Kgb traduction Français
913 traduction parallèle
Stok... Albay Stok, KGB. Rus İstihbarat Servlsi, Berlin Bölgesi.
Le colonel Stok, Services secrets russes, Berlin-Est.
Smernov, KGB, Sir James.
Smernov, KGB, Sir James.
- KGB nin kaybettiği.
- Le KGB se vide.
KGB'yi kastediyorum.
Le K.G.B.
Bence adam KGB'den.
Et il est au KGB, d'après moi.
Gerçekten bilip bilmediğimi görmek için beni test ediyorsunuz.
Depuis quand êtes-vous Chef-adjoint du KGB?
KGB'de ne zaman başkan yardımcısı oldunuz?
Non, moi, j'en décide.
KGB çok dikkatli bölümlenmiştir.
Vous étiez d'accord. Oui, je sais.
KGB onu Avrupa'da eğitmiş, ve orada çok çalışan ama parasını alamayan bir suikastçı olmuş.
Le KGB l'a recruté en Europe, où il est devenu un assassin surmené et sous-payé.
KGB'deki karşı numaramı tanıyorsundur.
Sans doute reconnaissez-vous mon homologue du KGB :
Hatırladım, bu adam KGB Moskova'da dokümantasyon bölümünde çalışıyordu.
Oh, oui, il était dans la section documents, KGB Moscow.
KGB seni Amerika'nın varlığını koruman için gönderiyor.
Le KGB t'envoie pour protéger l'établissement américain.
KGB'nin tek adam göndermesinin de asıl sebebi bu.
C'est la raison pour laquelle le KGB n'a envoyé qu'un seul homme.
Şu anda KGB sana inanıyor.
Le KGB croit en vous.
Ben KGB'den Binbaşı Grigori Borzov.
Je suis le commandant Grigori Borzov du KGB.
O zaman en iyisi konuyu Moskova'da KGB ile görüşmeni tavsiye ederim.
Alors, je vous suggère de vérifier ça avec le KGB à Moscou.
KGB olduğunu sanmıyorum.
Tu pourrais guère être du KGB.
KGB konuşuyor!
La voix du KGB!
Genişliğinden dolayı KGB bazen yavaş uyanır.
De par sa taille, le KGB est parfois lent à se réveiller.
Saat 10 : 30'da Krasnokholmskiy Köprüsü'ne varmalısınız. KGB peşinize takılmış halde.
Atteindre le pont Krasnokholmskiy à 10 h 30 précises... avec votre escorte du KGB.
Yolda başka KGB'liler de olacak.
Il y aura d'autres agents du KGB.
O KGB'den!
Il est du KGB!
KGB beni de durdurdu.
J'ai été arrêté par le KGB.
Uçak için görevlendirilen KGB'liler.
C'est le KGB, chargé de l'avion.
KGB kapıda duruyor.
Le KGB est devant la porte.
Bu olayda KGB yi ilgilendiren nedir?
En quoi intéresse-t-elle le KGB?
KGB'yi neyin ilgilendirdiğine KGB karar verir.
C'est au KGB de décider de ce qui l'intéresse.
- Olay KGB ye ait gibi gözüküyor.
- Ça m'a tout l'air de relever du KGB.
KGB ile ilgili bir olaya bulaşmak istemem.
Je déteste avoir affaire au KGB. Rassurez-vous.
Olayı KGB ye devretmeme yetecek kadar bulguya ihtiyacım var.
Mais il me faut davantage d'éléments pour pouvoir la refiler au KGB.
Bu bir KGB silahı.
Le modèle utilisé par le KGB.
Kendimin.KGB nin de karıştığı pis bir dava üzerindeyim ve...
J'enquête sur un cas qui pue le KGB à plein nez et je dois...
KGB nin davayı devralacak olması seni endişelendirmiş görünüyor.
Visiblement, vous avez hâte que le KGB reprenne l'affaire.
Her zaman. O üç kişiyi çok büyük bir ihtimalle KGB öldürdü.
Il est plus que probable que le KGB ait tué ces trois personnes.
- KGB nin yaptığını kanıtladım.
- J'avais prouvé la culpabilité du KGB.
KGB kanunların dışına çıkamaz ve çıkmamalıdır, CİA den biraz daha iyidir.
Le KGB doit respecter la loi. Autrement, il ne vaudra guère mieux que la CIA.
KGB nin arabaları daha iyi.
Le KGB a de meilleures voitures.
Karaborsacılar.KGB bu yüzden onların icabına baktı.Kahrolası Pribluda.
Pour les vendre au marché noir. Et le KGB les a butés. Ce Priblouda, quelle enflure!
Ne polis ne de KGB nin adli işlerinde çalışmıyorum.
Je ne fais pas de médecine légale. Ni pour la police, ni pour le KGB.
Hayır. Muhtemelen KGB öldürdü onları.
Le KGB les a peut-être tués.
Bir adet KGB dosyası.
Un dossier du KGB.
" KGB muhbiri :
" informateur du KGB :
KGB için çalışıyorum.
Je travaille pour le KGB.
Ben KGB'nin koruması altındayım.
Je suis protégé par le KGB!
Yoldaş Savcı, Golodkin'in KGB'ye bazı yardımları olmuştu.
Camarade procureur, Golodkine rendait service au KGB.
- KGB'den tanıdıkları.
- Au sein du KGB. - Qui?
Ben KGB'denim.
Je suis du KGB!
Günaydın, General.
Un des chefs du KGB russe a rallié les Américains.
Biraz garip, değil mi?
Un officier du KGB passe à l'Ouest et à Moscou, on se rue sur le téléphone pour avertir quelqu'un à Paris?
Orada ne yapıyorlar?
Le KGB est très compartimenté.
KGB, soğuk savaş, özel kuvvetler, yeter artık, kafi!
Le KGB, les guerres froides...