Lavar traduction Français

Tüm gereken bir dekoratörün bakış açısı ki Profesör Lavar'a göre bende var.

Il suffit d'avoir un œil averti. Et je l'ai, selon le professeur Lavar.

Profesör Lavar?

Le professeur Lavar?

Umarım Profesör Lavar'ın hoşuna gider.

J'espère que le professeur Lavar aimera.

Benim adım Cleveland Brown Jr. Ve ben de, Lavar Brown.

Et je suis Lavar Brown.

Oh, Lavar. Banyo zemininde ve Cleveland'ın yastığı üzerinde paylaştığımız şey çok güzeldi.

Lavar, ce qu'on a partagé sur le sol de la toilette, et sur l'oreiller de Cleveland était merveilleux.

Ve Lavar Miller.

Et Lavar Miller.

Eğer Lavar'ın ifadesine bakar...

Si vous regardez...

Acı çektiğini biliyorum. Ama Lavar Quintel'in oğlunun peşini bırakmazsan bu savaş tamamen kontrolden çıkacak.

Je sais que tu es blessé, mais si tu n'arrêtes pas de chasser le fils de Lavar Quintel, ça va devenir hors de contrôle.

Lavar Quintel'in oğlu ne oldu?

Que dirais-tu du fils de Lavar Quintel?

Lavar'ın oğlunu bulamadığımızı söyle. Ama bulabileceğimiz en iyi ikinci şeyi bulduğumuzu da ekle. Lavar'ın sevgili annesi.

Dis lui qu'on n'arrive pas à trouver le fils de Lavar, mais qu'on a la meilleure chose après son fils... la mère de Lavar.

Lavar'ın size ne yaptığı umurumda bile değil.

Je n'en ai rien à faire de ce que Lavar t'as fait,

Şimdi bana Lavar'ın oğlunun nerede olduğunu söyleyeceksin.

Maintenant tu vas me dire ou se trouve le fils de Lavar.

- Altın vuruş mu istiyorsun kaltak? Lavar'ın en çok sevdiği oğlu benim çocuğum değil.

Mon garçon n'est pas le fils.

Lavar'ın başka oğlu da mı var?

Lavar a un autre fils?

Lavar, Toluca Gölü'nde yaşayan beyaz bir kadınla takılıyordu.

Lavar l'a fait avec sa pétasse blanche à Toluca Lake.

Baban Lavar Quintel'in arkadaşlarıyız.

Un ami de ton père,

Demek Lavar Quintel'in oğlusun öyle mi?

tu es le fils de Lavar Quintel?

Hayır. Malzeme odasında Lavar'ın oğlu ile ilgileniyor.

Non, il est dans la réserve, il échange avec le fils de Lavar.

Lavar'ın oğlunu bırakmak zorundaydım.

Je devais laisser le fils de Lavar partir.

Lavar Quintel'i gormek istiyorum.

Je veux voir Lavar Quintel.

Rol yapmayi birakalim, Lavar.

Arrêtes ta comédie, Lavar.

Lavar Quintel Hesaplasma zamani.

Lavar Quintel a dit de rendre la monnaie de sa pièce à cette garce.

Lavar quintel ile yaptim.

Oui, avec Lavar Quintel.

Suanda metalarla olan anlasmamiz kisisel isleri halletmek icin cok kirilgan Lavar quintele olan kisisel duygularimin isimizin onune gecmesine izin veremem.

Pour le moment, nos affaires avec les Metas sont trop fragiles pour laisser mes sentiments personnels envers Lavar Quintel les affecter.

Lavar Quintel ile dost olmak?

Faire équipe avec Lavar Quintel.

Tipki Lavar Quintel gibi.

Tout comme Lavar Quintel.

Lavar quientele teklif edebilecegimiz hic birsey yoktur.

Nous n'avons rien à offrir à Lavar Quintel.

Tio yu lavar ile bir bulusma ayartlattim.

J'ai demandé à Tio d'organiser une rencontre avec Lavar Quintel.

- Lavari gormeye geldik.

- On est là pour voir Lavar.

istersen beni vur, ama geriye kalan tek dostunu da kaybetmis olursun, Lavar!

Tue moi si tu veux mais tu perdras le seul amis qu'il reste, Lavar!

Isleri buyutmenin yollarini aricaklardir, Bunun anlami er yada gec, Senin pesinden geliceklerdir demek, Lavar, ve benim sana ihtiyacim oldugu kadar senin bana ihtiyacin olacak.

Ils vont vouloir s'étendre, ce qui veut dire que tôt ou tard, ils en auront après toi, Lavar, et tu auras besoin de moi autant que j'ai bien de toi.

Lavar barisi kabul etti.

Lavar est d'accord pour faire la paix.

Er yada geç senin peşine düşecekler, Lavar.

Tôt ou tard, ils viendront te chercher.

Lortlar var. Lavar'a çete özel kuvvetlerinin silah kaçakçılığı davasını söylediğimizden beri bize borçlu.

Lavar nous est redevable après que nous l'ayons mis au courant de l'enquête du GTF sur le trafic d'armes.

Ama Daniel, Lavar'dan yardım istemeli ve kabul edeceğinden emin olmalısın.

Tu dois contacter Lavar et t'assurer de son accord.

Böylece gözlerinin içine bakıp samimi olup olmadığını anlayacakmış.

- Et savoir si tu étais sincère. - Il ne laisseront jamais Lavar entrer ici.

Lavar'la orada buluşabilirsin.

- Tu pourrais rencontrer Lavar là. - Demain?

Lavar'ı asla buraya sokmazlar.

Non, nous ne le ferons pas ici.