Kaliyorum traduction Français
35 traduction parallèle
Evet, çünkü bu kez sabaha kadar kaliyorum.
Je reste jusqu'à ce qu'elle parte.
Benimle temasa geçmek isterseniz, Otel Belvedere'de... 635 numarali odada kaliyorum.
Vous me joindrez à l'hôtel Belvédère. Chambre 635.
Sende kaliyorum, degil mi?
Allez, je reste avec toi.
- Hayir, kaliyorum.
- Viens. - Non.
Hayir, kaliyorum.
- Non, je reste.
Burada kirada kaliyorum.
Je suis locataire. J'ai payé une caution.
Ama simdi kaliyorum.
Maintenant, je reste.
Ama burada cok yalniz kaliyorum
Mais je me sens si seul en enfer
Sürekli banyoya gitmek zorunda kaliyorum.
- Je n'arrête pas d'aller aux toilettes.
REGENCY OTELİNDE KALIYORUM VE SEN KIZIMIZI BULANA KADAR DA BURADAN AYRILMAYACAĞIM.
Je suis à l'hôtel. Et j'y resterai jusqu'à ce que tu la retrouves.
Bugun Santa Fe'de kaliyorum, ve ikinizi dusunuyordum umarim her sey yolundadir.
Je suis descendue de Santa Fe, aujourd'hui, et je pensais à vous deux, j'espère que ça va bien.
Ben de bu sayede ayakta kaliyorum.
C'est ce qui me permet de tout traverser.
Bir yerlerde kaliyorum iste.
Je dors où je dors.
Ben kaliyorum.
Je reste.
Ne zaman disari çiksak, her seferinde ben piç gibi kaliyorum. Her seferinde.
Quand on sort ensemble, je tiens toujours la chandelle.
İse geç kaliyorum.
Je vais être très en retard au boulot.
Çünkü bütün gün ofiste veya....... mahkemede takim elbiseye sikisip kaliyorum.
Parce que je suis tout le temps en costume, dans un bureau ou une salle d'audience.
iste de giymek zorunda kaliyorum.
Je dois porter celle-la au travail.
Lily kaliyorsa ben de kaliyorum.
Si Lily restes, alors moi aussi!
- Ben yolun karsisindaki misafir evinde kaliyorum.
Je vis dans la foutue maison de route
- Burada kaliyorum.
- On reste ici.
Müdür yardimcisiyla olan toplantima geç kaliyorum.
Je suis en retard pour ma réunion avec le vice principal
- Kaliyorum.
- Je vais rester.
Ben toplantiya gec kaliyorum Bitirdiginde ara beni.
J'y vais. Vous m'appelez après?
Bu pasaportu parçaliyorum ve Meksika'da kaliyorum.
Je vais déchirer ce passeport. Je ne quitte pas Mexico.
Yaninda kalan kizlardan biri ile ilgili Ben birçok kizla beraber kaliyorum
C'est au sujet d'une fille qui vit ici.
- KENDİ BAŞIMA KALIYORUM DİYELİM.
Ca me permet d'être moi-même. Oh. C'est... bien.
Sen benim oglumu öldürdükten sonra... ben seninkini bulmanda yardim etmek zorunda kaliyorum.
Je dois t'aider à trouver ton fils... après que tu aies tué le mien.
Görunuse göre burada kaliyorum
On dirait bien que je vais rester!
Bazi fedakârliklar yapmak zorunda kaliyorum ve vicdanen sunu soyleyebilirim ki, bunu pek istemiyorum.
Ça m'oblige à faire des sacrifices que je ne peux pas me permettre de faire.
Pisman oldugum seyler yapmak zorunda kaliyorum.
Je suis forcée de faire des choses que je... regrette.
Hayir, kaliyorum.
- Je reste.
Disarida sadece ben kaliyorum.
- Ca fait qu'il ne reste que moi.
Yok, ben yolun karsisindaki misafir evinde kaliyorum.
Non, non, non.