Kıskaç traduction Français
336 traduction parallèle
- Kıskaç.
- Clamp.
Kıskaç ver.
Donne-moi une pince.
Kıskaç.
Pince.
Ama metal bir kıskaç kullanıp, lokal bası uygulayarak sinirsel iletiyi bloke edip beş... altı saniyeliğine gerideki sinir köklerini şişirirsek acaba ne olur?
Mais si l'on bloque l'influx nerveux en exerçant une pression locale, à l'aide d'une pince en métal ordinaire, juste sur le renflement de la racine postérieure des nerfs, pendant, disons... 5 ou 6 secondes.
Seni çıkarabilmek için kıskaç kullanmak zorunda kalmışlardı.
Quelles couches, les tiennes! On du recourir aux forceps.
- Kıskaç.
- Clampez.
- Kıskaç.
- Des pinces. - Des pinces.
- Kıskaç. Erica, bir kıskaç al.
Erica, prends un beignet.
Kıskaç serbest kaldığında, içinizdeki balon söner.
Quand vous relâchez la pince, le ballon en vous se dégonfle.
Bir kıskaç hareketi 17. Avrasya donanmasının yüzen kalelerinin kapsamını geliştirdi.
Un mouvement d'encerclement... impliquant les forteresse flottantes de la 17éme flotte Eurasienne...
Kıskaç getir hemen.
Un clamp, vite!
Gelen emirler doğrultusunda, saat 08 : 00'da, kıskaç harekatı için ilerlememiz emrediliyor.
"en tenaille..." Comme c'est excitant!
Kıskaç.
- Pinces.
- Kıskaç! - Kıskaç.
Forceps!
Nerede? Kıskaç!
Mais où elle est?
İki tane büyük kıskaç görüyor musun?
Vous devriez voir deux grosses pinces.
- Kıskaç.
Les pinces.
Kıskaç için vektörler ayarlanıyor.
Coordination des vecteurs du grappin.
Kıskaç faal.
Un. Activation du grappin.
Kıskaç faal.
Activation du grappin.
- Kıskaç takıldı. - Ne oldu?
Elle est clampée.
Bir kıskaç tuttum.
- J'ai tenu un clamp.
Ucunda bir parça gaz bezi olan küçük bir kıskaç.
C'est une pince avec une compresse au bout.
Hastaya A tipi aortik ayırım yapıldı ve kıskaç yardımıyla dikildi.
La patiente présentait un anévrisme de type A... réséqué après clampage.
Paris'teki enstitüye kıskaç prosedürümüzü sunacaksın.
Vous allez à Paris présenter notre travail sur le clamp express.
Simon uçmaz, ki bu da seni Avrupa Kıskaç Prosedürü Büyükelçisi yapıyor.
Mais Simon ne prend pas l'avion. De sorte que vous devenez notre ambassadeur en Europe.
Kıskaç.
Clamp.
- Kıskaç prosedürü yapmalıyız.
- Faisons un clamp express.
Kıskaç prosedürünü seçtik.
On a procédé à un clamp express.
Yan kıskaç.
Clamp.
Kıskacınız yok mu?
Drôle de façon de porter la glace!
Bu kıskacın içine nasıl girdim ben?
Comment ai-je fait pour me retrouver dans ce cirque infernal?
- Boynuna demir kıskacı geçirmeden önce mi?
- Juste avant de serrer le...
Yunan kıskacı için harika bir pozisyon.
Ça, c'est une prise grecque.
- İki damar kıskacı lazım ve atar damar dikişi.
- Il me faut deux clamps vasculaires et une suture artérielle.
Bana kıskacı verir vermez gömlek ve eldiven giydir. Tamam mı? Hazır mısın?
Dès que j'aurai les clamps, vous m'enfilerez ma blouse et mes gants.
Durumun acımasız kıskacında ne ürktüm ne de yüksek sesle ağladım
Dans ces terribles circonstances Je n'ai ni bronche ni pleure
- Şimdi kıskacı alıp onu çıkar.
- Prends la pince et retire-le.
Son aldığımız bilgilere göre sevgili Challenger'ımız kötülerin kıskacından kurtulmuş durumda. Aynasızlar fena çuvalladılar.
D'apres les dernieres nouvelles, notre Challenger soul vient de passer a travers le barrage que les laches avaient cru bon d'eriger.
Bu, yengeçtir... onu böyle tutarsan kıskacıyla seni yakalayamaz.
C'est un crabe. Si tu ne veux pas qu'il te pince, tiens-le comme ça.
- Çok sevimli. Sıskacık, gözlüklü.
- Il est tellement mignon!
Tehlike Kıskacı.
Les Dents du Danger!
Tehlike Kıskacım hayatımı kurtardı.
J'ai été sauvé par les Dents!
Biz bu masum kızı, o şeytanın kıskacından kurtarmaya çalışıyoruz.
C'est elle, cette innocente, qu'on espère sauver des griffes de ce vilain.
Kıskacı kullanacağız.
Préparez-vous au remorquage.
Oha, burun kıskacı.
Ouah, une prise du nez.
Bilgisayar, Delta 1'e kilitlen ve kıskacı kullanmaya hazırlan.
Ordinateur, verrouillage Delta 1 pour treuillage.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki "Kâğıt Kıskacı" operasyonunu duydunuz mu?
Connaissez-vous un projet créé après-guerre, l'opération Presse-papiers?
- Kâğıt Kıskacı operasyonu 1950'lerde olmuştu sanırım.
L'opération aurait pris fin dans les années 50.
- Kâğıt Kıskacı Operasyonu.
L'opération Presse-papiers.
Başkan mali kıskacı şimdiden hissediyor.
Le président commence à sentir la pression économique.
kıskançlık 60
kıskanç 44
kıskanıyorum 27
kıskandım 18
kıskanıyor musun 33
kıskanıyorsun 60
kıskandın mı 76
kıskanmak mı 21
kıskançlık mı 20
kıskanç 44
kıskanıyorum 27
kıskandım 18
kıskanıyor musun 33
kıskanıyorsun 60
kıskandın mı 76
kıskanmak mı 21
kıskançlık mı 20