Ll traduction Français
40,620 traduction parallèle
Akıllı ve sadık.
Intelligente et loyale.
Sence akıllıca bir hamle miydi bu yüzsüzce bütün arkadaşlarımın önünde bana saldırmak?
Penses-tu vraiment qu'il est sage... de m'attaquer ouvertement devant tous mes amis?
Desteklemek istediğin tasarıyı okumanı istememiz, şüpheci olduğumuz anlamına gelmez Callie, buna akıllı olmak denir.
Vouloir lire le projet de loi que tu supportes ce n'est pas être soupçonneuses, Callie, c'est être intelligentes.
Sanırım bir çok kartel o şeylerden uzak duracak kadar akıllıdır.
Les cartels sont assez malins pour éviter ça.
Boğulmuş, ondan önce de adam akıllı dövülmüş.
Elle a été étranglée, après avoir été tabassée.
Akıllıca bir hareket.
C'est malin.
Bu yıllık değil, her çeyrek için.
Par trimestre, pas par an.
2 bin yıllık, iki yüzlülük, kölecilik ve baskı sembolü. Ama yüzümü yakmaz.
C'est le symbole ancestral de l'hypocrisie et de l'oppression, mais ça me cramera pas.
O herifler Cennet'in en akıllı olanları değiller gibi ama yine de onların melek olduğunu söyledin. - Ee ne olmuş?
Ces types ont pas l'air très futés, mais c'est des anges.
Not almama gerek yok çünkü 39 yıllık evliliğimizde her zaman en sevdiğindi.
J'ai pas besoin de l'écrire, parce que c'est ton préféré depuis les 39 ans qu'on est mariés.
Bir şempanzeye göre oldukça akıllısın.
Tu sais, tu es assez intelligent, pour un singe.
Seksi, akıllı sofistike altın gibi kalbi olan...
Elle est sexy, intelligente, sophistiquée, avec un cœur d'or...
- Akıllı uygulamalar sayesinde.
- d'appareils intelligents.
Sen daha akıllısın, John.
Tu es intelligent, Charles.
Benim olabileceğimden çok daha akıllısın.
Plus intelligent que je ne l'ai jamais été.
Kendimi erken bir ölümden kurtaracak kadar akıllı değilim.
Pas assez intelligent pour me sauver d'un enterrement prématuré.
52 yıllık kamu hizmetimde öğrendiğim bir şey varsa o da hiçbir sorunun veya krizin 20 dakika içinde tamamen çözülemeyecek kadar karmaşık veya vahim olmadığıdır.
S'il y a une chose que j'ai apprise en 52 ans de service public, c'est qu'il n'existe pas de problème si complexe ou de crise si grave qui ne puisse être réglé en 20 minutes.
- Yıllık on bin.
- Dix mille par an.
Bin yıllık bir tarihi var.
Une cérémonie vieille de plusieurs milliers d'années.
Burada akıllıca olan fırsatımız varken tünellerden gitmek. - A.L.I.E'nin zombileri başımıza çökmeden.
- On devrait passer par les tunnels tant que l'on peut, avant que les disciples d'A.L.I.E débarquent.
Kıllı hobbit ayakları diye düşünmüştüm de.
Je pensais que tu voulais parler d'Hobbit comme dans "pied poilu".
Hatta sen tanıdığım en güçlü ve en akıllı kadınsın.
En fait, vous êtes le plus fort, plus intelligent femme que je connais.
Belki akıllı bir telefon almalısın.
Tu devrais peut-être t'acheter un portable.
Theo bütün akıllı gereçlerimi aldı.
Théo m'a volé tous mes appareils intelligents.
Akıllı bulaşık makinesini aldı, akıllı fırını aldı, akıllı yıkama-kurutma makinesini aldı.
Il a pris mon lave-vaisselle intelligent, Il a pris mon four intelligent, Il a pris mon sèche linge intelligent.
Sanırım Theo'nun sende kalmasına izin vermek çokta akıllıca değildi, ha?
Je suppose que ce n'était pas si intelligent de laisser Théo dormir chez toi, non?
Linus, büyütüleyecek şey çorabını kurutucuda kaybetmektir, akıllı kurutucunun salak kardeşim tarafından çalınması değil!
Linus, perdre une chaussette dans le sèche-linge n'est pas grave, mais se faire voler son sèche-linge par mon stupide frère l'est!
Güçlüsün, akıllısın.
Tu es forte, intelligente.
Akıllıca.
C'est rusé.
Akıllısın.
Tu es intelligente.
Büyüktü, kıllıydı ve bir köpekti tamam mı?
C'était gros, poilu, et c'était un chien.
Eksik olma da, zaten birkaç yıllık ömrüm kalmış.
Merci, mais je n'avais plus que quelques années, en fait.
Onunla konuşmanı istiyorum, biraz akıllı olsun, sakin dursun.
Parle-lui. Parle-lui de ton ami.
Max, telesekreter mesajını duydum ve ofisimde bir sürü Evde Tek Başına tarzı tuzaklar buldum. Her biri bir öncekinden daha zalimce ve akıllıcaydı.
Max, j'ai entendu le message d'accueil, et j'ai trouvé des pièges du style Maman j'ai raté l'avion dans mon bureau, chacun plus diaboliquement intelligent que le précédent.
Yani üç yıllık ama tadı hâlâ güzel.
Ils ont trois ans, mais ils sont toujours bons.
Neredeyse bin yıllık bir tarihe sessizce tanıklık eden Westminster Salonu Sör Winston'ın doğum günü kutlamalarına sahne oldu.
C'est à Westminster Hall, témoin silencieux de mille ans d'histoire, qu'a été fêté l'anniversaire de Sir Winston.
- Bence bunu reddetmek akıllıca olmaz.
- Il serait malvenu de la refuser.
Akıllı ol tamam mı?
Mais sois intelligente, d'accord?
- Evet. Kadın akıllı.
Une si gentille femme.
Çok akıllı bir adam bana demişti ki ; eğer her şey yolunda giderse bu iyi gitmezse bu daha da iyi.
Un homme très intelligent m'a dit un jour... "Si tout fonctionne : c'est bien" "Si ça ne fonctionne pas : c'est très bien"
- Akıllı ve disiplinlisin.
Je veux dire, vous êtes intelligent et discipliné.
- Akıllı bir hamle.
Il est le choix judicieux.
Baracus'ü gördükten sonra, Bay Boss'un Peyton'ın peşine düşmesinden korkuyorum.
Après avoir vu Baracus, je suis inquiet M. Boss'll viendront après Peyton prochaine.
Bunun için 20 yıllık bir kariyeri riske attım.
Je risquais une carrière de 20 ans en cours d'exécution cette histoire.
İstediğim şey çocuğumu büyütmek büyüdüğünü görmek ve benden çaldığın 26 yıllık babalığı geri almak.
Ce que je désire c'est élever mon enfant, la regarder grandir, et être son père les 26 années que tu m'as prises.
Biraz yalan söylersin ya da benim eski eşim gibi bir sürü yalan söylersin! 13 yıllık evliliğimizin sonucunda onun beyaz yakalı bir suçlu olduğunu ve tüm hayatımın bir aldatmaca olduğunu öğrendim!
Tu mens un peu... ou dans le cas de mon ex-mari, tu mens beaucoup... durant les 13 ans de notre mariage, jusqu'à ce que je découvre que c'était un criminel et le spectacle de ma vie était une honte.
Akıllı yatağım şekerleme modunda kaldı şimdi.
Mon lit Sleep Number est coincé sur le mode sieste.
Akıllı birine benziyorsun Kamekona. Yani Levi Sosa'nın çok tehlikeli bir adam olduğunu muhtemelen anlamışsındır.
Tu sembles un type intelligent, Kamekona, ce qui signifie que tu as probablement déjà compris que Levi Sosa est un homme vraiment dangereux.
İnsanlık için bir Nuh Gemisi inşa edip seçilmiş kişilerle birlikte 2000 yıllık bir uykuya daldı ve insanlığın yok olmasına engel oldu.
Il a créé une arche pour l'humanité et en a sélectionné certains pour dormir pendant 2 000 ans et vaincre l'extinction de l'humanité.
Ama akıllının dudakları kendini korur. "
" Mais les lèvres des sages les garderont.
Akıllıca olduğunu düşündüm.
- C'était malin.