English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ K ] / Kanada

Kanada traduction Français

3,073 traduction parallèle
Muhtemelen bir uçak gövdesine ait bir parça Kanada'ya düştü.
Des débris d'avion se sont écrasés au Canada.
Ben Kanada hükümetinin bir resmi temsilcisi olarak burada bulunuyorum.
Je représente officiellement le gouvernement canadien.
Devletimiz, yürüttüğünüz operasyonu Kanada'nın egemenliğinin ihlali olarak görüyor.
Mon gouvernement pense que vous violez sa souveraineté.
Ben doğrudan dış işleri bakanınızla görüştüm.. .. ve yüzbaşı Adrian'ın raporuna dayanarak ona dedim ki.. Kanada'nın düşüncesi gerçekler ortaya dökülmeden işleri aceleye getirmek değildir.
J'ai proposé au ministre des Affaires étrangères de tenir le Canada éloigné avant qu'on ait tous les éléments.
Bildiğiniz üzre yaklaşık 2 gece önce Kanada'da Edmonton yakınlarına bir uydu düşmüş bulunuyor
Comme vous le savez, un satellite s'est écrasé près d'Edmonton au Canada.
İçinde taşıdığı ve yakıt olarak kullandığı bir miktar nükleer materyal de çevreye saçılmıştır. Amerikan - kanada sınırını geçmeden önce Montana eyaletinde bazı bölgelerde etki göstermiştir.
Son moteur nucléaire a émis des radiations sur le Montana avant de franchir la frontière.
Bu nedenle Montana saha polisinden DHS ajanları... bölgesel Kanada otoritelerine destek için buraya yollandılar.
Pour cela, des agents de la Sécurité intérieure du Montana ont été dépêchés pour aider les autorités canadiennes.
Bu Kanada devletinin resmi isteği üzerine gerçekleşmiştir.
À la demande du gouvernement canadien.
İlk etkilenen alanlar Amerika'da olduğundan.. Kanada devleti Amerikan görev güçlerinin.. Thomas Taylor yönetiminde olmak üzere, Calgary'de kalmasını ve..
Depuis que les zones concernées se trouvent aux États-Unis, le gouvernement canadien a autorisé une unité spéciale, sous la direction de Thomas Taylor, à rester à Calgary pendant la durée de la quarantaine.
TORONTO, KANADA'NIN...
DANS LE mystérieux ROYAUME...
Kanada'da bunun olmadığını unutmuşum.
J'ai oublié. Vous n'avez pas ça, au Canada.
O zaman Gideon atıp tutacağına buraya gelsin çünkü seni döve döve Kanada'dan atmak üzereyim.
Dis à Gideon de ramener son petit cul prétentieux ici parce que je m'apprête à renvoyer le tien du Grand Nord.
Şimdi konuşamam. Otobüsle Kanada'ya gidiyorum.
Pas maintenant, je vais au Canada.
- Evet, Kanada. Bu insanlar, ilaçlarının faturalarını burada ödeyemiyorlar.
Oui, leurs médicaments sont trop chers, ici.
Bu katillerden biri Potomac Nehri'nin güneyine veya Kanada'ya ulaşırsa bir daha yakalamak mümkün değil.
Si ces assassins atteignent le Canada, - on ne les trouvera jamais.
- Oğlum o gün Kanada'daydı.
Mon fils était au Canada ce jour-Ià.
Kanada, Torontoluyum.
De Toronto. Vous êtes pour les Maple Leafs?
Kanada'ya da.
Et au Canada.
Kanada ayıları vahşi olur.
Les Canadiennes sont chaudes!
Kanada'dan, buraya, Afrika'nın güneyine ve Ümit Burnu'na.
Du Canada, ici, jusqu'au sud de l'Afrique et au cap de Bonne-Espérance.
Hayatımda hiç Kanada'ya gitmedim, anasını satayım.
Et je n'ai jamais... Je ne suis jamais allé au Canada.
Çoğunlukla Kuzey Kanada'da.
Dans le nord du Canada.
Kanada'ya gidiyorum.
Je monte en direction du Canada.
O da Kanada'da zengin olmaya çalışıyor.
Il est parti s'enrichir au Canada.
O zamanlar ticari eşya satıyordum, ve bilirsiniz, Kanada'ya çok fazla şey sokabiliyorsunuz.
À cette époque, je vendais des produits dérivés. Au Canada, il y a des limites pour l'importation.
Toronto, Kanada'da.
Mais c'est au Canada!
Noel Baba'lar hep Kanada'dan geçerler.
Les pères Noël passent toujours par le Canada.
Ey Kanada Daima korumaya hazırız seni.
De foi trempée Protégera Nos foyers
Ey Kanada
Et nos droits Protégera
Kuzenim Bob'ın, bu arada kendisi para babasıdır, Kanada'da, göl kenarında bir kulübesi var.
Mon cousin Bob, qui est très riche, en passant, a un chalet au lac des Bois au Canada.
Meksika mı, Kanada mı diye soruyorum.
Au Canada ou au Mexique.
Londra'da sahte kimliği aldım, Kanada üzerinden giriş yaptım ve sınırı geçtim.
J'ai obtenu une fausse carte d'identité à Londres, puis au Canada et traversé la frontière.
Yani 80 Kanada doları falan aldık.
On est reparti avec 80 dollars canadiens.
Kuzey lşıkları kuzey yarımkürede Alaska, Kanada ve İskandinavya'da görülebilir.
Les aurores boréales sont dans l'hémisphère nord en Alaska, au Canada et en Scandinavie.
Kanada'dan daha fazla getirtmeye çalışıyoruz ama onlar da beklemede.
On en demande aux Canadiens, mais ils attendent de voir.
- Kanada'da.
- Au Canada.
Kanada'da çok canlı bir Yunan kültürü var.
Il y a une grande communauté grecque au Canada.
Tamam belki bu ikinci dünyadan kurtulamıyoruz ama en azından Kanada kısmından gidelim. Evet.
On ne peut peut-être pas quitter Terre 2, pour l'instant, mais on peut au moins se tirer de sa partie canadienne.
Kanada'dan gelen fırtınadan dolayı ufak bir türbülansa girdik.
Une tempête de neige descend du Canada et cause certaines turbulences.
Şu taşın ardındaki her şey Kanada'dır.
Au delà de ce roc, c'est le Canada.
Dr. Filmore kanada hükümetinden seninle çalışmak için onay almış.
Le Dr Filmore a été autorisé par le Canada à travailler avec toi.
Fransız-Kanada'sından bir akrobat.
C'est un contorsionniste québécois.
Burası Kanada!
On est au Canada!
Ve eğer Kanada bu kadar iyi ve dost canlısıysa, nasıl oluyor da uyuşturucularımızın büyük kısmı Asyalı uyuşturucu çetelerinizden geliyor?
Si le Canada est si sympa, pourquoi notre meth vient de vos gangs asiatiques?
Kanada...
Le Canada...
Kanada sözlüğündeki bütün 700 kelimeyi ezberlettiler.
J'ai dû apprendre les 700 mots du dictionnaire canadien.
Dur, siz Kanada'da değil misiniz?
Vous êtes au Canada?
Evet. Kanada'nın sağlık sistemi...
La sécurité sociale canadienne...
Ben sizin Kanada hükümeti ile irtibatınız olacağım.
Je serai votre liaison.
Yani Kanada'da hatunun mu var?
T'as une nana au Canada?
Kanada'ya mı?
Canada?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]