Kombucha traduction Français
30 traduction parallèle
Ginseng ve kombucha içkilerinden bir servet yapmışlar.
Elles ont fait fortune avec le ginseng et le kombucha.
Kombu çayı ister misiniz, Bayan Blair?
Du Kombucha, Mlle Blair?
Buzdolabında bulduğum tek şey, açılmamış bir "kombucha".
Tout ce que j'ai trouvé dans le réfrigérateur, c'est du kombucha.
Catering Şirketi kombucha kokteyli hazırlayacak.
Le traiteur va venir faire des cocktails Kombucha.
Şimdi, izninizle, bir kombucha kokteyli alacağım.
Si tu veux bien m'excuser je vais aller me chercher un cocktail kombucha.
Kombuchanın, bira mayası ve bakterilerden mayalanarak yapılan bir çay olduğunu biliyor musun?
Saviez-vous que Kombucha est un thé fermenté par une masse de levures et de bactéries?
Bu arada kombucha maya ve bakterilerden yapılıyor.
Et au fait, kombucha est fait de bactéries et de levures.
Canım, Kombu çayı iç, ruhunu teskin eder.
Chérie, bois le thé Kombucha, ça calme l'âme.
Salla Kombu çayını.
Laisse tomber le Kombucha.
Sevdiğini bildiğinden çay aldım sana.
J'ai du kombucha pour toi, vu que tu aimes ça.
Bununda tadı nar ekşisi gibi.
Ce truc de kombucha à un goût de vinaigrette pétillante.
Cayenne kombucha mı içiyordun?
Tu te fais un petit thé de kombucha de cayenne?
Kombuça çayı?
Kombucha?
Pinkberry, dippin'dots, lahana, kinoa, Kamboçya yaptık...
Nous avons des framboises roses, du chou frisé, du quinoa, du Kombucha...
- Bebeğim, bak iki kişilik kombucha.
- Bébé, regarde, kombucha pour deux.
Kombucha da ne?
Et c'est quoi kombucha?
Uzun süre kalmayacağız, size bunu getirmek istedik. Bunlar kutlama Kombucha bardakları
Je ne resterai pas longtemps, je voulais juste vous apporter ces tasses de kombucha de célébration.
Sadece Kombucha Mother'ı görebildim. - Tatlım, buzlu çay sürahisinde hani şu yukarı mahalledeki garaj satışından aldığımızı üst rafta. - Bu...
Tout ce que je vois c'est le jus de Kombucha.
Hazır sen gidecekken, servis kapısını mayalama merkezine dönüştürmek istiyorum. Böylece doğum destek sınıfım için kendi kombu çayımı mayalayabilirim.
- Une fois que tu auras finalement fichu le camp, je voudrais changer le monte-charge en une station de fermentation, pour que je puisse infuser ma propre kombucha au gingembre pour ma classe de doula.
Yaptığım işe ara vermem lazım ki senin servis kapını tamir edeyim. Bir de aptal kombu çayı dolabını yapayım ki etrafa zarar vermeyesin.
Je vais devoir arrêter ce que je fais non seulement pour fixer le monte charge mais aussi pour fabriquer ton placard à kombucha pour que tu ne crées pas d'autres problèmes.
Kombucha sever misin?
Tu aimes le kombucha?
Kombu çayı sipariş etmiştim ama alkol içerdiğinin farkında bile değildim.
J'ai commandé un kombucha sans savoir que c'était alcoolisé.
Sana biraz Kombucha aldım.
Je t'ai apporté de la kombucha.
- Kombu çayı ister misin?
- Tu veux de la kombucha?
Mayalanmış Japon çayı Kombu.
C'est du kombucha, du thé fermenté japonais.
Ayrıca kendi kombuçamızı yetiştirip, kendi arılarımızı kullanıyoruz.
On produit aussi notre propre kombucha, élevons des abeilles.
Ben de güneş panellerinden ve kendi çayını yapmandan yanayım, ama bu adam işi abartmış.
Je suis pour les panneaux solaires et pour faire notre propre kombucha, mais ce mec a pris ça à l'extrême.
Onun yerine Kombuça * kimçi * mini tacolarından * ister misiniz?
Voudriez-vous des Mini Tacos Kombucha Kimchi à la place?
Kombucha bekleyebilir.
Kombucha peut attendre.
Kombucha sever misin?
- Vous aimez le kombucha?