Kindle traduction Français
30 traduction parallèle
Kindle Bölgesi Temyiz Mahkemesi'nde duruşma başlamıştır.
La Cour Supérieure du Comté de Kindle est en session.
İddianameyi sunabilirsiniz. İddia makamı, Kindle Bölgesi savcı yardımcılarından... Carolyn Polhemus'un 1 Nisan günü vahşice öldürüldüğünü... kanıtlarla gösterecektir.
Si la Cour le permet... la partie civile démontrera que le 1er avril, Carolyn Polhemus... substitut du procureur du comté, a été odieusement assassinée.
Kindle Bölgesi adına iddia makamının başka tanığı yok.
Le Ministêre Public... en a terminé.
Amazon kindle'ını * üstüne fırlatır.
Il vous persécutera.
- Kindle'ım var.
- J'ai un Kindle.
Kindle'ıma bir kitap aktarıyorum.
Je scanne ce bouquin dans mon lecteur de livres électroniques.
Son baktığımda, kitabım Kindle'da okunamıyordu.
La dernière fois que j'ai vérifié, ma prose n'était pas digne de l'IPad.
Elektronik kitap okuyucunuza aktarın.
Mettez-le dans votre Kindle, votre IPAD.
Kindle'a binecektim, ama insanlar ne kadar derin olduğumu göremedi.
J'allais le commencer, mais les gens ne font pas gaffe quand je lis un bouquin. Ok.
Ve bugünlerde, artık gazete kalmadığına göre Kindle kullanmak zorundayım.
Et ces jours-ci, il n'y a pas de journaux je dois donc mettre en bas de Amazon Kindle.
Aslında bütün koleksiyon bir Kindle'a da sığabilirdi, ama en azından öğrencilerin yağmurdan kaçmak için bir yeri daha olacak.
Maintenant, cela dit, la collection entière tiendrait probablement sur une tablette, mais au moins les recrues auront un nouvel endroit pour s'abriter de la pluie.
Çantamın çok büyük olduğunu söylediler ve... hayvanmışım gibi üzerimi aradılar ki bu MacBook Air'ımı ve iPad'imi... dizimde tutmak zorunda kaldığım anlamına geliyor.
Ils ont dit que mon sac était trop grand et ils m'ont obligée à le faire vérifier comme un animal, ce qui fait que j'ai dû tenir à la main mon MacBook Air, mon Kindle fire et mon Ipad,
Sana bir Kindle göndereyim Joe dede.
Je vous enverrai une liseuse, Grand-père. Vous aimerez.
Kindle Paperwhite E-Kitap okuyucu. 500'den fazla E-Kitap içinde yüklü durumda.
Une liseuse Kindle avec déjà 500 e-books.
Benim beynim bir kitap okuyucu gibi Tony.
J'ai un Kindle, Tony. Là-haut.
- Tablet bilgisayarın var mı?
Tu as un Kindle ou un iPad?
Bay Kindle ben Finn, Sycamore apartmanından, sizi Bay Bezzerides ile ilgili aramıştım.
Bonjour, M. Kendall. Ici Finn, Résidence Sycamore. Je vous téléphone au sujet de M. Bezzerides.
Kindle Paperwhite e-okuyucular geldi.
Désolé. La e-book Kindle Paperwhite est ici.
Ve birkaç tane Kindle Paperwhite e-okuyucu şu anda kayıp.
Et un nombre important de tablettes électroniques ont disparue.
Allahtan Kindle var, yoksa bir kaç seneye işsiz kalmıştım.
- Dieu bénisse les liseuses. Sans elles, je serais au chômage.
Tabletimde bolca porno var zaten.
J'ai déjà plein de saletés dans mon Kindle.
Anneleri çocuklarına isim verme konusunda biraz aceleciymiş ve "Kindle" adlı kitabı muhtemelen okumamış.
Cette mère a eu le culot d'appeler un enfant qui ne lira sans doute jamais un livre, "Kindle".
Kindle'ım ve iyi kalite bir şişe şarapla randevum var.
J'ai un rendez-vous avec mon Kindle et une bonne bouteille de vin.
Hem iPad'imde hem de tarayıcımda bir PDF kopyası var.
Je l'ai en PDF sur mes iPads et ma kindle.
Alacağım, Kindle'ım için.
Si. Sur mon Kindle.
Profesör Edmund Kindle, Hakim Kenndey'e katiplik etmişti.
Le Professeur Edmund Kindle...
Tahmin edeyim, Kindle'ın var.
Laisse-moi deviner, tu as une liseuse.
Hayır mı? Hayır mı?
Je lisais le dernier papier de Malcolm Gladwell sur mon Kindle...
- Hayır yok.
Non, je n'ai pas un Kindle ou un iPad.