English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ L ] / Literatüre

Literatüre traduction Français

13 traduction parallèle
Çevirisini yaptıracağım zengin bir literatüre sahip.
Une abondance de littérature, que je vais faire traduire et traiter.
Hatta bu konu hakkındaki literatüre de katkıda bulunmuştum, Bay Wilson.
La coloration des écailles du poisson dans ce ton de rose existe exclusivement en Chine.
Dante ile ilgili her şeyi öğren. Gerçek adıyla başla, ben de bu şövalyeliğini literatüre geçireyim.
Revenez avec les infos sur Dante, à commencer par son vrai nom, et vous serez chevalier des Arts et des Lettres.
Sıkıştım. Beni buradan çıkar. Literatüre uygun olmadığını biliyordum.
Je savais que la littérature n'était pas ton fort.
- Yani, literatüre göre demek istedim.
Si on en croit les ouvrages.
Sanırım hiçbiriniz literatüre de göz atmamışsınızdır.
Et personne n'a lu les instructions?
Ancak, belli bir zaman içinde İngilizler ilk işsizlik yardımı olarak literatüre giren "Maaşa bağlama" yani tahsisat sistemini geliştirdiler.
Mais des années plus tard, les Anglais inventèrent le Régime d'allocations, les premières prestations de chômage.
Son anda literatüre giremeyen bu yaratık beni, benim kurduğum ama senin yönettiğin şirketle senin aranda seçim yapmaya zorlarsa hayatımı mahvedecek olsa da şirketi seçmek zorunda kalabilirim.
Et si ce sous-fifre du barreau me donne le choix entre sauver ta peau ou la société que j'ai fondée et que tu diriges, je devrai peut-être choisir la société, même si ça fout ma vie en l'air.
Literatüre göre, solak biri gerçekten varsa yardımcı, takipçi, itaatkar kişiliğe sahip biridir.
D'après les documents, s'il y a un gaucher c'est un acolyte, un comparse, quelqu'un de soumis.
Annemin ölüm nedeni, literatüre girmemiş tıbbi bir durum.
Ma mère est morte des suites de sa maladie, pas d'une convention littéraire.
İdeolojik saflık beraberinde bir zafiyet doğurur yobaz düşünce literatüre göre bilimi reddeder, gerçeklerle hareket etmez yeni bilgilere heves duymaz gelişime düşmanca bir korku besler eğitimi gözünde canavarlaştırır kadın bedenini kontrole çalışır..
Pureté idéologique, refus du compromis, interprétation littérale des textes saints, mépris pour la science, indifférence aux faits, insensibilité aux découvertes, crainte hostile du progrès, diabolisation de l'éducation, nécessité de maîtriser le corps des femmes,
- Ne yapıyorsun? Parmağımla patent işaretimi çizdim, çocuğum.. ... çünkü "poltergasm" sözcüğünü literatüre ben kazandırdım.
J'ai dessiné un sigle protégeant la marque avec mon doigt, mon petit, car j'ai déposé en tant que marque le mot "poltergasm".
Literatüre, sadece bir yarışı kazanmak için herkesin önünde altına işeyen eleman olarak geçtim.
Tu as devant toi un mec qui s'est fait pipi dessus en public pour gagner une course.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]