Kts traduction Français
28 traduction parallèle
Ktse!
Kts!
'Ktse'ne demek?
- Quoi Kts?
Kibrit mi istiyorsun
- Tu veux l'allumette? - Kts!
Yavaş, yavaş, yavaş!
Kts! - Allez, en se calme!
Burada ne cins salaklarımız var... bizi tanıkların gözü önünde kaçakçılığa sevk edip bunun için çivilerin üzerinde... ömür boyu tutuklu kalmayı göze alacak?
Il faut être cinglé pour prendre un kts de contrebande en présence de témoins. On risque un etsikh à vie plein de clous!
Onlara ktseni gösterme ve hakkında düşünme.
Ne leur montre pas tes kts et surtout n'y pense pas.
Benim ktsemi göster. Ve onlara yarım kibritten fazlasını gösterme.
Montre-leur mon kts et ne donne pas plus de moitié d'allumette.
Onlara ktseyi verme, gravitsapayı buraya getir ve bir bakayım.
Ne leur donne pas le kts et amène la grafitspfa ici, je vais voir.
Ktse'yi sökül ve Gravitsapa'yı al.
La grvitsapfa en échange du kts.
Size bu ktse'yi versem ve sizde iki şişe su verseniz. Anlaştık mı?
Le reste de ce kts contre deux bouteilles d'eau.
Öyleyse bütün bir kibrit versem... bana beş şişe su ve bir kilo Kasha verseniz...
Bon, voilà : Je te donne un kts entier en échange de cinq bouteilles d'eau et d'un kilo de bouillie.
Ktse çok değerlidir, dostum.
- Le kts coûte très cher.
Eğer elimde az ktse varsa, sarı pantolonlarımı giyme hakkım var. Ve önümdeki patsak bir kere değil iki kere çömelmek zorunda.
Si j'ai un peu de kts, j'ai le droit de porter le pantalon jaune et le patsak doit me tirer deux révérences au lieu d'une.
Eğer çok ktse varsa koyu kırmızı pantolonlarımı giyme hakkım var,... ve bir patsak önümde iki kere çömelmeli, ve chatlanlı "koo" demeli.
Si j'ai beaucoup de kts j'ai le droit de porter le pantalon framboise. Alors le patsak doit me tirer deux révérences, le tchatlan doit me faire kou et l'eciloppe n'a pas le droit de me battre pendant la nuit!
Yoksa bu lanet kibriti şurada yakarım!
Ou je crame ce kts!
Bize bir gravitsapa verirler ve karşılıklı hayırlı ticaret organize ederiz, sizden sarı pantolon alırız ve biz de size verebildiğimiz kadar ktse veririz.
Ils nous donnent la gravitsapfa. Et on organise... des échanges mutuellement avantageux. Autant de kts que vous voulez contre les pantalons jaunes.
Bizi Dünyaya gönderebilir... ve bizde sana ve ona büyük bir kutu ktse veririz...
Il nous amènerait à la Terre et vous auriez chacun un carton de kts.
Ve bir gravitsapa yarım ktse değerinde! Bu ikibinikiyüz chatl eder.
La gravitsappa coûte un demi-kts, soit deux mille deux cents tchatls.
Ktse - Kibrit Tsak - Burun için küçük zil.
KTS - allumette TSAK - grelot à nez
Koş ve iki kutu kibrit al!
Va vite acheter deux cartons de kts sinon on lui trouve une autre...
Ktse'yi getirmiştim.
Le kts est à moi.
Hangi Ktse?
Quel kts?
K-KTS-GSS için yapılmış. Ne gıcık kısaltma!
On l'avait construit pour le programme...
KTler seni şaşırtabilirler.
Les KTs pourraient te surprendre.
Ben asıl milletin KTler'in hizmet kardeşliği olduğunu yemesine inanamıyorum.
Je peux pas croire que quelqu'un puisse gober que les KTs sont des bénévoles.
Ktse.
- Kts.