Kebab traduction Français
291 traduction parallèle
- Kelle kebabınız var mı?
- Vous avez des pruneaux cuits?
Bir kere benden Şiş Kebap yapmamı istediler. - Şiş kebap. Şiş kebap istemişler.
Ils ont demandé une fois du chiche-kebab.
- Kapa çeneni. Şiş Kebabı severlerdi. Evet, buna eminim.
Ils voulaient du chiche-kebab.
-... belki izlerini sürebilirdik. - Şişte kuzu eti.
Qu'est-ce que le chiche-kebab?
Şiş kebabın yanında rakı içerek eğleniyorlar.
Là l'intérieur ils se regale à manger du shaslik et boire des liqueurs
Kuyu kebabı yapabiliriz. "
et un agnelet un entier...
Güzel et, şiş kebap. Anladın mı?
Bonne viande, chiche-kebab.
Macar kebabı yaptım.
- J'ai fait du goulasch hongrois.
Kaç parça olduğunu sormuyorum çünkü hatırladım. Macar kebabı da artık soğudu nasılsa diye neden 40 dakika geç geldiğini de sormuyorum, çünkü geldin.
Je ne vous demande pas pour le sucre, ni pourquoi vous êtes en retard de 40 mn, alors que le goulasch est dur, parce que vous êtes arrivé.
Alevli kuzu kebabı. Şef Carlo'nun özel spesiyali.
Rôti d'agneau Boutière, une spécialité de mon chef Carlo.
Hem de bir güzel kebap yeriz. Çok yakın bir vakitte de zengin oluruz artık.
- Nous allons manger du kebab, puis que nous serons bientôt riches...
Kedi, kral, keriz, Kuveyt, kibir, büzel kız.
Oui, kaki, koweit, kebab.
Köfte ve sürahi, kebap ve şaraptan çok daha kaliteli görünüyor.
La brochette et la carafe valaient mieux que le kebab et le vin.
- Kebabı bensiz yersiniz ha?
Vous mangez sans moi?
Vietnamlı şiş kebab.
Du chiche-kebab bouilli.
Baron kebabı yapacağım!
En brochettes, le Baron!
Evet, ben. Lütfen bir... Kebap ve, ve...
Oui, je voudrais... un kebab, avec du...
Tatlım, parasının çeyreği için, senden ve babandan Bundy-kebabı yaparım.
Pour un quart de million par an, je ferais des kébabs Bundy de toi et de ton père.
Bu şiş kebap. Bu sadece bir deyimdi.
C'est du chiche-kebab, pas de la soupe.
Macar tas kebabı, perşembe gününe özel.
Du goulasch. La spécialité du jeudi.
Macar tas kebabı gibi baharatlı ve çekicisin.
Ça te donne plus de piquant, comme le goulasch.
- Polis kebabı!
- Et un de moins!
Hayır, o "Kuzu Kebap"
Non, c'est du "kebab de mouton"
"Shramby Kebabı" da kıyma ve soğan karışımından oluşan bir ezme türü.
Le "sha'me kebab" est un mélange de viande et oignons.
dört pilav dört kuzu kebap ve bir sosisli sandviç.
quatre "sha'me kebab" e un hotdog.
Karides kebabı var, creole usulü karides, bamyalı karides, karides tava, kızartma karides.
Tu as la crevette kebab, la crevette créole, le gumbo de crevettes, à la planche, à la vapeur, en sauce.
Biliyormusun, eşinin Macar tas kebabını çeşitli kereler tattım.
J'ai mangé le goulasch de ta femme cent fois.
Şiş kebap.
Chiche-kebab.
Tas kebabım 12 yıldız sisteminde deçok iyi bilinir.
Mon goulash feragoit est réputé à travers 1 2 systèmes stellaires.
Şiş kebap benim özel yemeğimdir.
Shish kebab. C'est ma spécialité.
Çin yemeği, kebap, hepsi!
Chinois, chiche-kebab, tout.
Kebap her zaman tercihimdir zaten
Et j'allais m'acheter un Kebab.
Tabuleh ve rezmi-kebabı.
Taboulé et reshmi kebab.
Eğer zar tuttuğumuzu sezerse, siz ve ben kebab bıçağının keskin tarafının neye benzediğini anlarız.
S'il a le moindre doute sur notre honnêteté, on va vite connaître les sensations que donne un couteau à kebab.
sütyeni çözmek için acıklı bir arayış, salyalı öpücükler, kebabının üstünde çok fazla kırmızı biber olduğundan... zavallı bir kızın ağzına gegiriş.
Tu me dégraferais péniblement le soutif, tu m'embrasserais mal en me rotant dans la bouche, parce que tu as abusé de la sauce piquante.
Komik kazalardan bir tanesi. Teşekkürler.
Il y a une anecdote amusante à propos d'un kebab... qui n'est pas la seule anecdote amusante.
Peki efendim, bir tahina kebabı ve yanında baharatlı salata olacak.
Une brochette et une part d'houmous.
O zaman bu geceki şiş kebabımız o.
Au menu : Brochettes.
Fare kebabı.
Une brochette de souris.
Fare kebabını çok severim.
J'adore les brochettes.
Birileri şiş kebap oluyor.
On va manger du chiche-kebab!
Şimdi, kımılda! - Ölümlü şiş kebabı yapmadan önce!
Dégage ou je fais une brochette!
Her defasında adam içeri girer ve hayatını bir şiş kebap olarak devam ettirir.
Chaque fois que t'ouvres une porte, tu finis en chiche-kebab.
Kendisi de... kebabı bizzat kesmiş.
Et lui, lui-même, le Grinch, découpa l'oie rôtie.
Adam gibi yürüyen bir şiş kebap.
Un chiche-kebab qui marche comme un homme.
Bizi kandırdın ve şimdi de peşimizde bizi cadı kebabına çevirmeye çalışan bir büyücü var.
Vous nous avez piégées et maintenant un sorcier veut nous faire rôtir.
Hepsi bitti. Sana Amerikan tas kebabı.
c'est du goulasch américain maintenant.
Bir de Şiş Kebabın ne olduğunu bilseydim,...
Parfait.
Güzel et, şiş kebep.
Comprendre? Bonne viande, chiche-kebab.
Meksika kebabı!
Du vivaneau.
Fakat keman tas kebabının önüne geçerse, mutfağı ihmal etmeye başlarsın.
Mais si pour les gens le violon est plus important que le goulasch, on se donne moins de mal dans les cuisines