Levy traduction Français
234 traduction parallèle
Müfettiş, eski Kuntz Levy damıtma tesisini biliyor musunuz?
Commissaire, vous connaissez la vieille distillerie de Kuntz et Lévy?
Teğmen Levy, efendim.
Le lieutenant Levy.
Hibbard, Horton, Morgan, Levy.
Hayburt, Horton, Morgan, Levy.
Ben zaten o bahçelerindeki beyaz ördek süslerinden hep şüphelenmiştim. Sevgilim, bazı insanların güzellik anlayışı sapkın oluyor. Bu tür saygısız davranışlar ailede başlar.
Hélas, David Levy n'est plus de ce monde, mais c'était le producteur, et un jour, à Manhattan, en passant devant une librairie, il a aperçu un livre de Charlie en vitrine, où on pouvait voir la "famille",
Kız gibi davranma. Peki, tamam. Baltalarla nasıl hokkabazlık yaptığımı göstereyim.
J'étais ami avec David Levy à l'époque.
Adın : Esther Levy.
Votre nom, Esther Levy.
Levy olmaz. Sana ne diyebiliriz?
Levy ça n'ira pas, on va vous appeler comment?
Bayan Levy buna mükemmel bir şekilde devam edebilir.
Mademoiselle Levy est parfaitement capable.
"Bayan Levy" mi?
Mademoiselle Levy?
Camille Levy, Denver'a molasız.
Camille Lévy, direct pour Denver.
- Bayan Levy.
- Mlle Lévy.
- Hayır, Bayan Levy.
- Non, Mlle Lévy.
Ah Levy. Geldiğine sevindim.
Levy, c'est gentil d'être venu.
Ve eğer bilmen gerekiyorsa, Levy, öldüğü gün bütün gün göz yaşı döktüm.
Et je peux le dire : j'ai pleuré, le jour de sa mort.
- Sakin ol. - Thomas Babbington Levy.
- Thomas Babbington Levy.
- Tanrı aşkına H. V. Levy idi.
- C'était H.V. Levy, non?
- Yolun karşısında oturan Tom Levy.
Tom Levy le type d'en face.
Memur Morris Levy. Adım bu.
Je m'appelle Morris Levy.
Levy, Levine.
Levy, Levine.
İsmi Levi.
Il s'appelle Levy.
- Bu gece mi? ... Ona iyi olduğumu söyle...
Et sí Levy appelle, dís-luí que je vaís bíen.
- Ben Doktor Levi. - Nasılsınız?
Je suis le Docteur Levy
Doktor Levi'yle konuştuğumda, sen zaten oradaydın.
Le temps pour moi de parler au Dr. Levy... tu étais déjà là-bas.
Bakalım Doktor Levi'nin söylediği terimi hatırlayacak mıyım. Evet.
Voyons si je me souviens du terme exact que Levy a utilisé.
- Gus Levy orada mı?
- Gus Levy est là?
Gus Levy'e ihtiyacın var.
- Il vous faut Gus Levy.
Eğer oraya çıkıp da yalan söylersen... Gus Levy'i korumak için ya da başka birini, her kim olursa... İşini bitirirler.
Si vous mentez sous serment pour protéger Gus Levy ou les autres, ils vous inculperont.
Hiç onunla birlikte çalışmadım. Ama Gus Levy ile çalıştım.
J'ai jamais travaillé avec lui mais j'ai travaillé avec Levy.
Levy hakkında bir şeyler biliyorum.
Je sais des trucs sur Levy.
Ve Levy de Ciello ile çalışmıştı.
Et il bossait avec Ciello.
Bize Levy aleyhinde kanıt verebilir misin?
Avez-vous des preuves contre Levy?
Baksana, Garment Center gizli işi için Gus Levy'i sen tavsiye etmemiş miydin?
Vous n'avez pas recommandé Levy pour le quartier de la fripe?
Gus Levy, Bill Mayo ve Dom Bando ile çalışıyordun, doğru mu?
Vous travailliez avec Gus Levy, Bill Mayo et Dom Bando, non?
Sen olmazsan Levy, Marinaro, Mayo olur.
Alors ce sera Levy, Marinaro, Mayo.
Danny, Polito haftaya Gus Levy'i içeri alıp, sorgulayacak.
Polito fait venir Gus Levy la semaine prochaine, pour une inculpation.
Ve Gus Levy'nin de bildiğini sanmıyorum.
Gus Levy ne sait rien non plus.
Gus Levy, beni hapse göndermeyecek Mario.
Gus Levy ne m'enverra pas en taule.
Dedektif Levy, şu anki pozisyonunuz...
- Inspecteur Levy, - vous n'êtes pas en position...
Levy, bu davadan kolayca kurtulabilirsin.
Vous pouvez éviter le procès.
Gus Levy, Joe Marinaro, Bill Mayo.
Gus Levy, Joe Marinaro, Bill Mayo.
Levy.
Levy.
Eğer Marinaro ve Mayo'yu ikna edebilirsen, belki sonra üçünüz birlikte, Levy'i de ikna edebilirsiniz.
Entre vous, Marinaro et Mayo, vous pouvez convaincre Levy.
Eski hukuk profesörüm savunmayı kabul etti. - İşinde en iyisi o. - İster misin?
C'est un vieux prof de droit, Harold Levy, qui me défendra.
Bu konuyla Harold Levy ilgileniyor.
Non. Peter m'a conduit.
Ama ona da hiçbir şey söylememişler. Otursana.
J'ai mis Harold Levy sur l'affaire, mais ils n'ont rien voulu lui dire.
Hibbard, Horton, Morgan ve Levy.
Hayburt, Horton, Morgan et Levy.
- Profesör, ters bir şey mi var? - Hayır. Hayır, hayır.
Bref, David Levy a acheté le livre, est allé en Californie et a commencé à travailler sur le projet.
Weinstein ödemezse, Hartmann'a giderim, anlıyor musun?
Il y a aussi Roth, Lévy, et d'autres.
- Levy?
- Levy?
- Kimsin?
- Qui tu es? - Levy.
Hatırlar mısın Glanchfield Stamphover'a o sahte doktor raporuna itiraz etmeleri için ne kadar ödemişti?
Combien avons-nous dû verser à Schmoll-Lévy-Kahane... pour contester son certificat médical bidon?