Lenore traduction Français
407 traduction parallèle
Lenore'u kaybetmenin ıstırabı.
" ma tristesse pour ma Lénore perdue,
Meleklerin Lenore dediği "
"que les anges nomment Lénore."
"Meleklerin Lenore dediği"
"Que les anges nomment Lénore."
Adı Lenore'du.
Elle s'appelait Lénore.
"Yitik Lenore'un özlemi"
"Oublie cette Lénore perdue."
Lenore?
Lenore...
o nerede?
Lenore!
Lenore'um. senin ekibinde olan bayan. nerede o?
Où est passée Lenore?
Mösyö Binet, tanrının tiyatroya armağanı. Lenore ile evlenmem konusunda hiç şansımın olmadığını mı söylemeye çalışıyorsunuz?
Monsieur Binet, don du ciel au théâtre, essayez-vous de me dire que ma Lenore est mariée?
Lenore, gelinim. güzelim.
Lenore, ma promise, ma belle.
ve Lenore evlenmeyi istiyor.
Et Lenore brûle de se marier.
"Lenore"? "sevgilim"?
"Lenore"? "Mon ange"?
Lenore aktristir. sıradan biridir, fakat... sıradan mı? süperim.
Une comédienne sans talent, mais une comédienne.
hayatımın ışığı, karım olacak bayan nerede?
Où est ma sublime Lenore?
- haydi evlat. Lenore nerede?
- Où est-elle?
- Lenore bu akşam benimle yiyecek.
Lenore soupe avec moi, ce soir.
gerçekten. Paris'e bu kadar yolu sadece Lenore'u görmek için geldin.
Certes, si vous venez à Paris rien que pour Lenore.
Philippe de Valmorin'ı hiç tanımıyorsunuz... siz Lenore'miydiniz?
Tu n'as jamais vraiment connu Philippe de Valmorin?
hazırlamama izin verin... benim iyi arkadaşım Dubuque... uzman bir doktor, bir milletvekilinin durumu nedeniyle.
Lenore, voici mon bon ami, Dubuque. Médecin de profession et député par obligation.
Ben boşu boşuna ödünç bir avuntuyu arıyordum acı dindirici kitaplarımda acısı için Lenore'un, o yitik O meleklerin Lenore dedikleri kızın o eşsizin, ışıyanın ışık ışık.
En vain m'étais-je efforcé de tirer de mes livres un sursis à ma tristesse Ma tristesse pour ma Lénore perdue Pour la précieuse et rayonnante fille que les anges nomment Lénore
Lenore.
Lénore.
Dön bana, Lenore. Dön bana.
Reviens-moi, ma Lénore.
Cevap ver bana, canavar. Gerçeği söyle meleklerin Lenore diye çağırdığı o ay yüzlü masum kızı görecek miyim?
Répondez-moi, monstre, dites-moi la vérité, reverrai-je un jour cette rayonnante fille que les anges appellent Lénore?
Evet, Lenore'un acı çeken ruhunu kurtarmak için sizinle gelmeliyim.
- Oui, je dois le faire. Pour le bien de l'âme tourmentée de Lénore.
Eşim Lenore'u bu evde görmüş.
... avoir vu ma femme Lénore entre ces murs.
Sevgili Lenore, benimle geçirdiğin iki yıldan sonra hâlâ kesin olmayan planlar yapıp işi şansa bırakacağımı mı düşünüyorsun?
Après plus de deux ans à mes côtés, chère Lénore, tu me crois encore capable de ça, ou de laisser une place à la chance?
- Lenore'u gördüm.
- Qu'y a-t-il, père? - J'ai vu Lénore.
Anlat bana, Lenore.
Parle-moi, Lénore.
Kızı Lenore, 19 yaşında.
Père d'une fille, Lenore, 19 ans. Identification comparative entre l'acteur Karidian et le gouverneur Kodos. Stop.
Ya Lenore Karidian olarak?
Et le rôle de Lenore Karidian?
O Lenore.
C'est Lenore.
Lenore asla bir kalp kırmamıştır.
Elle n'a jamais fait de mal à une mouche.
Pekala, sıkılmayın. Lenore her bakımdan bana karşı dürüsttü.
Lenore m'était très fidèle.
- Onlar Lenore'nin idi.
- Ce sont ceux de Lenore.
Size Lenore Kennicut ile ilgili bazı sorular sormak isterim. Onu tanıyor muydunuz?
Vous connaissiez Lenore Kennicut?
Lenore birinden asla söz etmedi, ama ben izlendiğimizden eminim.
Lenore n'a jamais vu personne, mais je suis sûr qu'on était suivis.
- Neden? Bu fotoğraf çekildikten kısa bir süre sonra, Lenore gözlük takmayı bıraktı.
Lenore n'a plus porté ses lunettes après cette photo.
Lenore'nin cesedini çıkarıyorlar.
On fait exhumer le corps de Lenore.
Açıkçası, Lenore öldürüldüğünde kontakt lens takıyordu.
Elle portait des lentilles le jour de sa mort.
Biliyorsunuz, Lenore bunları kaybettiği için şanslıyız.
Heureusement que Lenore a perdu ça.
Sanki pembe dizi gibi, Lenore.
C'est comme un soap opera, Lenore.
Şaka yapıyor olmalısın, Lenore. Hiçbir benzerlik yok.
Tu rigoles, Lenore, il n'y a aucune ressemblance.
Lenore de fark etti.
Lenore l'a aussi reconnue.
Lenore...
Lenore!
Benim, Lenore!
C'est moi, Lenore!
Bayan Lenore Reudberg karınızın iyi bir arkadaşıydı.
Mlle Lenore Reudberg était une bonne amie de votre femme.
Lenore benimle konuşmak istediğini söyledi.
Lenore voulait me parler.
Lenore resimlerdeki kadının Evelyn olabileceğine inanıyor.
Lenore pensait que cette femme pourrait être ta sœur, Evelyn.
Hem Lenore'nin yanıldığına eminim.
D'ailleurs, Lenore avait tort, j'en suis sûre.
sevgilim?
Lenore, chérie?
Lenore, yapma!
Lenore, non!