bey, Don Justo.
Voici Don Justo.
Buyurun oturun Don Justo. Oturun, işte oldu.
Allez-y, asseyez-vous.
Don Justo'ya bir'Chamamecito'çalın bakalım.
Un chamamecito pour Don Justo.
Don Justo siz beni kamyonette bekleyin.
Don Justo attendez-moi à la voiture.
Monte Grande, San Justo ve Avellaneda.
Monte Grande, San Justo et Avellaneda.
San Justo da benim. Bu şehir de!
Même San Justo et tout le pays sont à moi.
" San Justo, La Matanza Kasabası, Buenos Aires, Yasal vekâlet haklarımızı tamamen Avukat Hector Sosa'ya devrediyoruz.
À San Justo, région de La Matanza, province de Buenos Aires, les parties déclarent déléguer les pouvoirs en faveur de Maître Héctor Sosa,
20 dakikalık sürüş mesafesinde.
Par la Juan B. Justo, tu y es en 20 mn.
Anneannem San Justo'da yaşayan kardeşini görmeye gitti.
Elle habite à San Justo.
Onu San Justo akıl hastanesine yatırmak zorunda kaldık. Bir kaç ay orada kaldı.
On a dû la faire interner de force pour quelques mois.
- Nasılsın Don Justo?
- Ça va, Don Justo?
- İyi akşamlar! - Nasılsın Don Justo?
Asseyez-vous, Don Justo.
Git, Don Justo'ya yiyecek bir şeyler getir.
Donne une empanadita à Don Justo.