Kurtz traduction Français
131 traduction parallèle
- Baron Kurtz. - Bir hata olmalı.
- Le baron Kurtz.
Harry'nin başka bir arkadaşıyla konuştum. Baron Kurtz.
J'ai vu un autre ami d'Harry, le baron Kurtz.
Kurtz, o Romanyalı Popescu, kendi doktoru oradan geçiyor ve kendi şoförü ona çarpıyor ama olay yerinde hiç yabancı yok.
Kurtz, Popesco... Son chauffeur le renverse... Son médecin passe...
Arkadaşın Baron mümkün olduğunu düşünüyor ama.
Kurtz semble d'avis contraire.
Baron pek fazla işe girip çıkmamış.
Kurtz n'a pas voyagé.
Onu zorlayarak bizi Kurtz ve Lime'a ulaştıran bilgileri aldık.
Nous l'avons fait parler. Cela nous a conduits à Kurtz et à Lime.
Seninle konuşmalıyım Kurtz.
J'ai à vous parler.
Kurtz'dan.
Kurtz...
Dr Kurtz!
Dr Kurtz!
Ben... ben Dr Kurtz'um.
Je suis Dr Kurtz.
Dünyadaki en kötü yere gidiyordum ve hala neresi olduğunu bilmiyordum. Haftalarca süre ve yüzlerce mil boyunca nehrin üstünden savaşa sokulmak doğrudan Kurtz'e bağlanan ana devre kablosu gibi.
J'ignorais que le pire endroit du monde m'attendait, à des semaines, en amont d'une rivière, serpentant à travers la guerre comme un câble électrique, branché directement sur Kurtz...
Albay Walter E. Kurtz'ün icabına bakma görevi kaza eseri değildi.
Je ne devins pas par hasard dépositaire de la mémoire du colonel Kurtz.
Yüzbaşı, hiç Albay Walter E. Kurtz'u duydunuz mu?
Vous avez entendu parler du colonel Kurtz?
Binbaşı Kurtz'ün sesi olarak saptandı.
C'est bien la voix de Kurtz.
Walt Kurtz bu ülkenin şimdiye kadar yetiştirdiği en önemli subaylardan biri.
Kurtz était l'un des meilleurs officiers que notre pays ait produits.
Albay Kurtz cinayet için tutuklanmak üzereydi.
Kurtz était sur le point d'être arrêté pour meurtre.
Kurtz çift taraflı ajan olduğuna inandığı bazı Vietnamlı istihbarat ajanlarını infaz için emir verdi.
Il a fait exécuter des Vietnamiens qu'il soupçonnait d'être des agents doubles.
Walt Kurtz kendisininkini aştı ve açıkça delirdi.
Walt Kurtz a atteint le sien, et manifestement, il est devenu fou.
Görevin Nung Nehri'ne ulaşıp Albay Kurtz'un Nu Mung Ba'daki yolunu takip ederek öğrenebildiğini öğrenmek.
Vous remonterez la rivière Nung sur un aviso de la marine. Trouvez la trace de Kurtz à No Mung Ba. Suivez-la en récoltant des informations.
Eğer Kilgore'un savaştaki kavgası buysa Kurtz ile karşı karşıya geldiklerinde ne olacağını merak etmeye başladım.
Vu les méthodes de Kilgore, que reprochait-on vraiment à Kurtz?
Kurtz yerel güçlerle karışık olarak Cebrail Operasyonu'nu başlattı. Çok başarılı olarak değerlendirildi.
Kurtz avait lancé l'opération Archange.
Kurtz'ün emirlerin kıçından zararlı otları topladığı açıktı.
Pas étonnant que Kurtz fasse chier l'état-major.
" Adanmışlık ve Asilikle Başa çıkma yazan Alb.
"Motivation dans la contre-guérilla", par le colonel W. Kurtz.
Kurtz'ün devriyeleri dağlık arazide sık sık pusudalar.
Les embuscades contre Kurtz se multiplient.
Kurtz üç Vietnamlı adam ve bir de kadının infazını emretti.
Il fait assassiner 4 Vietnamiens, trois hommes et une femme.
Bu çocuklar bir daha bana aynı gözle bakmayacaklar ama Kurtz hakkında dosyada yazmayan bazı şeyler bildiğimi hissediyorum.
Ils me regarderaient plus jamais comme avant. Mais je comprenais mieux Kurtz qu'en lisant son dossier.
"Şu anda Albay Kurtz ile çalıştığına dair geçerli kanıtlarımız var."
" On présume qu'il opère avec le colonel Kurtz.
O Kurtz ile birlikteydi.
Il était avec Kurtz.
Albay Kurtz'ü.
Le colonel Kurtz.
Albay Kurtz ile konuşabilir miyiz? Hey, adamım,
On pourrait... lui parler?
Etrafımda gördüğüm her şey Kurtz'ün delirdiğini söylüyordu.
Tout me disait que Kurtz était devenu fou.
Bay ve Bayan Simon Kurtz'un bebek bölümü başkanı olacaksın.
Vous serez responsable du service bébés pour M. Et Mme Simon Kurtz.
Simon Kurtz'un onayı olmadan bu telsiz gözden kaçmazdı.
Ce câble n'a pas passé l'inspection sans l'accord de Simon Kurtz.
Fakat başardılar, binbaşı Kurtz!
Capitaine Kurtz, quand même...
Kurtz seni ofisine çağırıyor, hemen!
Le chef t'attend! Va dans son bureau!
Kurtz seni sevdi!
Le chef est pédé.
Kurtz'u bulmak için, Congo nehrinin yukarısına doğru seyehat eden bir gemi kaptanının hikayesidir.
Le roman raconte le voyage d'un capitaine qui remonte le fleuve Congo afin de trouver M. Kurtz, un marchand d'ivoire posté loin dans la jungle.
Yüksek ideallere sahip zeki bir adam olan Kurtz, yerlileri aydınlatma niyetindedir.
Kurtz, un homme brillant plein d'idéaux, veut éduquer les indigènes.
Orson Welles ile deneme çekimleri yapılmış, Kurtz ve ekip dahi tasarlanmıştı.
On a filmé des bouts d'essai avec Welles jouant Kurtz, on a conçu des plateaux.
Apocalypse Now Yeşil Bereli Albay olarak bilinen Kurtz'u öldürme görevi verilen Yüzbaşı Willard'ı anlatıyor.
Apocalypse Now raconte l'histoire du capitaine Willard, qui a pour mission d'assassiner Kurtz, un colonel des bérets verts.
Kurtz kafayı sıyırmıştı ve Kamboçya'nın derinliklerinde kendi yöntemiyle savaşı idare ediyordu.
Kurtz a perdu la raison et il mène la guerre comme il l'entend au fin fond du Cambodge.
Marlon Brando Kurtz'u oynayacağının haberini yolladı.
Marlon Brando avait laissé savoir qu'il jouerait le rôle de Kurtz.
Bugün, Kurtz'un oynayacağı yerleşkenin yapımında bir takım çekimler yaptım.
E.N. COPPOLA Aujourd'hui, j'ai filmé des images sur le plateau principal, l'enceinte de Kurtz.
Nehrin sonunda, Kurtz'la Yüzbaşı Willard karakterinin yüzleşeceği, yıkılmak üzere olan bir Kamboçya tapınağı olarak tasarlanıyor.
C'est censé être un temple cambodgien délabré au bout de la rivière, et c'est là que Willard va confronter Kurtz.
- Baron Kurtz? - Bay Martins.
M. Martins?
- Kurtz? - Evet.
Kurtz?
Harry'yi Kurtz mu, Popescu mu yoksa... üçüncü bir adam mı öldürdü umurumda değil.
Peu m'importe si Harry a été tué par Kurtz, Popesco ou un troisième.
Kurtz bottan inmişti.
Kurtz avait quitté le bateau.
Kurtz neden vazgeçtiğini biliyordu.
Kurtz savait à quoi il renonçait.
Walter E. Kurtz.
" Tant que la présence au front sera limitée à un an,
Bunun ötesinde, sadece Kurtz vardı.
Après, il n'y avait plus que Kurtz.