Jüri traduction Français
4,056 traduction parallèle
Jüri buna odaklanacak.
C'est ce sur quoi le jury va se concentrer.
Korkarım Bay Perrotti, bu durumda size sadece Frank Landau'nun ifadesi kalıyor,... ama bu da jüri için yeterli olmayacak.
Ce qui, Mr. Perrotti, j'en ai peur, vous laisse uniquement le témoignage de Frank Landau, et cela ne suffit pas pour passer devant un jury.
Bu programda, üç jüri üyesi de acımasız.
Dans cette émission, les trois juges sont méchants.
Peki, eğer bana dediklerin doğruysa Büyük Jüri'ye çıkmayız. Daha düşük bir suçla mahkemeye gider. Böylece akşama çıkmış olur.
Si tout ce que tu m'as dit est confirmé, je pense qu'on peut éviter le grand jury, l'inculper de délit mineur et il pourrait sortir cet après-midi.
Onu Büyük Jüri'ye çıkarmaktan başka çaremiz yok.
On n'a pas d'autre choix que de l'amener devant le grand jury.
Bu adamı suçlu bulacak bir jüri üyesi çıkar mı sence?
Vous croyez vraiment qu'un jury va le condamner?
Bay Segers jüri üyelerinin karşısına çıkma isteğini de bizzat belirtmiştir.
De plus, M. Segers a émis le souhait de comparaître devant un jury populaire.
71. madde, halden anlayan bir jüri için bile ciddi bir adımdır.
L'article 71 est énorme, même pour un jury sympathique.
Jüri üyeleri geçen haftanın sonuna doğru seçilmişti.
Le jury a été sélectionné fin de la semaine passée.
Hâkimin jüriye yapacağı özetin ardından jüri çekilecek.
Il recevra les instructions de la présidente et s'isolera.
Bay Segers, jüri çekilmeden önce söylemek istediğiniz bir şey var mı?
M. Segers, désirez-vous ajouter quelque chose avant que le jury délibère?
Şayet suçlu bulunursa jüri ile mahkeme üyeleri cezayı belirlemek için görüşecekler.
S'il est déclaré coupable, le jury et la cour devront décider ensemble de sa sentence.
Jüri, mahkeme üyeleriyle kararlarını neye dayanarak verdiklerini görüştü.
Le jury a délibère avec les juges des motifs de leur décision.
Yıllar önce polis kuvvetine katılmadan önce... Bende jüri görevi almıştım.
Y a des années, avant de rentrer dans la police, j'ai siégé dans un jury.
Sanırım mahkeme de jüri olarak ifadesine başvurduğumuz doktor o.
Je crois que c'était le médecin qui avait témoigné à la barre.
O jüri heyetinde oturmuştum ya?
Le jury où j'ai siégé, tu vois.
Manny daha okula başlamıştı ve işten izin aldığım süreyi jüri heyetinde oturmak için harcamayı sevmiyordum fakat bir kere başladığında, bu hoşuma gittim.
Manny venait d'entrer à l'école et j'avais pas envie de prendre des congés pour siéger dans un jury, mais une fois commencé, j'ai bien accroché.
Tesadüflerini bilirsiniz. Ben de Cam'i yargılayan jüri üyelerinden biriydim.
Il se trouve que j'étais un des jurés au procès de Cam.
Çünkü bu insanlar mahkeme de jüri de senin gerçekten kim olduğunu göremedi.
Parce que ces gens au tribunal, dans le jury, ils n'ont pas vu ta vraie nature.
Her zamanki jüri bölümünde altı jüri üyesi yerini aldı.
Six jurés ont été placés.
- Jüri üyelerinin önünde böyle bir hikaye uyduramaz.
Il ne peut pas simplement inventer une histoire - devant le jury.
Danny, jüri üyelerini getirebilirsin.
Danny, faites entrer le jury.
Jüri üyelerinin bunu dinlemesine izin vereceğim.
Je vais laisser le jury l'entendre.
- İki taraf da uzmanlarını kullansın ve jüri kararı versin.
Que chaque partie ait son expert pour que le jury décide.
Müvekkilim, Dr. Crown tarafından hatalı bir biçimde "şiddetli porno" müdavimi olarak lanse edildi ve şu an yazılı ve görsel medyada dahi konuşuluyor. Müvekkilim işkenceci, sapık ve ölü tecavüzcüsü gibi lekelendi. Bu jüri salıverilmeli ve yeni bir jüri çağırılmalı.
Mon client a été accusé à tort d'être un pervers extrême par l'accusation, il y a eu des fuites dans les journaux en ligne, reprises par la presse écrite, et mon client est maintenant tenu pour un bourreau, pervers, nécrophile,
Jüri, Bay Foyle'a bir suçluymuş gibi önyargılı bakıyor ve bu durum böyle devam edecek.
- Je le sais. - Le préjudice pour l'accusé aux yeux du jury est, d'après moi, définitif.
Jüri henüz dahil olmadı.
Le jury n'est pas encore là.
Bu durumda hakim, jüri üyelerinden her bir durumu dikkatle incelemelerini istemeli midir?
Le juge ne devrait-il pas demander au jury d'examiner attentivement les circonstances de l'identification?
Kanundan kaçabilir ama yargıç ta, jüri de insanın kalbindedir.
On peut échapper aux lois, mais pas au juge et au jury dans son cœur.
Ray Seward bilindiği üzere aynı özelliklere sahip jüri üyeleri tarafından Trisha Ann Seward'ı öldürmekten 1. dereceden suçlu bulundunuz.
Ray Seward, Vous avez été reconnu coupable par un jury citoyen du meurtre au premier degré de Trisha Ann Seward.
Ray Seward bilindiği üzere aynı özelliklere sahip jüri üyeleri tarafından Trisha Ann Seward'ı öldürmekten 1. dereceden suçlu bulundunuz.
Ray Seward, vous avez été reconnu coupable par un jury citoyen du meurtre au premier degré de Trisha Ann Seward.
Bart bu çocuklar tarafından değil çocuklardan oluşan bir jüri tarafından yargılanmalı.
Bart ne dois pas être jugé par ces enfants, mais par un jury, composé d'enfants.
Davalı ve jüri olarak öğrendiğim bir şey varsa o da mahkeme odasından uzak durmak.
Fils, si il y a bien une chose que j'ai apprise en tant que défenseur et juré, je resterai à l'extérieur de la salle.
- Benim sorum ise şu babasının davasıyla ilgili jüri müdahalesi gerçeği ortaya çıktığında konuyla ilgileneceğinize yemin etmiştiniz.
- Alors ma question est, quand la vérité à propos de la manipulation des jurés au cours du procès de son père sortira Vous avez juré d'agir.
Büyük Jüri uygun görmüş olsaydı çıkarırdım.
Donc, tu t'occupais de l'affaire? Je l'aurais fait si le grand jury l'avait accusée.
Büyük Jüri bunu nasıl görmedi? Ruth oynadı.
Comment le grand jury n'a pas pu voir çà?
Onunla, savcıyla, hatta Büyük Jüri üyeleriyle hesaplaşacağını söyledi. - Ee?
Il a dit qu'il la poursuivrait, ainsi que le bureau du procureur, et même les membres du grand jury.
Bu gece jüri izleyiciler olacak.
Le public sera le jury.
Evet, jüri öyle dememişti.
Pas d'après les juges.
Devereaux'nun avukatının elinde o kaset olmalıydı. Jüri, kasetin değerine kendisi karar vermeliydi.
L'avocat de Devereaux aurait dû avoir l'enregistrement, et les jurés auraient dû pouvoir en évaluer le poids.
Vincent ortalıkta cellatlık ederken hem yargıç hem de jüri olamazsın.
Tu ne peux pas être juge et jurée alors que Vincent sort et joue au tueur.
Linklater konusunda kararlı. Jüri şimdi ondan dinlemek isteyecek.
Il a décidé de ce qu'il dirait au jury au sujet de Linklater.
Şerif,... lütfen jüri üyelerini bekleme odasına alın.
Sherif, merci d'emmener le jury dans la salle d'attente.
Bay Gardner, lütfen jüri üyelerinin çıkarılmasını bekleyin.
M. Gardner, s'il vous plaît attendez que le jury soit parti.
Peki jüri bunu biliyor mu?
Mais est-ce que le jury le sait?
Jüri görevin nasıl geçti? Gittin mi?
Comment était ton devoir juridique?
Mühim bir şey değil. Öfkeli tanıklar ve aklı karışmış jüri üyeleri var da burada. Tamam.
Oh, trois fois rien, juste un témoin délirant et manipulant des jurés.
Jüri dışarıya çıkıyor.
Le jury revient.
Bay Wyatt jüri üyelerimle gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde bu konu hakkında kızının ve belediye başkanının gizliliği tercih edeceğini bildirmiş.
M. Wyatt a appelé mon cabinet pour dire que sa fille et le maire préféreraient régler ce problème en privé.
Mesele tüm kasabanın senin yargıç, jüri ve cellat olduğunu anlamasını sağlamak.
C'est pour t'assurer que toute la ville sache que tu es juge, jury et bourreau.
Hangi jüri beni suçlu bulur?
Et quel jury me reconnaîtrait coupable?