Kız kardeşim traduction Français
3,913 traduction parallèle
Geçen yaz kız kardeşim boğuldu.
Ma soeur s'est noyée l'été dernier.
Bir erkek kardeşim ve iki kız kardeşim var ama daha çok küçükler
J'ai un frère et deux sœurs, mais ils sont très petits.
Ayrıca en başta size söylemediğim bir şey de var. Benim çok güzel çok cömert zaman zaman da sinir bozucu bir kız kardeşim var. Ve kendisi yakında ölecek.
Et ce que je vous ai pas dit d'emblée c'est que je suis juste un type... avec une soeur, une soeur magnifique, généreuse, parfois irritante, qui est en train de mourir.
- Ne? Zavallı kız kardeşim!
Ma pauvre, chère soeur!
Kız kardeşim Margaret.
Ma soeur Margaret.
Arayan kız kardeşim.
C'est ma soeur.
Sorun değil. Kız kardeşim beni almaya geliyor.
Ça va aller, ma sœur va venir me chercher.
Yavaşça hareket eden derinleşen gözleriyle et kadar solgun Çok düşünmekten artık erimiş hâlde... Benim örtbas edilmiş, süt kadar hafif kız kardeşim.
Veau pâle aux yeux profonds, qui bouge trop lentement, maintenant dégraissé par la perte de sa raison, mon étouffée, sœur de lait.
Benim süt kadar hafif kız kardeşim.
Ma sœur de lait.
Kız kardeşim de eskiden iriydi.
Ma soeur était grosse.
Kız kardeşim çok üzgün çünkü sevdiği adam çocuğunu hiç tanımayacak.
Ma soeur est très triste de savoir que l'homme qu'elle aimait ne connaîtra jamais son enfant.
Kız kardeşim için bekliyor olsan bile.
Même pour ma soeur.
Benim kız kardeşim gibiydi.
C'était comme ma petite sœur.
Kız kardeşim Riverdale'de yaşıyor.
Ma soeur vit à Riverdale.
İki küçük kız kardeşim açlıktan ölmüştü.
Mes deux jeunes sœurs sont mortes de faim.
Kız kardeşim.
Ma soeur.
Uzun lafın kısası sosyopat kız kardeşim bütün güven fonumu almak için beni kandırdı, ve tek tek her kuruşu alana kadar da durmadı.
Pour faire court? Ma sociopathe de soeur m'a extorqué mon entière fortune et elle ne s'est arrêtée que lorsqu'elle a prit jusqu'au dernier centime.
Küçük kız kardeşim Jem'i.
Ma petite soeur. Jem.
Benim üç kız kardeşim bir de bir insanın sahip olabileceği en mükemmel kişiliğe sahip bir abim var.
J'ai trois soeurs, et un frère parfait en tout point.
Geçen mart ayında kız kardeşim kamp yaparken boğuldu.
Et en mars dernier, ma sœur s'est noyé au cours d'un voyage en camping.
Kız kardeşim haklıydı.
Ma sœur avait raison.
Altı ay boyunca, hiç kimse kız kardeşim ve onun nedime ordusu hariç kimse beni bir kez bile görmedi.
Pendant six mois, personne sauf ma sœur et son éternel troupeau de dames ne m'a vu même un jour, une semaine.
Kız kardeşim dijital kameraya geçmemi söylüyor... -... ama bilgisayar filan da almam lazım.
Ma sœur n'arrête pas de me dire que je devrais changer pour un numérique, mais faudrait que j'aie un ordinateur et tout.
Kız kardeşim "Ölmek istemiyorum" dediğini hatırlıyor.
Ma sœur se rappelle qu'elle criait : je ne veux pas mourir.
Benim çılgın kız kardeşim sana kıyasla daha aklı başında.
Ma folle sœur est saine d'esprit, en comparaison.
Kız kardeşim burada.
Ma soeur est ici.
Kız kardeşim bu binada yaşıyor da.
Oh mais c'est avec plaisir.
- Kız kardeşim ellerinde, tamam mı?
Ils ont ma soeur, d'accord?
Kız kardeşim burada çalışıyor ve buranın ağır toplarından biri için bir etkinlik düzenliyorum.
Ma soeur travaille ici et je suis en train de faire un évènement pour quelques boue-boueux.
Evet, sadece sen ve ben kız kardeşim, işten birkaç kişi ve eski sevgilim olacaktı.
Oui, ça sera juste toi et moi, ma sœur, quelques personnes du travail, et mon ex-copain.
Hayır, o benim kız kardeşim. Baba Booey.
Non, c'est ma soeur.
Kız kardeşim yaşıyor.
Ma soeur est vivante.
O benim kız kardeşim.
Elle est ma soeur.
Patronum, ortağım, kız kardeşim, babam, benim...
Mon chef, ma partenaire, ma soeur, mon père, mon...
Kız kardeşim arabamızı çarptığı zaman babam onu evden atalım diyordu.
Et quand ma sœur a eu un accident avec la voiture familiale, mon père a voulu la virer de la maison.
Kız kardeşim birini öptüğümü görürse, lise yıllığına varıncaya kadar Google'da adını araştırır.
Ma sœur me voit embrasser un gars, elle le Google jusqu'à son album annuel du lycée.
Kız kardeşim bir polis!
Ma sœur est un flic!
Yeni kız kardeşim.
Ma nouvelle sœur.
Kız kardeşim geldi mi?
Est-ce que ma soeur est là?
Kendim ve kız kardeşim için yiyecek çaldım koleji bitirmek için iki işte çalıştım.
Voler de la nourriture pour moi et ma soeur et ensuite avoir deux emplois pour obtenir John Jay.
Kız kardeşim ; mesajlarıma cevap vermiyor.
C'est ma soeur ; elle évite mes textos.
Kız kardeşim sokakta eroin satan bir keş ile birlikte ve teyzem onun evden çıkmasını istiyor.
Elle est avec un petit trafiquant et ma tante veut qu'elle le quitte.
- Bu aslında kız kardeşim Sarah.
Quel âge as-tu ici? En fait c'est ma soeur Sarah.
- O benim kız kardeşim.
C'est ma sœur!
Kız kardeşim olmadığı için mutluyum.
Je suis heureuse de ne pas avoir de soeur.
- Üvey kız kardeşim.
C'est ma demi-sœur.
Biliyorum, kız kardeşim olmak çok zor.
Je sais, ça craint d'être ma sœur.
Ama o kızı kardeşim gibi severdim.
Mais j'aimais cette fille comme une soeur.
Kız kardeşim Denise ile benim hakkımda düşündüğüm şey de buydu.
C'est ce que j'ai appris de moi et de ma soeur, Denis.
Portway de 3 kız 2 erkek kardeşim 1 hamile annem ve manyak babamla yaşıyorum.
J'habite près du port avec mes trois sœur, mes deux frères, ma maman enceinte et mon ivrogne de papa.
Kızın, belalı kardeşim George'a deli gibi âşık mı?
Votre fille est-elle folle amoureuse de mon pénible frère George?
kardeşim 1451
kardeşim mi 18
kardeşim nerede 29
kız kardeş 33
kız kardeşi 30
kız kardeşin 28
kız kim 43
kız kardeşin mi 20
kardeşim mi 18
kardeşim nerede 29
kız kardeş 33
kız kardeşi 30
kız kardeşin 28
kız kim 43
kız kardeşin mi 20