Kensi traduction Français
550 traduction parallèle
Unutma... onları ancak ve ancak... kensi stillerinden tanıyabilirsin, iç güdülerini dinle!
De plus, à moins que leur vie ne soit menacée, ils ne dévoilent jamais leurs arts martiaux.
Objelerin kensi mi? ... yoksa onları senin için alırken yaşadığım küçük düşme mi?
Des objets eux-mêmes, ou de l'humiliation que j'endure...
Görüyoruz Kensi.
On a un visuel, Kensi.
Yavaş Kensi.
Tranquille, Kensi.
Kensi, arkanda!
Kensi, derrière toi!
- Kensi?
- Kensi?
Kensi, operasyonu bitir.
Kensi, nettoie tout.
Kensi geliyor.
Kensi arrive.
Kensi, içeri kamera sokmalısın.
Tu vas devoir amener une caméra là-dedans.
Kensi nerede?
Où est Kensi?
Duyuyor musun Kensi?
Tu entends ça, Kensi? Oui.
Riley büyük ve güçlü olabilir, ama Kensi de acımasızdır.
Il est plus grand, plus fort, mais... elle est plus méchante.
Kensi, helikopterlerin 20 dakika sonra geleceğini söylüyor.
Kensi dit que l'hélico est à 20 min.
Kensi, Nate'e, Callen'in Mors alfabesi yardımıyla Maskelyne diye bir şey söylediğini söyledi.
Nate a eu un message de Kensi par Callen en Morse sur une chose appelée "Maskelyne". Maskelyne!
Bir çoğu Kensi'nin.
- La plupart sont à Kensi.
Bu, onu vatan haini yapar Kensi.
Ce n'est pas très patriotique.
Kensi haklı çıktı.
Kensi avait raison.
Ben Özel Ajan Kensi Blye.
Je suis l'agent spécial Kensi Blye.
Biz bir yarısını, Kensi ve Dom, siz de diğer yarısını alın.
On prend une moitié. Kensi et Dom, prenez l'autre.
Dördü bitti, sekiz kaldı. Kensi?
Quatre vérifiés, plus que huit.
Kensi'nin nişanlandığı doğru mu?
C'est vrai que Kensi a été fiancée?
Bazen yalan söylemen gerekir, Kensi.
La supercherie que vous montez est une nécessité.
Kensi oraya gidiyor.
- Kensi est en route.
Kensi, dirseği!
Kensi, le coude!
Sam, Kensi'yle kaza mahallini araştırın, olur mu?
Sam, Kensi et toi allez voir la scène de l'accident.
Sam ve Kensi'ye de gönder.
- maintenant. - Envoie-les à Sam et Kensi.
Kensi'yi al.
Prends Kensi.
Kensi, G uyumaz.
Kensi, G ne dort pas.
Tommy Bishop'un pezevenk gibi göründüğünden bahsetmedin. Kensi, sıra sende.
Tu m'avais pas dit que Bishop avait l'air d'un mac.
Ne dediğimi biliyor musun?
Kensi, à toi. Tu m'as entendu?
Kensi?
Kensi?
Burası temiz, Kensi.
Dégagé.
Kensi, aracıma yaklaş.
Kensi, viens à ma voiture.
Kensi, olduğun yerde kal.
Kensi, ne bouge pas.
Kensi ellerinde.
Ils ont Kensi.
İşkence et bana! Kensi, lütfen?
Pour moi, Kensi, s'il te plaît.
Ve Kensi ise teselli ödülünü alıyor ki kendileri babayı almak olarak da adlandırılabilir.
Et Kensi gagne le prix de consolation autrement dit le seau fumant de la honte.
Araç kayıt dışı.
C'était un faux taxi, Kensi.
Deeks ve Kensi ile burada olacağım.
Je serai là avec Kensi et Deeks.
- Kensi ve Deeks.
- Kensi et Deeks.
Bu, sürdürmem gereken bir yalan Kensi.
C'est le seul mensonge que je dois conserver, Kensi.
Belki Kensi ile gitmesi için eskiden donanma birliğinde olan birini yollamalıyız, ne dersin?
On pourrait pas envoyer l'ancien SEAL dans le désert avec Kensi?
Özel ajan Kensi Blye, NCIS.
Agent spécial Kensi Blye, NCIS.
Kensi'yle Deeks Meksika sınırının 35 mil yakınında bir şeyler bulmuşlar.
Kensi et Deeks ont trouvé quelque chose à 60 km de la frontière mexicaine.
Burada kal Malibu'yu bulabilir misin bir bak.
- Agents fédéraux... Kensi, reste derrière, cherche la Malibu.
Çocuklar, Kensi siyah Malibu'nun tamponuna GPS yerleştirdi.
Kensi a mis un traceur sous le pare-choc de la Malibu noire.
Ben Kensi.
Je suis Kensi.
Kensi olduğunu nereden biliyorsun, ya Renko'ysa?
Comment tu sais que c'est Kensi et pas Renko? Kensi contre Renko.
Kensi mi Renko mu Mors alfabesini sence kim hatırlar?
Qui se rappelle son Morse?
- Evet. Kensi, şimdi.
Vas-y.
Kesinlikle Kensi ile onu kurtarmanızdan etkilenmiş.
Elle est très troublée que vous l'ayez sauvée.