English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ K ] / Kanımca

Kanımca traduction Français

247 traduction parallèle
Kanımca, ben daha da ileri gideceğim.
Pour ma part, j'irai plus loin.
Kaptan Bligh, sandalla denizi aşmanız, kanımca denizcilik tarihinin en olağanüstü başarılarından.
Capitaine Bligh, votre voyage en bateau non ponté... fut la plus remarquable navigation dans l'histoire de la mer.
Kanımca mesleğinin zirvesine ulaşacak.
Elle est ici avec son producteur.
- Kanımca günün en güvenilir bahsi.
C'est la favorite.
Ama kanımca onu unutmalı, hatta belki affetmelisin de.
Oubliez-la et pardonnez-lui.
Böylece seni yenemeyeceğimi düşünücektim ama kanımca bu sefer yendim seni! Yapayalnız asına karşı elimdeki iki papazla.
Mais personnellement, je crois que je t'ai battue... avec mes deux roi contre ton seul as.
Ama kanımca önce bunu duymanız gerekir.
Vous devez d'abord l'entendre.
Bunu söylemek çok korkunç, biliyorum, efendim ama kanımca, tekne batırılmış.
C'est terrible à dire, mais à mon avis, il a été sabordé.
Kanımca.
C'est parti pour.
Bırak da istediği şey hakkında konuşsun, kanımca sanat hakkında da konuşmayacak.
Il veut simplement prendre le temps de te parler d'art.
Bayım... Kanımca İsveçli ve ben, iki insanın birbirine yakın olabileceği kadar yakındık.
On pouvait pas être plus proches l'un de l'autre.
Kanımca asıl bu evin beni içki içmeye sürüklemesi büyüleyici.
Vous trouvez? Moi j'aurais plutôt besoin d'un verre.
Kanımca, hayatımda tanıdığım en inatçı genç bayansınız.
Que vous êtes obstinée!
Kanımca öyle, efendim
C'est mon avis.
Bu olay beni aşar ama kanımca meteor düşmesine benziyor.
Pour moi, ça a tout l'air d'une météorite.
Meseleyi daha ileri taşımadan önce kanımca ne kadar paraya ihtiyacın olduğunu bilmeliyim.
Avant tout, je voudrais savoir de combien vous voulez disposer.
Şunu aklında tut, bayım... kanımca sen hala kokuşmuş birisin.
Que les choses soient claires, bonhomme. Pour moi, tu pues toujours.
Fakat kanımca onlar için normal olan şey herkes için normal olmalı.
Je me dis que s'ils peuvent le faire, tout le monde peut.
Kanımca ölümü ani olmuş... ve doğrudan doğruya bu yaradan kaynaklanmış.
A mon avis, la mort a été presque instantanée, et causée directement par cette blessure.
Kanımca bu mektuba acilen cevap vermeye gerek yok.
Je répondrai à cette lettre plus tard.
Kanımca daha fazla... ne desem? Veri elde etmeden kimsenin ona inanmayacağını düşündü.
Il savait sans doute qu'on ne le croirait que s'il avait comment dire, plus d'éléments.
Yeraltında tutulan azılı suçlular... ve vasat sicil kâtipleri... kanımca en güvenli konumdalar... çünkü ateş geçirmez odalardalar... ve etrafları bilinen en iyi yalıtkanla dolu :
Les pires des criminels, ceux qu'on met à l'isolement... et les bureaucrates ordinaires... travaillant pour des compagnies d'assurances... qui seraient dans des pièces ignifugées... protégés par le meilleur isolant au monde : le papier.
Kanımca, General Gordon kabul etmeyecektir.
À mon avis, le général Gordon refusera.
O Crater'la evlendi ve kanımca beni çoktan unutmuş olmalı.
Elle a épousé Crater et, pour autant que je sache, m'a oublié.
Kanımca bu operasyonu yürüten subay ya emirleri görmezden gelmiş ya da onları açıkça ihlal ediyor.
J'estime que... l'officier qui vous commande a outrepassé ses ordres ou leur désobéit sciemment. Et je vais tirer ça au clair.
Benim kanımca :
Veux-tu que je te dise ma pensée?
Kanımca, karşılıklılığın müthiş bir örneği.
D'après moi, c'est un exemple remarquable de réciprocité.
Kanımca, klorohidrat oranı üstünde yeterince çalışmadık.
Je vais vous dire. On n'a pas assez forcé sur le chlorhydrate de benzène.
Fakat Bernhard Mühlhausen'de henüz iki yıl bile geçirmemişken babası, sadece ordaki hesabını değil, kanımca taşınmasına sebep olmuş başka bir faturayı, ve birkaç gümüş para değerindeki bazı borçlarını da ödemek zorunda kaldı.
Mais après que Bernhard fût resté deux ans à peine à Mühlhausen, son père dut payer pour lui là-bas non seulement la table, mais encore une lettre de change ( qui causa sans doute alors son déménagement ), et encore laisser aussi quelques ducats pour l'amortissement de quelques dettes.
Kanımca razı olur.
Je crois qu'il le permettra.
Kanımca sen yaşlanıyorsun.
À mon avis, tu te fais vieux.
Kanımca tek bir hayat her şeye değer insanın döktüğü gözyaşı teker teker hesaplanmalıdır.
D'après moi, une vie est tout... et les larmes humaines doivent être comptées une par une.
General, kanımca ağır yaralı.
Général, il a été grièvement blessé, je crois.
Şimdiye kadar tanıdığım, bildiğim tüm kızlar kanımca sıkı kızlardı.
Toutes celles que j'ai aimées étaient trop robustes à mon gré.
Kanımca olağanüstü cesur biri.
Il a un courage extraordinaire.
- Sonu tahmin ediliyor kanımca.
Je l'ai trouvée prévisible.
Kanımca çok müthiş...
C'est les meilleurs...
İyi ya, kanımca bu işi iyi yapıyorum.
Je pense que je me débrouille bien.
Çavuş, kanımca, o tabanca uzun süredir yok.
Je parie que ce pistolet n'est plus là depuis longtemps.
Kanımca, bu göreve General Weidling atanabilir.
- POUR MOI, IL FAUT NOMMER WEIDLING.
Kanımca gelenlerden pek azı gerçekten davetliydi bu partilere.
Je crois que peu de gens étaient vraiment invités.
Hepimiz gitsek iyi olur kanımca. - Anne, onları götür.
Il vaut mieux que nous partions.
"Hatta kanımca,..."
"Non, plus encore..."
Ayrıca, geminin yeni tasarımını bilmiyor olmanız, kanımca görevimizi tehlikeye atıyor.
Vous connaissez mal le nouvel Enterprise, ce qui met en péril notre mission.
Vücudun zihinden ayrıklığını savunmaları, bir köle toplumu için gayet doğaldı kanımca.
Ils prêchent la séparation du corps et de l'esprit... une idée bien normale dans une société esclavagiste.
Şey... Kanımca bu konuda değişik fikirler var.
Eh bien... il y a des différences d'opinion à ce sujet.
Kanımca katil her kimse eee nasıl derler daha zeki bir rakibi tercih ederdi.
J'ai le sentiment que l'assassin, quel qu'il soit, aurait préféré quelqu'un... Un adversaire plus... vif.
Kanımca o, tamamen korku ve buna bağlı sinirsel şok sonucu öldü, bununla birlikte onu neyin bu kadar korkuttuğunu tasavvur edemiyorum.
Mais je ne sais pas ce qui aurait pu lui faire peur. Que pensez-vous de cette référence au ruban moucheté?
Muhtemelen size tapan bir budala olduğumu düşünüyorsunuzdur. Ama kanımca siz bir dahisiniz.
Vous allez me trouver bête, mais vous êtes un génie, pour moi.
Kanımca ortalık sakileşene dek birkaç günlüğüne uzaklaşman en hayırlısı. Şehrin dışında, kuzeyde bir vaka var.
Ce serait bon que vous preniez un peu le large.
Evet, kanımca zaten biliyorum.
Si, je m'en doute, je le sais

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]