English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ K ] / Kev

Kev traduction Français

960 traduction parallèle
İleri alarga, Kev.
En route, Kev.
Teşekkürler, Kev.
Merci, Kev.
Al bakalım, Kev.
Tiens, Kev.
Kev... Artık karaya yanaş. Birileri burayı izleyebilir.
Kev... tu restes à terre maintenant.
Görüşürüz, Kev.
À tout à l'heure, Kev!
Hayır Kev, sorun şu :
Nan, Kev, c'est ça justement.
Sen çekici bir erkeksin Kev.
Mais si, vous êtes séduisant!
- İyi akşamlar Kev.
Merci.
Ken, onları al ve ayakkabıları temizle.
Kev, tu la débarrasses Kev, tu la débarrasses
- Kenny, bana sandviçimi ver artık. - Peki.
- Kev, rends-moi mon sandwich.
Kev, beğeneceğini biliyordum.
J'étais sûre que t'aimerais.
Kev, senin bir sorunun var.
Tu as un problème.
- Kevin...
- Kev...
- Kev, nasılsın?
- Ça roule, Kev?
N'aber Kev?
Ça boume?
Arkadaşlarım bana "Kev" der. Yaa.
Mais on m'appelle "Kev".
Bak, Kev sırılsıklamsın.
OK, Kev, tu es trempé...
- O haklı, Kev.
- Elle a raison, Kev.
Kev!
Kev!
Kev, bir tabak al.
Kev, prends une assiette.
Hey, Kev.
Hé, Kev.
Öyle değil mi, Mo? - Ne var, Kev?
Tu veux un squat?
Mutlu noeller Kev.
Joyeux Noël, Kevin.
- Kevin'ı da götürüyorsunuz, ha?
- Vous emmenez Kev?
Hey, Kev!
Kev!
Kev hadi ama izin verir misin?
Arrête, Kev. Tu permets?
İyi bir seriydi, Kev.
Une belle brochette.
Kev, aramızda kalsın ama Gettys gibi herkesin şüphelendiği birini kurtarmak nasıl bir his?
Entre nous, Kev, ça fait quoi de tirer d'affaire Gettys grâce au bénéfice du doute?
"İyi bir seriydi, Kev."
" Une belle brochette.
Seni görmek güzel, Kev. Roy. James.
Ravi de vous revoir, Kevin.
Güzel zar attın Kev.
Oh, joli, Kev.
Kev, elini kırmıştın, değil mi?
Tu t'étais fait une fracture?
Kev, şunu tabağa koy.
Mets-les sur une assiette.
Evet.Ben hakkınızda çok şey duydum, Özellikle senin hakkında, Kev.
Vous êtes célèbres. Surtout toi, Kevin.
Vay canına! Kev!
Kev!
Pekala, haydi Kev.
C'est parti. Allez, Kev. Sers!
- Kev-o!
- Kevo!
Kev! Kahvaltı için teşekkürler.
- Salut, Kev.
- Yapma ya, Kev? - Bu doğru.
Sans blague?
- Ne var ne yok, Kev? Nasılsın?
- Kev, comment ça va, vieux?
Seni özledim, Kev.
Tu me manques, Kev!
Sherminatör haklı, Kev.
Le Sherminator n'a pas tort, Kev.
- Hoşça kal, Kev.
- Salut, Kev.
Kev, bakabilirsin.
Kev, tu peux regarder.
Maçı seyrediyorum, Kev.
On regarde le match, Kev.
İyi misin, Kev?
Ça va, Kev?
Bak, Kev, farklı demek illa daha kötü demek değildir.
Ecoute, Kev, "Différentes" ne veut pas dire "Pires".
- Gitmem lazım, Kev.
- Faut que j'y aille, Kev.
Evet, Kev.
Tout à fait.
Haydi Kevin... Bu bizim gecemiz.
Allez, Kev, c'est le grand soir.
Kev, dinle beni.
Kev, écoute.
kevin 493

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]