Kimono traduction Français
363 traduction parallèle
Kimono içinde bakımsız ve pasaklı bir sarışın şüphesiz ki yatışta bir meslek sahibi bayan.
Une souillon en kimono, dont la profession saute aux yeux...
O kimonoyu nereden buldun?
Où as-tu dégoté ce kimono?
Pansiyonlarda, kirli kimonolarla ve yumurtalı sandviçlerle dolu bir hayatı vardı.
Kimono sale, sandwiches minables.
Aptallık yapma. Bana bir kimono getir.
Arrête de dire des bêtises et sors-moi un kimono!
Sonbahar yaklaşıyor yeni bir kimono bile alamadık.
Ce n'est pas notre faute s'il a fait faillite.
Bu kelimeden nefret ediyorum.
L'automne approche et nous n'avons pas un seul kimono neuf!
Güzel bir kimono giymezse itibarım zedelenir. Ne diyor duydun mu?
À vrai dire... comme je ne peux lui en parler, je me confie à toi.
Dans gösterisine katılmasına yardımcı ol.
Mais je me demande si elle a un kimono approprié?
- Şu iflas eden adam mı? Evet.
Je veux bien, si elle a le kimono approprié.
Ona maddi destek olmamızı bekliyor.
Pour le kimono, je m'en occupe.
İnce yünlü bir kimono aldım.
Désolée de vous avoir abandonné si longtemps!
Yemek birazdan gelir.
Il vous faut bien un kimono de saison.
Bunlar bayağı pahalı.
J'ai besoin d'un kimono pour le mois prochain.
Gerçi ucuz olanlarda var.
Avez-vous quelque chose de bien? Un kimono d'automne?
Benim içinmiş gibi düşün? Benim gibi yoksul bir adama sormak yerine koruyucundan iste.
Dites, M. Kimura... j'aimerais que ma sœur soit engagée dans la parade, mais elle n'a pas de kimono.
Bir geyşa kendisine bir kimono yapman için seni kandırmış.
Tu ne peux pas? Oui, bien sûr...
Bir kadının aşkını satın alan türden bir adam olma asla.
Une geisha de 3e ordre t'a convaincu de lui confectionner un kimono.
Öylece kabul mu ettin?
Il paraît qu'il a fait un kimono pour votre sœur.
Geyşa konutunda yaşıyorsun.
C'est vrai? Le kimono? Oui, nous l'avons reçu l'autre jour.
Bilmiyorum. Ciddi olamazsın. Biliyordun ama sen yine de- -
Vous êtes de ce quartier réservé, vous devez donc en connaître les usages, et savoir si un commis de magasin peut ou non offrir un kimono valant plus de 50 yens, ne croyez-vous pas?
Öyle mi yaptı? Bir parça benim de suçum var.
Un homme qui tente d'acheter une femme avec un simple kimono peut-il être considéré comme honnête?
Benim bir koruyucum yok. Üstelik bir kimono satın almak çok zor.
Si j'étais une geisha très populaire, je n'aurais rien à recevoir d'un homme comme lui.
Bu yüzden o teklif ettiğinde... Güzel bir kızsın ve gözde değil misin?
Mais, comme je n'ai pas de protecteur, il m'est difficile de m'acheter le moindre kimono.
Bir kimono verdin diye sevgilimmiş gibi davranıyorsun.
Se croire irrésistible pour un simple kimono!
Seni iyi tanıyorum.
Ce kimono, c'est celui que vous a offert un certain commis...
Tezgâhtar çocuktan aldığın kimono mu bu?
Ne plaisantez pas! Vous êtes bien jolie!
Kimonomu sattım.
J'ai vendu mon kimono.
Kimono.
Un kimono!
Kimonoydu George.
C'était un kimono.
Bunu senin için sipariş ettim.
J'ai commandé ce tissu pour toi. Ça te fera un nouveau kimono pour rentrer à Tokyo.
Üç pantolon, 25 kimono, 10 kombinezon 5 külot, 15 ceket.
3 pantalons, 25 kimonos, 1 0 combinaisons, 5 culottes en dentelles, 1 5 chemises.
17'ye 1. 25 kimono.
1 7 contre 1. 25 kimonos...
Şangay'dan Ellen'e bir hediye almak istiyordum kimono falan.
Je pensais rapporter un cadeau de Chongqing à Ellen, un kimono ou autre chose.
Giydiğimiz urbalar zırh yerindedir.
Ce kimono correspond à l'armure.
Mavi kimonolu adam,
Cet homme en kimono bleu,
Kimonodaki muskaya bak. Bebeği korumak için bırakılmış.
Regarde les amulettes protectrices accrochées au kimono.
Amerikalı'lar için her şeyi alırım - kimono, resim, kadın...
On m'appelle Roméo. J'achetais pour les Américains. Des kimonos, des tableaux, des femmes.
Kimono, resim alırım... Kamyonlarda ne taşıdın?
J'achetais kimonos... ll y avait quoi dans tes camions?
Eitaro onlara bu kimono ve takıları ver.
Eitaro... donne-leur ce kimono et les accessoires.
Lütfen, Oyû'nun kimonosunu giymeme yardım et.
S'il te plaît, le kimono d'Oyu... aide-moi à le mettre.
Kimono, yüzük, İtalyan markalı parfümler senin de olabilir.
Tu pourrais en avoir, des bijoux, des kimonos, des parfums de luxe.
Onunla çoktan bir kimono yaptım.
On en a fait des vêtements!
Kimono o mu?
Vous les portez sur vous?
Bu da kimono.
Et voilà le reste!
Dans gösterisinde ablamın güzel bir kimono giymesini istiyorum.
Ce que vous avez raconté à Umeryu, c'était donc un mensonge?
Zengin bir adamla takıl öyleyse. Senden nefret ediyorum.
Dites, M. Kimura... faites-lui un kimono, comme si c'était pour moi...
Gerçekten bilemem.
Écoutez, si vous avez vraiment un faible pour moi, je peux sans doute m'arranger pour un kimono...
Umekichi için bir kimono diktirdiğini söylüyor. Bu doğru mu? O mu?
En fait, je suis venu au sujet de Kimura.
Mutlaka bir tezgâhtarın ücreti 50 yenden fazla olan bir kimono kumaşını armağan edip edemeyeceğini biliyor olmalısın.
Votre franchise est renversante.
- 24 kimono mu?
- 25 kimonos!
Hayır, kimono.
Non.