Kulak traduction Français
11,916 traduction parallèle
- Arkadaşlarına çok yakından göz kulak oluyorduk.
On surveillait tes amis de très près. Oui.
Ben yokken herkese göz kulak ol olur mu?
Prend soin de tout le monde, quand je serais partie, ok?
Elizabeth bizi sana göz kulak olmamız için gönderdi.
Elizabeth nous a envoyés pour qu'on s'occupe de toi.
Sen bana göz kulak olursan ben de sana olurum.
Je prendrai soin de toi si tu prends soin de moi.
"Ben Joe McAlister kutsal bir şekilde yemin ederim ki, Norrie Calvert Hill'e göz kulak olacağım."
Moi... Joe McAlister... jure solennellement de faire attention à Norrie Calvert-Hill...
Ben Joe McAlister kutsal bir şekilde yemin ederim ki, Norrie Calvert Hill'e göz kulak olacağım.
Moi... Joe McAlister... jure solennellement de faire attention à Norrie Calvert-Hill et de la protéger des créatures aux yeux vitreux...
Bu tünellere göz kulak olup kimsenin inmemesini sağlayın.
Garde un œil sur ces tunnels. Faire gaffe que personne ne descende?
Nolan'la konuşmanıza kulak misafiri oldum.
Je n'ai pas pu m'empêcher d'entendre ta conversation avec Nolan.
Kulak misafiri oldum.
Je n'ai pu m'empêcher d'entendre.
Liam'a göz kulak ol.
Veille bien sur Liam.
Wharf Master için devede kulak sayılır.
C'est une goutte d'eau pour Wharf Master.
- Ona göz kulak ol.
- Prenez soin d'elle.
Dünya'ya bebek kuzenin Kal-El'e göz kulak olmak için gidiyorsun.
Tu iras sur Terre pour protéger ton petit cousin, Kal-El.
Tanıklarla tekrar görüşüyorum, fazla mesai harcıyorum diğer dükkanlara da göz kulak oluyorum.
J'ai ré-interrogé les témoins, fait des heures sup, surveillé les autres pharmacies.
Sana söylüyorum, adamım... Bu gece sana göz kulak olan bir meleğin var.
Je vous le dis... vous avez un ange gardien.
Gördün mü, Makine hepimize göz kulak oluyor.
La machine veille sur nous.
# Söyleyeceklerime kulak as # # Ben düştüm aşkın içine #
Ecoute-moi attentivement. J'ai tout perdu en amour.
Lucky Luciano, şu hayattaki "Bir fırsat gördüğünde sana yardım edersem sen de bana göz kulak olacaksın"'ı anlamıştı. Tüm mesele de buydu zaten.
Luciano savait que dans la vie si une opportunité s'offre à toi, autant en profiter, assure tes arrières.
Ona göz kulak ol.
Garde un œil sur lui.
Tatlım, peki ya kızlara göz kulak olurken ona bir şey olursa?
Et s'il fait un malaise avec les filles?
Muhbirine göz kulak olsan iyi olur Ajan Mills.
Vous feriez mieux de garder un oeil sur votre indic, Agent Mills.
Ne olur ne olmaz. Happy, Ralph'a bir kaç saat göz kulak olmanın sakıncası var mı?
Juste au cas où, Happy, peux-tu garder un oeil sur Ralph pour quelques heures?
- Sana olabildiğince göz kulak oldum.
Je t'ai protégée de mon mieux.
- Hayır. Bir süre daha burada kalıp sana göz kulak olmayı düşünüyorum.
Je veux rester et garder un oeil sur toi un moment.
Ama ona göz kulak ol.
Garde un oeil sur lui cependant.
Ama sanırım sana göz kulak olmam gerekecek.
Mais... Je pense que je vais devoir garder un oeil sur toi.
- Göz kulak olur musun?
- Gardez un œil sur lui. - Oui.
Ağabeyine göz kulak ol.
Garde un œil sur ton frère.
Kardeşine göz kulak ol.
Garde un œil sur ton frère.
Lily'e göz kulak olur musun?
Tu surveilles Lily?
İster inan ister inanma, o sadece sana göz kulak oluyor.
Crois-le ou non, mais il veille sur toi.
Belki işe böyle başlamak doğru değildi ama... Ama anlaman gerekiyor ki sadece sana göz kulak oluyordum.
Peut-être que je m'y suis mal prise, mais... tu dois comprendre, je ne faisais que veiller sur toi.
Her zaman bana göz kulak oldun kuzenim beni sizin evinize bıraktığı zamandan beri.
Tu as toujours veillé sur moi, depuis le jour où mon cousin m'a déposée chez vous.
Sen buna göz kulak ol.
Surveille celle-là.
"... kızıma göz kulak olacağına söz ver. "
"si un truc arrive à moi ou Joe, promets-moi de prendre soin de ma petite fille."
McDonald ve Baker sana göz kulak olmamı söylediler.
McDonald et Baker m'ont demandé de garder un œil sur toi.
Ne demek "göz kulak ol"?
Que veux-tu dire par "garder un œil"?
- Zoe beni ona göz kulak olmak için gönderdi
Zoé m'envoie garder un oeil sur lui.
Sana her zaman göz kulak oldum, değil mi?
J'ai toujours veillé sur toi, pas vrai?
Ona göz kulak ol.
Surveille-le.
Birbirimize göz kulak olacağız.
On doit veiller les uns sur les autres.
... ve Nick'e göz kulak olması lazım.
Quelqu'un doit surveiller Nick.
Dönmezsem, rica ediyorum Ofelia'ya göz kulak ol.
Si je ne reviens pas, prenez soin d'Ofelia pour moi.
Koca kadın ama, benim ona göz kulak...
- C'est une adulte.
Rica ediyorum Ofelia'ya göz kulak ol.
Je vous demande de prendre soin d'Ofelia. S'il vous plaît.
Çocuk bende kalsın, ona göz kulak olurum ben.
Laisse-moi le gamin. Je garderai un œil sur lui.
Kulak asmadın.
Tu n'as rien voulu entendre.
Ona göz kulak olduğun için teşekkür ederim.
Merci de vous être occupé d'elle.
Tamam, kulak tıkaçlarını takalım.
D'accord, mettez les bouchons d'oreille.
Ona göz kulak olman gerekiyordu.
Tu etais censée la garder sous contrôle.
Kalabalığa kulak ver.
♪ Girl, girl, girl, girl... ♪ Ecoute cette foule.