Kalbimi kırıyorsun traduction Français
141 traduction parallèle
Kalbimi kırıyorsun. Ağlayıp durma küçük ürkek kızım.
Ah, tu me fends le cœur, ne pleure pas, ma pauvre petite fille apeurée.
- Kalbimi kırıyorsun.
Vous me brisez le cœur!
Kalbimi kırıyorsun.
Tu me fends le cœur.
Kalbimi kırıyorsun. Bizim işimizde bile bir yerde durmasını bileceksin.
Même dans notre métier, il existe des limites.
Kalbimi kırıyorsun
Tu me brises le cœur..
Kalbimi kırıyorsun.
Tu me mets le cœur au supplice.
Kalbimi kırıyorsun doktor.
Ce n'est pas gentil de me dire ça, Doc.
Tom, kalbimi kırıyorsun.
- On devrait chanter un hymne. - Je pense, oui.
Kalbimi kırıyorsun.
Vous allez briser mon cœur.
Kalbimi kırıyorsun. Beni duyuyor musun?
Tu me fais craquer, t'entends?
Kalbimi kırıyorsun.
Vous insultez mon cœur. Regardez-moi.
Kalbimi kırıyorsun.
- Tu me fends le cœur.
- Kalbimi kırıyorsun David.
David, tu me fais de la peine.
- Kalbimi kırıyorsun.
- Tu me brises le cœur.
Kalbimi kırıyorsun.
J'ai le coeur brisé.
Kalbimi kırıyorsun.
Pas un qui te laisserait un pourboire.
Kalbimi kırıyorsun.
Tu vas me briser le coeur.
Kalbimi kırıyorsun.
Tu me fends le cœur!
- Kalbimi kırıyorsun.
Tu me brises le cœur!
Kalbimi kırıyorsun.
Vous me fendez le coeur.
Kalbimi kırıyorsun, Sheri.
Tu me fends le coeur, Sheri.
Kalbimi kırıyorsun.
Vous me brisez le cœur.
- Kalbimi kırıyorsun, Gergedan.
- Tu me brises le coeur, Rhino.
Kalbimi kırıyorsun Jean-Luc.
Vous êtes blessant.
Evet, kalbimi kırıyorsun.
J'en ai le cœur brisé.
Ayrıca kalbimi kırıyorsun.
Et ça me blesse.
Kalbimi kırıyorsun sevgili Franny.
Tu me brises le cœur, Franny.
Kalbimi kırıyorsun!
Tu me brises le coeur!
Oh, Kull, kalbimi kırıyorsun.
Tu me brises le cœur.
- Kalbimi kırıyorsun.
- Vous nous brisez le coeur.
Üçüncü kez kalbimi kırıyorsun ve bu kadarı yeter artık.
Tu me brises le coeur pour la 3e fois. C'est une fois de trop.
Kalbimi kırıyorsun.
Arrête d'être comme ça.
Kalbimi kırıyorsun.
Tu vas me vexer.
- Lucy lütfen kalbimi kırıyorsun.
Ne sois pas grossière.
- Kalbimi kırıyorsun.
- Mon coeur se serre quand je te vois.
Kalbimi kırıyorsun.
Tu me brises le coeur.
- Kalbimi kırıyorsun.
- Calomnie!
Johnny, kalbimi kırıyorsun.
Johnny, tu vas me briser le coeur.
Böyle çekip giderek kalbimi kırıyorsun.
Ca me brise le coeur de te voir partir.
Tuscaloosa'lı kalbimi kırıyorsun.
Vous brisez mon cœur de Tuscaloosa.
- Kalbimi kırıyorsun.
- Tu me brises le coeur.
Ve o kadar kuvvetli dua ediyorsun ki, kalbimi kırıyorsun.
Votre ferveur réchauffe mon coeur.
- Kalbimi kırıyorsun.
- Ça me fait de la peine.
Kalbimi bir tek sen kırıyorsun, seni gidi tatlı şey
C'est toi Qui me brises le cc2ur, mon joli
Kalbimi kırıyorsun.
Juré!
Kalbimi sıkıştırıyorsun!
Tu me recroquevilles les artères...
Kalbimi kırıyorsun Bloomy.
Tu me brises le coeur, Bloomy.
- Kalbimi kırıyorsun, Ford.
Tu me fends le cœur.
Gerçekten kalbimi kırıyorsun, ahbap.
Tu me brises vraiment le coeur, mec.
Önce bana bu parti hakkında yalan söylüyorsun sonra beni davet etmeyerek kalbimi kırıyorsun.
D'abord, tu me mens.
Kabir kalbimi kırıyorsun
Tu me fends le cœur.