Kisilik traduction Français
5,300 traduction parallèle
Halüsinasyonlar ve kişilik bozuklukları boy gösterdiğinde arkadaşlığınızı iyice sıkılaştırmak durumunda kalacaksınız zaten.
Vous feriez bien de vous y accrocher une fois que les hallucinations et la démence entreront en jeu.
Tabii. Muse'u arayıp rezervasyonu üç kişilik yapayım.
Je vais appeler Muse et faire une réservation pour trois.
Tek kişilik yatağını çift kişilik yapacağız.
Tamek... on va remplacer ton lit par un lit double.
İki kişilik.
Un deux places.
Starling için tek kişilik savaşını başlattığın yer.
Pour un protecteur solitaire de Starling. Je ne suis pas seul.
İki kişilik bir çıkartma takımı oraya sessizce girebilir ama kolay değil.
Une équipe d'extraction de deux hommes pourrait se glisser là-dedans, mais ce n'est pas facile.
İki kişilik çıkartma takımı olayı var ya?
Une équipe d'extraction à deux?
Ve de zorla sana tek kişilik oda ayarladım.
Et je t'ai contraint un célibataire.
Bu kostümlerin yanında kelepçe de veriyorlar ve senin odan tek kişilik.
Ces costumes sont livrés avec des menottes, et tu n'as qu'un seul.
İki kişilik gemi seyahati.
Une croisière pour deux personnes.
Pekala, iki kişilik kanepelerin şurada... Parçalılar şu tarafta.
Il y a les causeuses là-bas, les canapés là-bas.
Somon çift kişilik kanepe o.
C'est une causeuse saumon.
Bu bir kişilik katilidir.
C'est de la diffamation.
Todd, iki kişilik yere daha ihtiyacımız var.
Todd, il faut 2 places de plus.
Neyse ki geleceğe senin gerçek bir bıyık kazanıp onun bir kişilik kiloları kaybettiği.
Heureusement, dans le futur, où tu gagnes une vraie moustache, et elle perd une personne.
Buna mecbur muyuz? 6 kişilik oda olmasın.
Devons-nous vraiment le faire?
İki kişilik bisiklete binip gün batımına doğru gidin.
Vous descendez sur votre petit vélo construit pour deux et roulez vers le coucher de soleil.
Büyücüler meclisi kaç kişilik?
Combien de sorcières dans une réunion?
Kişilik tanıkları listesi.
Voici une liste de témoins de moralité.
Kalbim iki kişilik bir bisiklet ve arkamda senin olmanı istiyorum. "
"Mon cœur est un tandem et je te veux derrière".
Onu gerçekten kişilik olarak da sevmiyorum.
Je ne l'aime pas vraiment en tant que personne.
Bense hafif derecede çoklu kişilik bozukluğu yaşayan başarılı bir kadın olarak kalacağım.
Je serai toujours une femme d'affaires accomplie avec un léger trouble dissociatif de l'identité.
Her neyse bana bu ay fazladan 50 dolar vermeniz lazım böylece tek kişilik odaya geçebilirim.
Bref, les gars, je vais avoir besoin que vous me donniez 50 dollars de plus par mois pour que je puisse déménager dans une chambre simple- -
Kişilik bozukluğu var.
Il a un trouble de la personnalité.
Son bir kaç ay içinde bu pislikler, bir kaç kez üç kişilik ekip taradından soyuldular.Henüz kimliklerini belirleyemedik.
Ces derniers mois, ces sacs ont été volés un certain nombre de fois par une équipe de 3 hommes que nous avons déjà identifiés.
Sizin iki tetikçinin parmak izlerini tarattım. Sonuca göre, öncelikli olarak bankara odaklanan dört kişilik soygun ekibinin üyeleriymişler.
J'ai fait des analyses d'empreintes sur les 2 tireurs qui sont morts, il s'avère qu'ils faisaient parti d'une bande composée de quatres personnes, se concentrant principalement sur des banques.
Hey, çocuklar, ne sana öğretiyor, dört kişilik bir cinayet durumda tehlikeye nasıl?
Il vous enseigne quoi, comment mettre en péril une affaire d'un quadruple homicide?
Üç kişilik gergin bir brunch'a mı?
Ou un gênant brunch pour trois?
Beş kişilik bir masa lazım.
Il me faut une table pour cinq.
Her çıkışta iki kişilik ekipler olsun.
Deux hommes à chaque sortie.
Onlar sıradan kişilik testleri değil.
Ce ne sont pas juste des tests de personnalités.
Bu platform, Doğu Kıyısı'ndaki diğer platformlarla karşılaştırıldığında 60 kişilik ekiple üretim yapıyor.
Cette plate-forme produit une fraction du pétrole comparée à nos autres de la côte Est, et elle est gérée par un équipage de 60 personnes.
Birkaç gün içinde, insanlar seni konuşacak Ethan Avery'nin katil oluşu, kloncu oluşu, orijinal bir kişilik oluşunu.
Dans les prochains jours, les gens parleront de vous, le tueur, le cloneur, la nouveauté qu'est Ethan Avery.
Bende şey olduğunu düşünmeye başladım... Kişilik bozukluğu.
Tu sais, Je commence à penser que j'ai peut-être une sorte... de trouble de la personnalité.
İşte bu yüzden, ihtilaflı sınırdan fark edilmeden gizlice geçecek, bölücülerin kalesine girecek ve silahı 24 saat içinde etkisiz hale getirecek iki kişilik bir takıma ihtiyacım var.
C'est pour ça que j'ai besoin d'un binôme. pour s'infiltrer à travers la frontière contestée, pénétrer dans la forteresse des séparatistes, et désactiver l'arme dans les prochaines 24 heures.
Ward ve Fitz, çok gizli, iki kişilik bir harekâta gittiler ve bak.
Ward et Fitz sont allés en mission top secrète, à deux, Et là.
Tek kişilik ve karma.
Personne ne devrait travailler si dur et risquer autant.
Ama hâlâ üç kişilik yurt odamızda ilk günden öylece söylemek istemedim.
J'ai la bénédiction d'Elena. Je n'ai pas encore besoin de me frottez sur sa tête
Hadi iki kişilik bir tabuta geçelim.
Prenons un cercueil pour deux.
4 kişilik kısa bir listemiz var.
Nous faisons une liste de 4 personnes.
Genelde "harika kişilik" ihtiyacım olan tek doğum kontrol yöntemidir.
Généralement, une "super personnalité" est la seule contraception dont j'ai besoin.
Faison adına. İki kişilik.
Faison, pour deux.
Evinin köşesinde burası. İki kişilik ödeme yapmış gibi.
C'est au coin de sa rue et elle a payé pour deux.
Şey, dört kişilik bir tayfa, bunu yakaladıklarında ton balığı içintrol avcılığı yapıyorlarmış.
donc, une équipe de quatre gars qui pêchait une sorte de crypteur quand ils ont accroché à ça.
Burada, kazananın tek kişilik oda vereceği yazıyor.
Ça dit que le gagnant a le droit à une chambre individuelle.
Eğer tek kişilik koltuklarda saklamıyorsa küçük uçaklarla gönderemezdi.
Il ne doit pas les envoyer par petits avions. S'il les met dans des canapés.
Eğer banyoda iken, Eğer çok güçlü psychedelic ilaç, ile dozlandı ve sizin kişilik bir şiddetli değişiklik neden Ve davranış.
Pendant que vous étiez dans la salle de bain, avec une large dose de drogue psychédélique, et cela a causé un violent changement de votre personnalité et de votre comportement.
4 erkek, 1 kız kardeşim var. Yani sekiz kişilik koro olabiliyoruz.
J'ai 4 frères et une sœur, on peut donc jouer en octuor.
Logan tam bir kişilik yumağısın değil mi?
Logan, vous êtes un sacré personnage.
Bunun dört kişilik bir yemek olduğunu düşünmüştüm.
Je pensais que c'était un dîner pour quatre.
Selam, Meg hadi iki kişilik oynayalım.
( "Super Mario Bros." joue ) Hé, Meg, faisons un multijoueur!