Kayla traduction Français
757 traduction parallèle
Mızıkayla oyalanamayacak kadar meşgul bir adamım. İşte geldim.
Je suis trop occupé pour m'amuser avec des harmonicas.
Bence ikimiz mızıkayla bir düet yapacak olursak...
Vous vouliez un conseil, c'est le mien. Je pense que si nous jouions en duo, tous les deux...
Indy 500 yarışını kay kayla kazanma şansın daha yüksek
On a plus de chance de gagner le Tour de France en roller.
Bu tripler ne demek oluyor Kayla?
Qu'est-ce qu'il y a?
- Tamam, tamam tamam Kayla!
- D'accord. Kayla. - Va-t'en.
Polisler Kayla'yı bulacaklar.
Les flics vont aller chercher Kayla.
Sen Kayla'sın!
Vous êtes Kayla.
Kayla, beni dinliyorsan.. Gerçekten o demo kasedine ihtiyacım var.
Kayla, si t'écoutes, il me faut cette cassette de démo à tout prix.
Kayla!
Kayla.
Kayla sana birşey söylemem gerek. Nedir?
- Kayla, je dois te dire quelque chose.
Millet, bu kız arkadaşım Kayla.
OK, voici Kayla, ma copine.
Kayla, bunun zamanı değil.
Kayla, j'ai pas de temps à perdre.
Unutmayın, işe yaraması için size rehine lazım. Tamam mı Kayla?
N'oubliez pas, ça ne marche que si vous avez des otages.
Bu sabıkayla, ya hapishanede olursun ya da okuldan atılırsın.Kolej yok.
Avec ton casier tu pourrais aller en prison ou être expulsé. Pas d'université.
Orada sabıkayla çalışamazsınız.
Il a un casier depuis qu'il a 14 ans.
Senden önce Kayla vardı. Sinir hastasıydı.
Avant toi, il y a eu Kayla.
Kayla, tatlım, ben büyükbaban.
Kenya, ma chérie, c'est grand-père.
Kayla telefon ettiğinde ofisimde yalnızdım.
j'étais seul dans mon bureau quand Kayla a téléphoné.
Kayla, kardeşim.
Ca va?
Dostum sana söylüyorum... ... Kayla gibi bir kıza çıkma teklif edersen kendini reddedilmeye ve... ... aşağılanmaya hazırlamalısın.
Mec, Je te le dis... tu demandes de sortir à une fille comme Kayla Sanders... et tu te mets toi-même dans le rejet... l'humiliation, l'isolement.
Selam Kayla.
Je suis déterminé. Hé, Kayla.
Kayla Roland, 6 yasında.
Kayla Roland, 6 ans.
küçük Kayla için ağladılar, pizza ve ayıcıkları seven kayla, için erken bir ayrılış oldu.
Ils pleurent la petite Kayla, qui aimait les pizzas et les ours en peluche, et qui nous a été enlevée bien trop tôt.
bu sabah burada Kaylayı andık.
C'est un jour émouvant, nous commémorons la mémoire de Kayla.
bu adam balonu aldı ve kayla için salıverdiğini söyledi.
Cet homme a prié et a lâché un ballon pour Kayla.
Heston Flint'e gelmeden önce muhabirler Kayla'nın ölümü ile ilgili soru sordu.
Avant sa venue à Flint, Heston fut interrogé par un journal de Georgetown sur la mort de Kayla.
biz NRA'nın Kayla'yı unutmadığımızı bilmesini istiyoruz.
Nous voulons que la NRA sache que nous n'avons pas oublié Kayla.
Tamarla'yı tanıyor musun? , Kayla'yı öldüren çocuğun annesi?
Tu connais Tamarla, la mère du petit qui a tué une petite fille?
- Selam, Kayla.
- Hé, Kayla.
- Birdie, neler oluyor?
- Hé, Kayla. Qu'est-ce qu'il y a ma chérie?
( Mızıkayla Beethoven'ın 9.senfonisini çalıyor ) - iki Craven A.CharIevoixdeki 2 striptizciyi alacağım.
[Harmonica]
Kayla'dan çok hoşIanıyordu. Onu izlemek istedi.
Il trouvait Kayla mignonne et voulait en voir plus.
Bob Kayla'yı getirmek istedi mi?
Bob voulait mettre Kayla dans votre lit?
Bob Kayla'nın kolunu kesmenin senin fikrin olduğunu söyledi.
Selon Bob, tu as voulu lui couper le bras.
Kayla iyi mi?
Kayla va bien?
Kayla öldü mü?
Kayla est morte?
- Kayla LeSeur. Dün akşam balkonunda bir tartışmasını duyduk.
On l'a entendue se disputer avec quelqu'un, hier.
Kayla'nın binasındaki herkesi araştırdım.
J'ai contrôlé le casier de tout l'immeuble. - Alors?
Kayla da sana uygun geldi mi?
Et avec Kayla?
- Bu Kayla'nın dairesine çok yakın.
C'est à côté de chez Kayla. Où est Dutch?
Kayla'nın banyosunu gösteriyor.
Ca donne dans celle de Kayla.
Kayla'ya bakış tarzımı beğenmedi o.
Elle aimait pas ma façon de regarder Kayla.
Bu Kayla.
Voilà Kayla.
O sabıkayla mükemmel bir günah keçisi olacaktı.
Avec son casier, c'était un bon pigeon.
Adı Kayla, eski kız arkadaşımdı.
C'est Kaela, mon ex-petite amie.
Kayla LeSeur'u vahşice öldürdü.
Il a découpé le bras de Kayla Leseur et l'a laissée mourir dans un coffre de voiture.
- Kardeşine vurdun mu, Kayla?
- Vous avez frappé votre soeur, Kayla?
- Kayla!
- Kayla.
- Merhaba, Kayla.
- Ohh.
Kayla ve ben çadırda mı yatalım?
Kayla et moi, on dort bien dans une tente.
- Hangi komşu?
- Quelle voisine? - Kayla Leseur.