Kern traduction Français
385 traduction parallèle
- Şimdi seni düşünüyordum.
- Bonjour. - Bonjour M.Kern.
Kern'deki işimi kaybettim.
J'ai perdu ma place à Kern's.
- Telefondaki Albay Kern.
- C'est le colonel Kern, en personne.
- Albay Kern arıyor.
- Le colonel?
Kern, Kruger ve ben burada olacağız.
Observe ce que fait Kruger et moi-même.
Kern, oğlan için bir ceket ya da bir battaniye bulur musun?
Kern, essaie de trouver une veste, ou une couverture, quelque chose pour le gamin.
Kern, orada öyle içip durma, gel de bize yardım et!
Kern, arrête de boire et viens nous aider.
Kern, dışarı çık, hadi acele et!
Kern, sors d'ici! Allez, vite!
Ve Kern şimdiye kadar yaptığı en iyi müziği yazdı.
Et les airs de Kern, superbes!
Merhaba sevgili sporseverler, bugünkü Bill Kern'ün Sevilen Spor Efsaneleri programına hoşgeldiniz.
Bonjour, chers amateurs de sport, voici Les légendes du sport de Bill Kern.
Örneğin amcam Abe, büyük bir sporseverdi. Ve devamlı Bill Kern'ü dinlerdi.
Mon oncle Abe, grand amateur de sport, écoutait toujours Bill Kern.
Yeni bir spor efsanesinde Bill Kern'ü dinlediniz.
C'était Bill Kern, avec une nouvelle légende du sport.
Abe amca, Bill Kern'ün spor programını severken, karısı Ceil de çok ünlü bir ventriloğu beğenirdi. Bu da Abe amcayı çılgına çevirirdi.
Alors qu'Abe adorait l'émission de Bill Kern, sa femme, Ceil, adorait celle d'un ventriloque éminent, et ça avait le don d'énerver Abe.
Selam, Ben Jimbo Kern, ve bu da Ned.
Dis bonjour, Ned. Bonjour Ned.
Onların hakkından en iyi sen ve Kern gelirsiniz.
Vous et Kerns devez les éliminer. - Vous êtes volontaires?
Grup görünüşe göre durmayacak! ve Liderleri ise, Jimbo Kearn, Herkes onun nasıl savaştğını ve nasıl liderlik vasıflarına sahip olduğunu biliyor!
Le groupe est dirigé par un radical d'eexrême droite, Jimbo Kern, excellent catcheur et grand meneur d'hommes.
6 dakika önce doğduğu için bana büyüklük taslardı.
Darryl Kern, exclu de l'armée pour conduite déshonorante en 1995.
Zengin erkeklerle takılırdı.
Darryl Kern? Police de New York!
Ne sebeple? Ava durulup böyle bir hayat istemediğini Irina'ysa ona büyümesini söyledi.
Le relevé montre que Kern a pris la même route jusqu'en juin dernier :
- Sizi kızdırmış olmalı.
Un violeur et tueur en série du nom de Darryl Kern.
İstediğini alana kadar adamlara kancayı takıyor bir kaynağı kurutunca bir başkasına atlıyor.
On veut commencer par Smitty's, Kern s'y arrête souvent. Vous voulez vous installer, avant?
- Nasıl biriydi? - Önemli biri.
Désolée, pas de Kern ou de Cokely dans le fichier.
Zaten evli olması önemli değil miydi? Kocası onu her gece döverdi.
Chez Kern, ils ont trouvé les plans d'un bunker dessinés par un entrepreneur d'ici.
Postayla gelen bir gelin olduğunu öğrendim.
J'ai un mandat d'arrêt pour Kern.
Dişler uymuyor ama geri kalan her şey uyuyor.
Kern a dû se faire la malle 1 h avant notre arrivée.
- Kocasıyla konuşmalıyız. - Eniştesiyle demek istiyorsun.
Kern était basé à Fort Dix, selon ses papiers de l'armée.
Dişçi kayıtları olayı kanıtlıyor.
- La tenue de Kern? - La mienne, guerre du Golfe.
- Mezarda gömülü olan Irina mı? - Üzgünüz. Karım sevgi dolu bir eş ve iyi bir annedir.
La seule opération de Kern, c'est ramener un sac de patates.
Evlendiğimizde her sabah kiliseye giderdi.
Pour son nouveau chapeau. Un cuistot l'a chopé, Kern l'a menacé avec un couteau.
- Neden kaçtın? Öldürmedin. Sadece kimliğini ve ailesini aldın.
On a retrouvé le 4X4 de Kern sur un parking de Walden Falls.
O gece eve geldiğimde Irina ölmüştü.
Pas étonnant que Kern sache qu'on le cherche. Oû il est, maintenant?
Irina'yı öldüren aslında benim peşimdeydi.
Kern. Et ils ont continué à s'appeler.
İkisi de birinden korkuyor. Valentina kim olduğunu söylemeyecekse belki bürosunda bir şeyler bulabiliriz.
La police retient Kern jusqu'à notre arrivée, sur requête de Cragen.
- Yine ne istiyorsunuz? - Bu bir arama emri.
J'apporte un mandat d'extradition, que Kern conteste.
Arabayla üzerinizden geçip üzerinize imzasını atsa da ceza kesemeyeceğimiz biri.
On doit vous questionner sur le moment avec Kern avant la frontière.
Ona tecavüz etmiş. Tasma takmış.
Marvin était vivant quand Kern l'a éventré.
Umarım daha sıcak bir yere giderim. Bu nedir? Razvan Toscu, Irina Burton'ı öldürmek suçundan tutuklusun.
Il est vrai que M. Kern a brutalement violé, torturé et mutilé ses victimes avant de les tuer.
Şimdi sizden şunu istiyorum, Bay... - Kern!
Voilà ce que vous allez faire, monsieur...?
Bay Kern, bir kart düşünün.
M. Kern, vous allez penser à une carte.
Bana koltuk çıkmalısın, Kern.
Faut que tu me dépannes.
Lanet olsun Kern!
Merde, Kern.
Kern, yukarı çık!
Par ici.
Ve şimdi, karşınızda İnek Günleri'nin başkanı Jimbo Kern!
Voici le directeur des Journées Vaches, Jimbo Kern!
Kern, buraya gel!
Kerns, viens par là.
Hatırlıyorum.
Si Kern ou Cokely ont un terrain ici, on va le savoir.
Onu lüks içinde yaşatmış. Mercedes sahipleri tüm dünyayı kendilerinin sanırlar.
Ça peut être utile, vu le stock d'armes de Kern.
Umurumda değil.
Kern avait un problème avec l'autorité, donc avec l'armée.
Avukatımı istiyorum! Hemen!
Les Canadiens ont arrêté Kern pour vol à l'étalage dans une casse.
Kızımı büyüttün.
Kern a voulu lui montrer un truc dans la grange.
Hepsi yalan mıydı?
J'ai entendu des cris atroces. Kern est revenu couvert de sang.
- Kanıtınız yok. - Tabii ki var.
On sait bien que la frontière franchie, M. Kern sera inculpé de crimes capitaux.