Krämer traduction Français
1,391 traduction parallèle
- Kramer, bir atış daha kaldı.
Mi-temps! Kramer, un lancer de plus.
Kramer, kes oyalanmayı! Haydi, seni bekliyoruz.
Kramer, arrête de lambiner.
Sana söylüyorum!
Kramer!
Senin ufaklığa bak.
- Kramer!
- Hey, Kramer, göster ona.
Kramer, montre-lui.
Sayın Hakim Hellen Kramer başkanlığında.
L'honorable juge Hellen Kramer préside l'audience,
Hayır, hayır, Kramer bunu yapamazsın.
Non, Kramer, je te l'interdis.
- K-Man'i götür. - Evet.
Prends Kramer.
- Kramer'a sordun mu?
- Et Kramer?
Eğer kendini verirsen bu şehirde hala müthiş park yerleri var. Kramer nerede?
Il y a encore moyen de se garer dans cette ville, à condition de s'appliquer.
Şimdiye kadar gelmeliydi?
Et Kramer? Il devrait être là.
Kramer, neden bahsediyorsun?
Qu'est-ce que tu racontes?
Harika Kramer.
C'est génial, Kramer.
Kramer, bu bir gelenek.
C'est une tradition, Kramer.
Bir gün domuz-adam özürlüğüne kavuşursa, o durdurabilir, Kramer.
Le jour où les hommes-cochons vivront en liberté, ce rituel cessera d'exister.
- Kramer, bu hijyen için değil mi?
C'est une question d'hygiène, non?
- Gidip George'u bulmalıyım.
Ça suffit, Kramer. Ça suffit, Kramer. Je dois trouver George.
- Kramer, derdin ne senin? - Kramer, derdin ne senin? - Benim mi?
- Qu'est-ce qui te prend?
Kramer'ı istiyoruz.
Nous voulons Kramer.
- Kramer, çok saçma bir fikir. - Rezil olurum- -
C'est si stupide comme idée.
Kramer'la kitap için çalışacağım.
Je dois m'occuper du livre de Kramer.
- Kramer.
- Kramer.
- Oh, Kramer, evet.
Kramer.
Kramer, onlar herkesi severler. Dost canlısı insanlar.
Elles aiment tout le monde, c'est leur nature.
- Merhaba, Kramer.
- Bonjour.
- Kramer, sen bir tane istemiyor musun?
- Kramer, une tartine?
Elaine ve ben akşam yemeğine gidiyoruz. Kramer ve yeni kız arkadaşı da gelecek.
Elaine et moi dînons avec Kramer et sa nouvelle amie.
Kramer, bunu nasıl giyerim? Bunu giyemem.
Kramer, je ne peux pas porter ça.
- Merhaba, Kramer.
Tu sais quoi?
Akşam yemeğinde, Kramer tuvaletteyken.
A table, quand Kramer était aux W. - C.
Roy, bu Kramer.
Roy, voici Kramer.
Kramer eldivenlerini buldu ve eve gelip, yerde çalışmak istediğini söyledi.
Kramer a ses gants. Il voulait commencer illico.
- Merhaba, ben Kramer. - Tanıştığımıza sevindim.
- Bonjour, je m'appelle Kramer.
Kramer, bu arada spor salonundaki dediğin adamı gördüm.
Hé, Kramer, au fait... J'ai vu ce type au fitness. Ce n'est pas Salman Rushdie.
- İsmim Kramer.
Je m'appelle Kramer.
- Evet. - Tanıştığıma sevindim Kramer.
Ravi de vous rencontrer, Kramer.
- Kramer'a bakıyordum.
- Je cherche Kramer.
İkizkenar Kramer.
Isocèle Kramer.
Kramer gitmeli. Zaten hepsi onun fikriydi.
Kramer ira, c'était son idée.
Eğer o da işe yaramazsa, onlara Kramer'ı veririz.
Si ça rate, on leur donnera Kramer.
Şu Kramer ile ne zaman birlikte olsan, bir şeyler oluyor.
Tu as toujours des ennuis avec ce Kramer.
Sağol, Kramer.
Génial.
- Evet.
Merci, Kramer.
Ama burada önemli birşeyi atlıyorsun.
Kramer, tu oublies un aspect clé de cette activité.
Kramer, ne kadar sürdü bu?
C'est un cauchemar.
Bunlar Kramer'ın.
C'est Kramer!
- Kramer'a masaj yapmaya geldim.
J'ai massé Kramer.
- Özür dilerim Kramer.
Je regrette, Kramer.
Kramer nerede kaldı merak ediyorum.
Je me demande où est ton ami Kramer.
Evet, Kramer için bir bilet ayrılmış mı?
Le billet pour Kramer.
Hadi, sadece bana bak ve Kramer olmadığımı söyle.
Regardez-moi. Dites maintenant que je ne suis pas Kramer.