English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ K ] / Kralicem

Kralicem traduction Français

706 traduction parallèle
Ne bilmek istiyorsunuz Kraliçem?
Que veux-tu savoir, ma reine?
Şimdi seni kraliçem yapıyorum.
Je vous fais reine.
Dışarda ne olursa olsun, burda hep benim kraliçem olacaksın.
Quoi qu'il arrive, ici, vous serez toujours ma reine.
Beni bağışlayın kraliçem, kötü bir niyetim yoktu.
Pardon, Reine, je ne pensais pas à mal.
Kraliçem. Beni kurtardığı zaman, bu çocuk Tarzan'la birlikteydi.
Ma Reine, il était avec Tarzan quand il m'a secourue.
Buyurun, kraliçem. Su serpti yüreğime Hamlet'in bu tatlı, candan davranışı.
La courtoise réponse d'Hamlet me réjouit.
Kralım, kraliçem araştırıp durmak nedir diye krallık, nedir devlet ödevi, gün niçin gün, gece niçin gece, zaman niçin zaman, boşuna harcamak olur günü, geceyi, zamanı.
Analyser le droit du roi, les devoirs des sujets... pourquoi le jour est le jour, et la nuit la nuit, ce serait gaspiller nuit et jour.
- Sabredin kraliçem, aldatacak değilim sizi.
Je cite textuellement :
Tacım, tutkum ve kraliçem.
Ma couronne, ma puissance, ma reine!
Nasılsınız sevgili kraliçem?
Qu'avez-vous, Madame?
Kraliçem yemekten önce ufak bir gezinti lütfeder mi acaba?
Une promenade avant le dîner vous convient, madame la comtesse?
Artık kraliçem küçük bir gezinti lütfeder diyorum?
Une promenade vous convient?
Ekron'da senin gibi bir kraliçem olsa dünyaları yönetirim.
Avec une reine telle que toi à Eqron, je pourrais régner sur la Terre.
Kuzen Flavia'nın şerefine içeceğiz. Yakında gelinim ve kraliçem olacak.
Buvons plutôt à ma cousine Flavia... bientôt ma fiancée et ma reine!
Kraliçem olacaksın.
Vous serez ma reine.
Kraliçem Firavun'un askerleriyle birlikte savaşmamızı emretmişti. Bir gurup barbara karşı
Il a plu à ma reine d " envoyer ses troupes contre une bande de barbares.
"Her şey için teşekkürler. Küçük" Kraliçem "sana emanet."
Prenez soin de ma petite Queenie. "
Bu küçük "Kraliçem" de nedir?
- c'est quoi, "Queenie"?
Evet, Hialiah'ta "Kraliçem" diye bir at koşuyor.
Y a une Queenie qui court à Hialeah.
Sen, "Kraliçem" misin?
- Vous êtes Queenie?
Geçen ay babam beni görmeye geldiğinde çok endişeliydi ve bana dedi ki : " Kraliçem, bana bir şey olursa, bu sahip olduğum kulübün işletme hakkı.
Papa m'a confié qu'il était inquiet. Il m'a dit : "S'il m'arrive quelque chose, voilà le bail du club." "Donne-le au Dandy. c'est un type bien etje lui dois de l'argent."
Bir fikrim var. Patronuma göre, Kraliçem'i hayatına sokan şey, şanslı elmaydı.
Pour le Dandy, c'était la pomme qui lui avait fait rencontrer Queenie.
Züppe, ortaya parasını koydu ve Kraliçem'i bir gece kulübü yıldızı yapmak için destekledi.
Alors il claque tout pour faire de Queenie une star du spectacle.
Kraliçem, babasının borçlarını ödemeye başladı. Ve dahası da var.
Et Queenie commence à rembourser les dettes de son père.
Buraya gel, Kraliçem.
Viens par ici.
- Şimdi olmaz, Züppe. - Yapma, Kraliçem.
C'est toi qui as commencé.
Artık Züppe ve Kraliçem yok.
À David et Elizabeth.
- Sır saklamakta çok iyisin, Kraliçem.
- Tu sais garder un secret!
Kraliçem olmaktan bıktım ve Rahip Morgan da hâlâ yaşıyor.
Le révérend Morgan est encore là.
Diğer bütün maymunlardan daha akıllıyım. Hayatım boyunca bu işi yaptım. Öyle değil mi, Kraliçem?
Je l'ai fait depuis que j'ai quitté l'orphelinat.
Kimse beni terk edemez. Duydun mu, Kraliçem?
Je suis Dave le Dandy.
Beni dinle. Kraliçem. Dikkat et, dikkat et!
Écoute-moi bien, Queenie.
Size göstereyim. Gel, Kraliçem.
- Allez, Queenie.
Ben ne yapacağım, Kraliçem?
Qu'est-ce que je vais faire, Queenie?
- Haydi, Kraliçem, çok geç kaldım.
Allez, Queenie. Faut se manier le train.
- Siz geri zekalılar, ne yapmamı bekliyorsunuz? Yürü, Kraliçem.
- Que voulez-vous que je fasse?
- Junior. Kraliçem'e ne oldu? - Bilmiyorum.
- Junior, où est Queenie?
Buraya gel Kraliçem.
Queenie! Viens, s'il te plaît.
- Kraliçem, seni Yargıç ile tanıştırayım.
Queenie, je te présente le juge.
Patron. Kraliçem, bu sandviçleri yemeni söyledi.
Queenie veut que vous mangiez ces sandwiches.
Sonra, Kraliçem bizi arabaya bindirip, çevrede gezinti yaptırıyor.
Puis Queenie nous emmène visiter New York.
Yargıç, kovboyları ve Kızılderilileri anlatmaktan yorgun düştüğünde Kraliçem en moda şarkıları söylemeye başlıyor.
Si le juge est à court sur les cow-boys et les Indiens, Queenie chante. - Ça suffit.
Hiç kimse bir şey bilmiyor mu? Kraliçem nerede?
Est-ce que personne ne connaît rien, ici?
Sosyete otlakçıları, Kraliçem.
Des pique-assiettes de la haute.
Sen... Sen, Kraliçem, beni bu işe bulaştırdın.
Queenie, tu m'as embobiné.
Kraliçem, Darcey ile anlaşma tamam.
Queenie, le marché avec Darcey est conclu.
Kraliçem, çabuk Yargıcı ara. Onları atlatmalıyız.
Faut qu'on les fasse patienter.
Joy Boy, Kraliçem'e doğruyu söyleyeceğimi söylemiştim.
J'ai promis à Queenie de dire la vérité. Je vais tout dire.
Kraliçem.
Ma reine!
Kraliçem hediyeyi şahsen Sezar'a vermemi emretti.
Je dois le remettre à César en personne.
Kraliçem, imparatoriçem, sultanım!
Reine! Impératrice! Déesse!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]