Kendra traduction Français
519 traduction parallèle
Winn, Kendra Vadisi katliamı hakkında bilgilere girmiş mi bir bak.
Voyez si Winn a consulté les fichiers du massacre de la vallée de Kendra.
Tapınak karşılığında, Kubus, Kendra Vadisi katliamından kimin sorumlu olduğunu söyleyecekti.
En échange de l'asile, Kubus nous révélera le nom du responsable du massacre de Kendra.
Kendra Vadisi üssünü ele vermenin suçluluk duygusu yıkıcı oldu.
Il était accablé par le rôle qu'il avait joué dans cet acte de trahison.
Kendra katliamından önceki haftayı dene.
Essayez la semaine qui a précédé le massacre.
Kardasyanlar, Kendra Vadisi'ndeki direnişi yok etmeye kararlıydı.
Les Cardassiens étaient décidés à éliminer toute résistance dans la vallée de Kendra.
Bek'e, Kendra Vadisi kampının yerini belirleme emrini vermen olanaksızdı.
Tu n'as jamais pu ordonner Bek de révéler l'emplacement du camp de Kendra.
Adım Kendra.
Qui es-tu? - Je suis Kendra.
- Kendra, birkaç kişi var sivil de diyebiliriz, Buffy'nin kimliğini biliyorlar.
Kendra, quelques personnes, des civils si tu veux, connaissent l'identité de Buffy.
Kendra, gözetmenin Bay Zabuto ile konuştum ve ikimiz de Spike ile Drusilla meselesi çözülene kadar...
Kendra, j'ai discuté avec ton Observateur, M. Zabuto. Jusqu'à la fin de cette affaire avec Spike et Drusilla, vous travaillerez ensemble.
Kendra, Dramius'un 6'ıncı cildinde Taraka Mezhebinden bahsedilen kısmı gösterir misin?
Kendra, tu pourrais me montrer l'endroit où Dramius mentionne l'Ordre de Taraka?
- Kendra'nın devralması gibi mi?
- De laisser Kendra prendre ta place?
Belki de Spike ve suikastçılar mevzuu bittikten sonra "Kendra sen avlan, ben Disneyland'e gidiyorum" diyebilirim.
Après cette affaire avec Spike et les assassins, je pourrais dire : "Kendra, tu tues. Moi, je vais à Disneyland."
Xander, Cordelia, sizi Kendra ile tanıştırayım.
Pardon. Alex, Cordelia, voici Kendra.
- Ne talihliyim ki, Kendra da öyle.
Heureusement, Kendra non plus.
- Kendra kötü lambayı hakladı. - Pardon!
- Kendra a tué la méchante lampe.
- Kendra, duygularım bana güç veriyor.
Kendra, mes émotions m'aident. Ce sont des atouts.
Evet, Kendra'nın gözetmeninin verdiği bilgiler sayesinde o sonuca vardık.
Et les informations de Kendra semblent concluantes.
- O Kendra'yı öldürdü.
- Elle a tué Kendra.
Buffy iki dakikalığına ölünce Kendra çağrıIdı. Bir kişi vardı. O ölünce, Faith çağrıIdı.
Il y en avait une, puis Buffy est morte un instant et Kendra a été appelée, et quand elle est morte, Faith a été envoyée.
Kendra döneceğiniz söyledi.
Kendra l'avait dit.
Ölümler başlamadan Kendra Etinlerin saldırısı olacağını biliyordu.
Kendra savait que c'était les Etins, avant même qu'ils n'attaquent.
- Kendranın gelişimizi bildiğini söyledin.Nasıl?
- Kendra savait que nous venions?
Kendra eski bir konukçuydu, bize yardımcı olabilir.
Kendra a servi d'hôte à un Goa'uld.
Kendra ve ailesi burada yatıyor.
Kendra et sa famille demeurent ici.
Kendra bilgisini iyileştirmeye kullandı.
Kendra utilisait son savoir pour guérir.
Bunlar Kendra'nın eşyaları.
Leur place est auprès de Kendra.
Kendra bir Goa'uld taşıdığı için Goa'uld teknolojisini kullanabilirdi.
Kendra pouvait utiliser la technologie Goa'uld parce qu'elle avait été une hôte.
Kendra onu kontrol edebilmenin yıllarını aldığını söylemişti.
Ca a pris des années avant que Kendra soit capable de maîtriser la magie.
Kendra'nın kullanırken gördüğümüz iyileştirici aletlerini çalıştırabilir.
Et aussi pour guérir, comme Kendra le faisait.
Kendra içindeki Goa'uld ile savaşabildiğini söylemişti.
Kendra arrivait à s'exprimer en luttant contre le Goa'uld encore en elle.
Kendra?
Kendra?
- Ama Kendra ve ben senin arkandayız.
- Mais Kendra et moi veillons sur toi.
Kendra, orada değil.
N'y pense même pas, Kendra.
Kendra!
Kendra.
Kendra haklıydı.
Kendra avait raison.
Kendra, bu bir motosiklet.
Kendra, c'est une moto.
- Teşekkürler ama kendimi zorla sana yıkmak istemiyorum.
Kendra a emménagé dans le nid d'amour de son flic, il y a plein de place. - Je ne veux pas m'imposer.
Selam, Kendra.
Salut, Kendra.
Bu polis Kendra ile yaşayacak. Biz kimiz ki yargılıyoruz?
Kendra a le droit de kifer sur un flic.
Kendra kahvesine tükürdüğüm adamla beraber, sen Jam Pony'den ayrıldın, ve Logan'da... Bilmiyorum.
Kendra se tape le mec à qui je faisais des crasses, toi tu te barres de chez Jam Pony et Logan... je sais pas.
- Ben Kendra. - Dave.
- Kendra.
- Çok şekersin Dave. - Sen şekersin Kendra.
- Tu es si gentil!
Kendra o sütyeni çıkardığını görmek istesem de üstelik hayatım boyunca nefret ettiğim bir takıma ait olmasına rağmen bence onu çıkarmamalısın.
Même si je rêve que tu enlèves ce soutien-gorge... car j'ai jamais pu encadrer l'équipe qu'il représente... il vaut mieux que tu le gardes.
Kendra eski bir hastam, bir aktris.
Kendra a été ma patiente.
Kendra sadece eski bir arkadaş.
- Kendra est juste une vieille amie.
Seni buraya kadar takip etmedim, ve etmiş olsam bile bu sadece, sen Kendra hakkında bu kadar ağzı sıkı davrandığın içindir.
Je t'ai pas suivi. Mais si je t'avais suivi, c'eût été pour ta discrétion
Kendra ve ben sadece dostuz.
- à propos de Kendra. - On est amis.
Susan, bu Kendra.
Susan, voici Kendra.
Bana Kendra derler.
Ah. On m'appelle Kendra.
Kendra polis arkadaşının aşk yuvasına çıktı, yani bir sürü boş oda var. Yıkmazsın.
Mais non.
Merhaba, Ben Kendra.
Kendra.