Koçum traduction Français
808 traduction parallèle
Sonra görüşürüz beyler. Bartley, koçum.
A plus tard.
- Buraya kadar, koçum. Yemek ve konaklamadan, bana tam 4 sterlin borcu vardı.
Elle me devait 4 livres pour le gîte et le couvert.
Ayarlayamam ki koçum. Komisyon seni men etti.
Je ne peux pas, la Commission m'a grillé.
Kimi aradın koçum?
Qui as-tu appelé, canaille?
Koçum ne söylerse onu bilirim.
Je sais ce que mon manager me dit.
Ben Andrew J McCorkle Lisesinde yardımcı koçum.
Je suis assistant entraîneur au lycée Andrew McCorkle.
Ben kabadayılık taslamam, koçum.
Je ne joue pas les durs. petit.
Ben korkmam koçum.
Je garde mon sang-froid.
Bi'müsaade et koçum, hah?
Allez, pousse-toi, mon gars.
Umarım aptalca bir şey yapmazsın, koçum.
Surtout, pas de bêtises, mon vieux.
- Gençlik güzeldi, koçum.
- Honneur au plus jeune.
Sakin ol, koçum.
Du calme.
Oh, hiç olur mu, koçum.
Je crois que oui.
Kalkamıyor musun, koçum.
Je vous en prie, relevez-vous, mon vieux.
Pazarlık gücün az değil mi, koçum?
Vous n'êtes pas vraiment en mesure de négocier, si?
Bulmaca yok, koçum.
Soyez plus clair, mon vieux.
Anlaşıldı, buraya neden geldiğin, koçum.
Oh, je vois, c'est pour cela que vous êtes ici.
Evindeymiş gibi davran, koçum.
Mets-toi à l'aise, mon vieux.
Tamam mı, koçum Jimmy?
Ca va, mon petit Jim?
Sonuncusu içerde, haydi koçum çiğne!
C'est le dernier! Mâche!
Bana "canım", deme, koçum.
Je suis pas "ta chère", mec.
Bana "koçum", deme, canım!
Je suis pas ton "mec", ma chère!
Hey, koçum!
Hé, mec!
Sakin, koçum.
Viens, grand gaillard.
Freddy, ne haber koçum?
Freddy mon pote, comment tu vas?
Hareket edeyim deme koçum, çarşafı kanınla bularım.
Un seul geste et je repeins les draps avec votre sang.
Yaz, koçum.
Ne te gêne pas petit.
Haydi, koçum.
Vas-y, mon bébé.
Dikkatli olmana gerek yok koçum, ağzına geleni söyle, belki de düşer ölürüz.
Vas-y à fond, des fois qu'il nous consigne tous au sol...
Dinle beni koçum.
Écoutez-moi.
Bakalım ne kadar güçlüsün koçum?
Qu'est-ce que tu as lâ, mon gars?
- Koçum benim.
- Mon grand garçon!
Ve bir koçum var, çok yakışıklı bir delikanlıdır.
J'ai aussi un bouc qui est un très très beau monsieur.
Bugün buradayım çünkü koçum ve babam şansımı kaybetmemi istemediler.
Je suis ici aujourd'hui parce que... mon entraîneur et mon père ne veulent pas que je gâche mes chances.
Koçum yetenekli olduğumu düşünüyor. Bana farklı davranıldı.
On me traite différemment parce que pour l'entraîneur, je suis un gagnant.
Bekleyecekler, koçum.
Lls doivent nous attendre.
Hey, Nick! Tadını çıkar, koçum.
Nick, va te pieuter.
Koçum benim.!
Mince alors!
Anladığıma göre Binbaşı Max yakında burada yönetimi ele alabilir. O yüzden kendine dikkat et koçum. İsa aşkına!
Comme le Major Max risque de prendre le pouvoir, fais gaffe, vieux.
Quincy, haydi koçum.
Quincy, disons-le, ami.
Haydi, koçum.
Viens, allons.
- Mutlu Noeller koçum.
- Joyeux Noël, vieux. - Rip.
- Kamyonetten in, koçum.
Touche pas à mon camion!
"OSURUK" Davran koçum!
Baisse-toi, fiston!
- Rahatla koçum.
- Reste tranquilos Julos!
"Rahatla koçum" mu?
Reste tranquilos Julos!
- Rahatla koçum.
- Eh, tranquilos Julos!
Tamam koçum.
Oui.
Hadi koçum, yukarı çıkalım.
Montons au premier.
Merhaba, koçum Ernie.
Ernie, mon garçon!
Koçum benim.
Mon grand garçon.