Jöleli traduction Français
222 traduction parallèle
Jöleli Lolipop.
C'est pour "jolie" et "libellule".
Jöleli dulavrat otu kökü lütfen.
Un ragoût.
Yağlı sarı jöleli.
Une gelée jaune et grasse.
Yarın da televizyonlara saçı jöleli bir adam yerine biz çıkarız.
On fera la une parce qu'un journaliste est caché dans l'airco.
Her neyse jöleli pasta ısmarladım.
J'ai commandé le moule à gelée.
Ben jöleli çörek istedim, çikolatalı değil.
Un beignet à la confiture, pas au chocolat!
- Jöleli çörek nerede kaldı?
Il vient, ce beignet?
Bir çocuk bastı üzerime, çiçeklerle süslenmiş jöleli, salyangoz gibi.
Un enfant me piétina comme des champignons pourris, gélatineux, couverts d'escargots.
Senin için fıstık ezmesi, jöleli sandviç ve biraz da muzlu ekmek hazırladım. Ve büyük bir bardak süt.
Un sandwich au beurre de cacahuètes et à la confiture, du cake à la banane et un grand verre de lait.
Jöleli gözlemeye benziyor, değil mi?
Elle a tout d'un chou à la crème.
Tek ihtiyacın bir karpuz iki tane de jöleli donat.
"Tu prends une pastèque et deux beignets."
Bunlar da, gördüğünüz gibi, göz küreleri. Bu göz küreleri radika üzerine yerleştirilip kanla soslanmış. Dediklerine göre, jöleli göz küresi yaparlarken, bir hamamböceği içine atlamış.
Ils racontent également que lorsqu'ils faisaient cette gelée, un cafard a plongé dedans.
O günlerde çok kedi yedim. Sakalım jöleli çöreklere benzerdi.
J'ai goûté à tellement de chattes à l'époque... que ma barbe avait l'air d'être saupoudrée de sucre.
Eğer eve geri taşınırsan, büyük jöleli puding'e sahip olabilirsin.
Si tu remontes dans ta chambre, tu pourras avoir un grand bol de gelée.
- Jöleli donut?
- Et des donuts?
Olamaz! Bay Saçı Çok Jöleli, sen bir çocuksun.
M. Tete-de-putois-avec-trop-de-gel, tu n'es qu'un morveux.
Jöleli bir şeker.
Un bonbon à la gélatine.
Ve bir de jöleli lokma.
Et un à la confiture.
Jöleli çörek.
- Un beignet confiture.
Bir hamur tatlısı, iki şekerli lokma, kremalı büyük kahve, ahududu jöleli lokma, portakal suyu, lokma içi.
2 beignets fourrés, 1 Stanley Cup, 1 grand café crème, 1 beignet framboise, 1 jus d'orange et une boîte de petits beignets.
Jöleli pasta ve kahve.
Un beignet et un café.
Güzel kurtarış jöleli oğlan.
Joliment "saisi"... le gominé!
Caz, jöleli puding gibidir.
Le jazz, c'est comme un gâteau.
Bu sayede, Bay Chakotay'a mısır salatası ve yer fıstıklı jöleli sandviçleri de Bay Paris için yapmayı öğrendim.
J'ai appris à faire de la salade de maïiïs pour M. Chakotay et des sandwiches au beurre de cacahouète pour M. Paris.
Bazıları sadece jöleli pasta yapabilirler.
D'autres feront des surgelés.
Hazırım... Aşçınızın yaptığı o jöleli şeyin adı neydi?
Je suis prêt à me détendre devant ton truc en gelée, là.
Ve elinde kala kala sertleşmiş jöleli kısım ve dişlerinin arasına giren fındıklar kalır.
Alors, il ne reste plus que des chocolats fourrés à la gelée et aux noisettes qui cassent les dents.
Çocuktan kremalı ve jöleli lokma istedi.
Il dit au gamin : "Beignet confiture et crème."
Ya dedenizle konuşun ya da fıstık ezmesi ve jöleli sandviçle tanışın.
Parlez à votre grand-père, ou apprenez à aimer les sandwichs au beurre de cacahuètes.
1-75. Jöleli saç, karışık.
1 m 70, cheveux gras, mal coiffé, presque chauve et...
Şimdi de, bundan sonra burada bir şeyler başarmak için jöleli çörek yiyip süper mankenlerle yatmam gerektiğini söyleyeceksin. Bir erkek daha ne kadar fedakarlık yapabilir?
Jusqu'où peut aller le sacrifice?
- Hayır, jöleli olanları dörde çıkaralım.
- Disons quatre à la confiture.
Jöleli mi istiyordun?
C'est ce que vous vouliez?
Her zaman jöleli yerim. "Araya jöleli de koyduralım," diyen benimdir hep.
Comme d'habitude. J'en demande toujours un à la confiture.
Saçlar jöleli.
- Gomina dans les cheveux.
Jöleli sandviçiniz müthişti.
Vos sandwichs au beurre d'arachide...
- Jöleli dondurmayı.
- Du Jus de Datte.
Jöleli göbeğe ne dersin?
Alors un peu de mon miel dans ta ruche
Muhtemelen yerfıstığı yağı ve jöleli sandviç yiyordur.
Il mange sûrement un sandwich beurre de cacahuète-confiture, ce menteur.
Fıstık ezmesi ve jöleli sandviç. Umarım sakıncası yoktur.
Des sandwiches au beurre de cacahuètes, j'espère que ça vous ira.
Bir şekerli, bir tane de jöleli çekirdek.
Un au sucre et un au cœur à la confiture.
Jöleli bir sandviç istiyor musun?
Tu veux un sandwich à la gelée?
Sana jöleli kekimi sunsaydım, daha çoğunu isterdin.
Si je t'offrais mes bonbons, tu accourrais.
- Şu portakal jöleli keklerden de yaptım.
Rune est dans le hall.
- Fıstık ezmesi ve jöleli sandviç.
Du beurre de cacahuètes et de la confiture.
Önce jöleli donut sandım, ama bakın, her tarafı kan.
J'ai cru que c'était de la confiote, mais c'est du sang.
Bay Simpson, bir tane daha jöleli ve şekerli sandviç yiyebilir miyiz?
M. Simpson, on peut avoir un autre sandwich à la confiture?
Jöleli Kuş gibi?
Un piaf en gel? Oui.
"Jöleli Kuş." Aynen.
le Piafo-Gel.
- Tabii ki yapacağım! Jöleli Kuş gibi uçmak?
Faire le piaf?
Jöleli.
- Celui-ci est à la confiture.