English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ K ] / Komedi

Komedi traduction Français

1,463 traduction parallèle
Beni daha çok saygıdeğer bir drama aktörü olarak mı yoksa sevilen bir komedi aktörü olarak mı görüyorsun?
Vous me voyez comme un acteur dramatique respecté ou plutôt comme un comique adoré?
Tıpkı komedi ile trajedide olduğu gibi.
Comme la comédie et la tragédie.
Ben müzikal komedi yapmıyorum.
Je ne donne pas dans la comédie musicale.
Denny, eskiden özenilen biriyken gün geçtikçe... bir komedi malzemesi haline geliyorsun.
Là où tu as déjà été un modèle à suivre... tu deviens maintenant quelque chose de parodique.
Haberin olsun, sana benim mesaj bırakmam da ayrı bir komedi.
Et maintenant que tu sais, j'apprécie l'ironie de te laisser un message.
Sayın sporseverler, bu akşam macera filmi mi seyredeceğiz, komedi filmi mi?
On regarde quoi, ce soir? Un film d'action ou une comédie?
Bence müzikal komedi onun harcı değil, frankly.
Mais je ne crois pas qu'il puisse faire une comédie musicale.
Film izlemek ister misin? - Hadi.. Biraz komedi..
Ce sera une super maison pour 2 filles.
Sadece komedi hayranları.
Juste les amateurs de grosses farces.
Ama eğer beni seçersen komedi şovun olur.
Mais si tu me choisis... tu vas rigoler!
Son zamanlarda burada yapılanın. pek komedi olmadığını sen de biliyorsun.
Pas besoin de vous dire que de nos jours, c'est l'accessoire qui l'emporte.
Belki de, bir dahaki sefere komedi filmi izlemeliyiz.
La prochaine fois on devrait plutôt regarder une comédie. Quoi?
Çifte komedi.
Encore plus de fun.
Onu bir komedi filmine götüremedin mi?
Et tu ne pouvais pas l'emmener voir une comédie?
Komedi dizisi?
Le feuilleton?
Hayatının sonuna kadar komedi mi oynayacaksın?
Je ne peux pas. Tu vas faire la comique toute ta vie?
STRİPTİZ VE KOMEDİ
COMÉDIE
Komedi mi yazıyorsun?
Vous écrivez une comédie?
- Komedi mi yazıyorsun?
- Vous écrivez une comédie?
- Komedi zamanlaman iyiydi.
Bon timing comique.
Bu yüzden komedi okuluna kayıt yaptırdım.
Je me suis donc inscrite dans un cours de comédie.
Bilimkurgu komedi-dramı. Bir aşk hikâyesi. Aynı zamanda hırsızlık filmi.
Un film de science-fiction à la fois comédie dramatique, histoire d'amour et farce qui se passe dans le futur.
Çoğunlukla aktörlük yapıyorum ve Duane L.A.'de çıktı Komedi Mağazasında gördüğü için beni buraya davet etti.
Je suis surtout acteur. Duane est venu a L.A., et il m'a invité car il m'a vu au Comedy Store.
Hadi ama, komedi şovu yapıyoruz burada.
Allez, c'est un spectacle comique.
Yeteneğinizi çok geç takdir etmiş olabilirim ama komedi gösterisi konusunda bazı önerilerim olacak.
Je suis fière d'avoir flairé votre talent
Uykusuz bir geceyi daha komedi maratonu izleyerek geçirmeye hazırlanıyorum.
J'occupe une insomnie avec "La Nuit du Rire".
Yaptığım son telefon görüşmesine göre dünden arta kalan lazanyayı yiyip komedi maratonunu izliyormuş.
Au dernier coup de fil, il terminait des lasagnes en regardant "La Nuit du Rire".
Demek istediğim içinde zenci geçen bir esprim vardı, biraz sertti. Ve çok popüler. Bu espriyi şehirdeki tüm komedi kulüplerinde yapıyordum ve bir keresinde şov sırasında ön sıradakilere baktım ve tüm sıra siyahtı.
J'avais une vanne avec le mot "n  gre" dedans que je trouvais tellement borderline, je faisais mon spectacle dans des bars de la ville, et j'Ž tais dans ce club ˆ faire mes skecthes.
Ben komedi yapıyordum, Pandomim değil.
On m'avait dit que c'était une comédie, pas une pantomime.
Hikayenin tamamına biraz da komedi eklendi.
Il y a un côté comique dans cette histoire.
Hawkins kutsal bir adammış, ne komedi.
Hawkins, un homme saint, quelle farce.
İyi bir komedi mi sence?
C'est un sitcom craquant?
Hem etrafımda iyi oyuncular olursa âdeta komedi cenneti yaratırım.
Entourez-moi d'une super distribution et je suis au paradis des sitcoms.
Aspen Komedi Festivali'nde gördüğüm bir komedi ekibi.
Ils sont issus du festival d'Aspen.
Komedi ekibi demek.
Une équipe de comiques.
Tamam, bakın şimdi! Komedi çekmenin ailevi bir ortamda mümkün olduğunu bilmeniz gerek.
Ok, vous devez savoir qu'une sitcom c'est comme une famille, d'accord?
Komedi yazıyorlar sonuçta.
C'est une série comique.
O bir komedi dizisi.
c'est un sitcom.
Söz konusu komedi olunca çok ince davranılması gerektiğini bilmiyor.
Il ne comprend pas, vous savez, en comedie, ça demande un style délicat.
Söz konusu komedi olunca çok dikkatli olmak gerek.
Il faut être prudent en comédie.
- Peki ya komedi, reality şova dönüşürse?
- Pourquoi n'a-t-il... - Et un sitcom qui devient un reality show?
- Komedi şovları yaparken takılırdık.
- On avait l'habitude de traîner ensemble.
İşte bu komedi. Ofisinde, senden ufak biri tarafından sürüklenmek. İşte bu da trajedi.
Et se faire traîner dans le bureau devant tous les employés par un gringalet, ça, c'est de la tragédie.
Eminim çoğunuz beni dünyanın en iyi komedi aktörü olarak görüyorsunuzdur?
Vous me voyez sûrement comme l'un des plus grands comédiens du monde.
- Komedi. Komik mi?
C'est marrant?
Peki. Komedi değil mi?
C'est une comédie, alors?
İyi şanslar. Ben de bir komedi yazıyorum. Tanıdığın birilerine okutabilir misin?
Je viens d'écrire une sitcom, peut-être que vous pourriez la donner à quelqu'un.
Ben de çalıştım. Komedi dizin için uğraştım.
Moi aussi, je me suis beaucoup dépensé pour le script de ta sitcom.
Yani hiç komedi filmi çekmediniz?
Et le cinéma populaire?
Komedi neşelidir Değişmez bir keyiftir
Le drame est un poids qui plombe la soirée
Komedi bu.
Ce n'est qu'un sitcom.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]