Kapandı traduction Français
3,568 traduction parallèle
Evet, cephanelik kapandı.
Oui... ils étaient juste à côté.
Ağız kapandı.
L'affaire est close, bouclée.
Trafik ışıklarının çoğu çalışmıyor ve Nagashima'daki otoyollar ulaşıma kapandı.
En ce qui concerne les routes, le courant étant coupé, de nombreux feux sont en panne.
- 5 sene evvel kapandı.
- Ça a fermé y a cinq ans.
Dava kapandı.
l'affaire est classée.
Kapandı mı?
Classée?
Resmen kapandı da Kevin'la benim için Julia'nın defterini bulana kadar kapanmış sayılmaz.
Je veux dire officiellement l'affaire est classée, mais pour moi et Kevin ce n'est pas fini Avant que nous trouvions le livre de Julia,
Sana davanın kapandığını söylemiştim.
Je vous ai dit que l'affaire était classée.
Konu kapandı mı?
On en a terminé?
Bizi takip edemeden anomali kapandı.
L'anomalie s'est refermée avant qu'il puisse nous suivre.
O halde, davam kapandı mı?
Donc, mon dossier est classé?
Ne zaman kapandı ki?
A-t-il déjà été éteint?
Başka türlü olmasını isterdin biliyorum ama bu defter kapandı.
Je sais que vous voudriez qu'il en soit autrement mais ce chapitre est clos.
Bu konu kapandı Miles.
On en a déjà parlé, Miles.
Amy Damper davası kapandı, çözülmesine yardım ettin.
L'affaire Amy Demper est close, vous avez aidé à la résoudre.
Ben sadece şansının kapandığını görmek istemiyorum.
Je ne veux juste pas voir ta bonne étoile te laisser tomber.
Konu kapandı, Doktor.
C'est fait, Docteur.
Ben para veriyorum, dava kapandı.
C'est moi qui finance. Affaire classée.
Restoran kapandıktan buraya geldim ve mutfak çalışanlarımdan birisini elleri boncuklu kablo bağı ile bağlı şekilde burada otururken buldum.
Je suis venu ici après la fermeture, et j'ai trouvé un de mes apprentis assis juste ici avec les mains liées avec une attache auto-bloquante.
- Vega'ya göre dava kapandı.
Pour Vega, l'affaire est close.
Alarm kapandı ve kanalizasyona düştüm.
L'alarme s'est éteinte et j'ai glissé dans les égouts.
Birden kapandı.
Il faisait beau avant.
Kapandı ve kendisini yaratan takımı avlamaya başladı,... en sona ikimiz kalana kadar.
Il s'est déconnecté et commença à chasser l'équipe qui l'avez crée, jusqu'à ce qu'il n'en reste que deux.
- Sezon kapandıktan sonra neden onu bir uzmana götürüp fikir edinmiyorsun?
Et donc, après la saison, pourquoi ne pas seulement l'amener à un spécialiste et obtenir une autre opinion?
Gişe kapandığı zaman kutu Rising'in ofisinden yükleme noktasına götürülüyor.
Une fois que le bureau est fermé, la boîte est transportée du bureau de Rising à la zone de chargement.
- Gerçekten mi? - Sinema salonu kapandığından beri yok.
Pas depuis que le cinéma ai fermé.
Hoffman'ın telefonu derhâl kapandı ama Mathers'ınki hâlâ açık durumda.
le téléphone d'Hoffman s'est éteint juste après mais celui de Mathers est toujours allumé.
Konunun kapandığını sanma.
Ne pense pas que c'est fini.
Dana'nın odasına kapandığı ve ağzını bıçak açmadığı zamanı hatırlıyor musun?
Le fait que Dana reste cloîtrée dans sa chambre sans rien dire...
Mutfak kapandı.
La cuisine est fermée.
Kapandı gitti.
Rebouché.
Hayır, o defter kapandı.
Non, c'est fini.
En sevdiğin sandviç dükkanı kapandığında,... kapından ağladığını duydum.
Quand ton magasin de sandwich préféré a fermé, je t'ai entendu pleurer à travers la porte.
Aniden kapandı mı diyorsun?
Vous dites que ça s'est refermé?
Sadece Cehennemin Kapısı'nın nasıl kapandığını.
Seulement comment fermer les portes de L'enfer.
Biri banyo tuzu etkisiyle Liam'ın yüzüne saldırmış ve dava kapandı yani. Aferin size.
Quelqu'un sous sels de bains a mordu le visage de Liam, et euh, affaire classée quoi.
Flack organizatörlerin ve Walter'ın toplanma merkezinin kapandıktan sonra, diğer günün kurulumunu yapmak için toplanma merkezinin kapandıktan sonra, diğer günün kurulumunu yapmak için oraya girme yetkisine sahip olduğunu onayladı. ... oraya girme yetkisine sahip olduğunu onayladı.
Walter avait accès à temps plein au centre de convention après les heures pour installer son espace pour le jour suivant.
Kapandıktan sonra buralarda olmamalısın. Kapandıktan sonra buralarda olmamalısın.
Tu ne devrais pas traîner par ici après la fermeture.
Canal sokağının güneyindeki tüm iletişim kanalları kapandı.
Euh, toutes les tours cellulaires sur du sud de Canal Street viennent de cesser d'émettre.
Ne derler bilirsin- - bir kapı kapandığında, bir diğeri açılır.
Vous savez ce qu'on dit... quand une porte se ferme, une autre s'ouvre.
- Niye hareket etmiyoruz? - Çıkış bir süreliğine kapandı. Başkanlık konvoyu var.
La sortie est fermée, l'escorte présidentielle passe.
Bu soruşturma kapandı çünkü hiç açılmamıştı.
Cette affaire est close car elle n'a jamais été ouverte pour la commencer.
Köpüoğlu Fırını kapandı mı?
Ils ont fermé Être un chien, c'est du gâteau?
Kapandılar.
Ils se sont éteints.
- O zaman neden kapandılar?
Alors pourquoi s'éteindre?
Konu kapandı.
Vous devez arrêter.
Dava kapandı.
D'accord?
O davanın kapandığını sanıyordum.
Oh, je pensais que l'affaire était close.
- Dava kapandı, değil mi?
L'affaire est terminée, non?
Kapandı.
Si.
O sayfa kapandı.
Ce chapitre est terminé.