English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ L ] / Laughlin

Laughlin traduction Français

138 traduction parallèle
Bayan Faye, Bayan Banes, Bayan Hardiman ve Bayan Laughlin...
Voulez-vous approcher Miss Fane, et vous Miss Baynes?
İşler kızışırsa, El Paso'da Laughlin'in yerinde buluşuruz.
Sinon, on essaiera Laughlin, à El Paso.
O Laughlin'in arkadaşı.
C'est un ami de Laughlin.
Bir çantanın peşindeyim. Laughlin Otel'de.
Je vais chercher un sac à l'hôtel Laughlin.
Sen Laughlin misin?
C'est vous, Laughlin?
Eğer Beynon için çalışıyorsa Beynon'un adamları bizi El Paso'da Laughlin'in yerinde bekliyor olacaktır.
Si c'est pour Beynon... l'équipe de Beynon nous attendra chez Laughlin, à El Paso.
El Paso'da Laughlin'in yeri.
Chez Laughlin, à El Paso.
Mc Laughlin polisi, Dikili Kaya'da.
La police de McLaughlin dans la réserve de Standing Rock.
Peder Laughlin bu Tanrının takdiridir, dedi.
Et le Père Laughlin, il dit que Dieu l'a voulu.
- Rol yeteneğin berbat, Laughlin.
T'es un sacré comédien, Laughlin.
- Laughlin, başarabildiğinize sevindim.
- Stevie. - Laughlin. Content que vous ayez réussi.
Ve sen, Laughlin ; sokak serserilerine anayasayı öğretmeye çalışmaktan vazgeç.
Et toi, Laughlin, arrête d'apprendre la Constitution à ces abrutis.
Yarın ki Koşan Adam'a sen katılmazsan eğer Weiss ve Laughlin katılacaklar hem de senin yerine.
Alors si tu ne fais pas Running Man demain, Weiss et Laughlin iront courir à ta place.
Bayanlar ve baylar, Ben'in dostları Harold Weiss ve William Laughlin.
Mesdames et messieurs, les amis de Ben, Harold Weiss et William Laughlin.
Laughlin, bu kadar pinekleme yeter.
Laughlin, la pause est terminée.
Laughlin'in neden bahsettiğini bilmiyorum.
De quoi parlait Laughlin?
Laughlin ve Weiss boşuna ölmüş olurlardı.
Laughlin et Weiss seraient morts pour rien.
Planlama başkanı, Jerry Laughlin.
Vice-président chargé de la gestion, Jerry Laughlin.
Güzel Laughlin, Nevada`dan Amerika Güzellik Yarışması`dan canlı yayındayız.
En direct de Laughlin, Nevada, le concours de Miss Amérique.
Leonard Haise, Laughlin, Nevada'da Golden Eagle-Casino'nun yöneticisi.
Leonard Haise dirige un hôtel et un casino à Laughlin, Nevada.
Laughlin, Flagstaff ve Vegas'ta bayağı zaman geçirmişler.
Il passait beaucoup de temps à Laughlin, Flagstaff et Vegas.
Saw Liberace bir zamanlar Laughlin'e gelmişti.
J'ai vu Liberace sur scène.
Beni Laughlin City'ye götüreceğinizi sanıyordum.
Où sommes-nous? Vous aviez dit que vous m'emmèneriez à Laughlin.
Burası Laughlin City.
On est à Laughlin.
İyi akşamlar Beyler ve Bayanlar. Ben Buck Laughlin.
Bonsoir, mesdames et messieurs, je suis Buck Laughlin.
İyi geceler Laughlin.
Bonne nuit, Laughlin.
Yöntem Laughlin'le aynı.
La même méthode qu'a Laughlin.
Laughlin'deki olay yeri uzmanlarıyla konuştum. Geçen ayki Cottage Kumarhanesi olayına onlar bakmıştı.
Je viens juste d'avoir le type en charge du vol au casino de Laughlin le mois dernier.
Laughlin, Cottage Kumarhanesi'nde miymiş?
Laughlin, le petit casino?
Tıpkı Laughlin'deki gibi.
Comme à Laughlin.
Laughlin'deki güvenlik kaseti kaydında dört zanlı var.
La video du hold-up de Laughlin.
Şansımız varsa Laughlin ve Vegas davalarını çözebiliriz.
Identifier l'inconnu nous permettrais de résoudre les deux affaires : Laughlin et Vegas.
Laughlin'de var, Vegas'ta yok.
Pour à Laughlin, contre à Vegas.
Çünkü Laughlin soygununda dört kişi olduğunu biliyordu.
- Parcequ'il savais qu'ils étaient quatre à Laughlin.
Laughlin soygunundan cepleri para doluydu.
Ils avaient toujours les poches pleines de leurs vol de Laughlin.
Carrie Maddox ve Mark Laughlin.
avec Carrie Maddox, et Mark Laughlin.
ve ben Mark Laughlin.
Et je suis Mark Laughlin.
Cinayet saatinde karısıyla Laughlin'de pazardaymış.
Il était à Laughlin, avec sa femme, à un marché.
Laughlin'den Fresno'ya uçarız.
On relie Laughlin à Fresno.
- Laughlin ne kadar uzak?
- Laughlin est loin d'ici?
- Laughlin'e gidiyoruz.
- On va à Laughlin.
Muhtemelen Reno'da yada Laughlin'dedir.
Il est probablement en virée à Reno ou Laughlin.
- Teşekkür ederim, Bay O'Laughlin. - Teşekkür ederim, Sayın Başkan.
Merci, M. O'Laughlin.
- Laughlin Polisi'nden. Ama rozetli olduktan sonra aileden demektir.
Il est de la police de Laughlin, mais il porte un insigne, il est donc de la famille.
Laughlin'le oğlumlaydım.
J'étais à Laughlin avec mon fils.
Laughlin'de oturuyor. Babam götürmüştü.
Elle vit à Laughlin, mon père m'a emmené.
Laughlin 2,5 saat uzakta. Evden 08 : 30'da mı çıktınız?
Laughlin étant à 2 h 30, vous êtes partis vers 8 h 30?
Oğlunuzun anlattığına göre Laughlin'e kadar arabada uyumuş.
Il a dit avoir dormi tout du long.
Laughlin.
Laughlin.
Laughlin, ayağa kalk!
Laughlin, lève-toi!
- Sam?
"Grand style à Laughlin, Nevada"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]