Lord traduction Français
6,286 traduction parallèle
Kurtulup güvenli bir yere vardıktan sonra ise Lord Zuko, Tonraq ve Beifong'la karşılaşmışlardır.
Elles ont rejoint le seigneur Zuko, Tonraq et Beifong.
Aman Tanrım. Bu Lord Zuko.
C'est le seigneur Zuko!
Lord Zuko, tabii ya.
Le seigneur Zuko, mais oui!
Lord Zuko ile bu konu hakkında konuştuk ve üzerinde çok düşündüm.
J'en ai parlé avec le seigneur Zuko, et j'y ai bien réfléchi.
Ama bir gün, Lord Rutherford'un nitrojeni oksijene dönüştürdüğünü okudum.
Et un jour, j'ai lu que Lord Rutherford changeait de l'azote en oxygène.
Lewisburg'dan Lord-İyi-Çakar senin koma sonrası bekaretin için 3,000 dolar teklif ediyor.
LordBangsALot de Lewisburg, PA, a donné plus de 3.000 $ pour ta virginité post-coma.
Lord Sinderby orman tavuğu için Brancaster Kalesi'ni kiraladı.
Lord Sinderby a loué Brancaster Castle pour la chasse.
Ev inanılmaz büyük ve Lord Sinderby'yi tanıyorsam her şeyin en çabuk şekilde hallolmuş olması gerek.
La maison est imposante et connaissant lord Sinderby, tout sera fait
Lord Hazretleri için doldurma yapacak olan benim, ki senin asla yapamayacağın bir şey.
Je suis le chargeur de M. le Comte, ce que vous êtes incapable d'être.
Boşanma Lord Sinderby için üstesinden gelmesi büyük bir şey.
Le divorce sera une grosse épreuve à digérer pour lord Sinderby.
Lord Sinderby, Branson and Barrow...
Lord Sinderby, Branson et Barrow.
Larry Grey gibi konuşmak istemem ama Lord Sinderby'nin mükemmel damat fikrine uymuyorum.
Je ne veux pas ressembler à Larry Grey, mais je ne suis pas le beau-fils parfait dans l'idée de lord Sinderby.
- Lord Hexham bir problem olacağını düşünmemişti.
Lord Hexham n'avait pas l'air de penser que cela serait un problème.
Eski Lord Hexham zamanında, gençken bir kere gelmiştim.
J'étais déjà venu ici jeune, du temps de l'ancien lord Hexham.
- Yenisi pek burada değil.
- Le nouveau Lord vient rarement,
Lord Hexham rahmetli babasının dostlarına nazik olmamızı rica etti.
Lord Hexham nous a demandé d'être gentils avec les amis de son défunt père.
Bu, Lord Sinderby için yalçın bir durummuş gibi duruyor.
C'est compliqué vu ce qu'ils doivent penser de lord Sinderby.
Sizin Lord Grantham'a geçici uşaklık yaptığınızı düşünüyorum.
Vous êtes le valet temporaire de lord Grantham.
- Ben Lord Stowell'in kâhyası Stowell.
- Je suis le majordome de lord Sinderby.
- Lord Hexham nadiren evde olur o yüzden burada tam bir çalışan kadrosu yok.
- Lord Hexham vient rarement, donc il y a peu de personnel.
Lord Merton'a da sordum.
Et j'ai invité lord Merton.
Lord Hexham'ın birkaç arkadaşını da topladınız diye biliyorum. Çok iyi olmuş.
C'est gentil d'avoir invité des amis de lord Hexham.
Lord Sinderby, artık aile olduğumuza göre Rose'un ailesinin durumunu kabul etmek daha iyi olmaz mı?
Lord Sinderby, nous sommes de la famille, il serait mieux d'accepter la situation.
Lord Sinderby bunu hoş karşılamayacaktır.
Lord Sinderby n'apprécierait pas cela.
Zaten Leydi Rose onun Lord Sinderby'yi bile sevmediğini söyledi.
Selon lady Rose, il n'aime pas non plus lord Sinderby.
- Lord Hazretleri'nin sevilmesi kolay biri olduğundan emin değilim.
- Monsieur ne doit pas être facile à apprécier.
- Bu bana şeyi - Lord Sinderby'nin şahsi uşağını gördün mü?
- Avez-vous vu le valet de Mr Sinderby?
Lord Sinderby'nin şahsi uşağını nerede bulacağımı biliyor musun?
Où puis-je trouver le valet de Mr Sinderby?
Leydi Mary'nin Lord Sinderby'yi kızdıracak bir şeyi sorun yapacağını düşünüyor musun?
Lady Mary s'opposerait-elle à attirer des ennuis à lord Sinderby?
- Lord Hazretleri'nin emri.
- C'était vos ordres.
Lord Hazretleri ile daha önce anlaşmazlığım olmuştu ama hiç insan önünde aşağılanmamıştım. Şimdi de başlamaya niyetli değilim.
Le comte m'avait déjà tapé sur les doigts, mais je n'avais jamais été humilié en public et je ne compte pas m'y mettre.
Bu durum Lord Hazretleri'ne öyle davranması için pek bahane vermiyor.
Cela n'excuse aucunement le comportement de lord Sinderby.
'Lord Hazretleri'!
Lord Sinderby!
10 dakikalık geçmişi olmayan bir Lord Hazretleri unvanı.
Un titre vieux de 10 minutes.
Onun pisliğe bulaşmış Lord Hazretleri'yle ilgili pek çok şey biliyorum.
Je connais beaucoup de ses secrets inavouables.
Lord Sinderby'nin gelmemesi ne yazık.
Quel dommage que lord Sinderby ne veuille pas venir.
Lord Sinderby, beni de getirebileceğini söyledi.
Effectivement. Lord Sinderby lui a dit de m'amener.
Atticus, Lord Sinderby'nin oğlu olan mı?
Le fils de Lord Sinderby?
Eski Lord Hexham babamın kuzeniydi.
- Oh? Le vieux lord Hexham était le cousin de mon père.
Ne tesadüf, Lord Sinderby'nin de adı Daniel.
Ça alors! C'est le prénom de lord Sinderby.
Lord Sinderby'yi kurtarmak için öyle davrandın ancak beni de kurtardın.
Vous avez sauvé lord Sinderby, mais vous m'avez sauvée aussi.
- Lord Hazretleri'ne söyleyecek misiniz leydim?
Le direz-vous à Monsieur?
Lord Hazretleri ve Bay Murray'e giden mektuplar aynı hikayeyi söylüyordur.
Les lettres à Monsieur et Mr Murray doivent raconter la même histoire.
Neden Lord Sinderby panik içindeydi?
Pourquoi lord Sinderby était-il en panique?
Lord Hexham nasıl birisi?
Comment est le nouveau lord Hexham?
Lord Hazretleri konuştuğumuz gibi tabii ki Bay Murray'e telefon edecek.
Le comte doit être en train d'appeler Mr Murray.
Bu taraftan gel de Lord Hazretleri'ne merhaba de.
- Non, non. Venez par ici pour saluer le comte.
Lord Hazretleri birkaç iyi haber almış, ben de utanmadan fırsatı kullandım.
Monsieur a reçu de bonnes nouvelles. J'en ai honteusement profité.
# God Rest Ye Merry Gentlemen # Son kıta
♪ Now to the Lord sing praises
Sonra... beni kendisini getiren taksinin içine fırlattı ve Lord Grantham'a gönderdi.
Puis.. elle m'a jetée dans l'attelage qui l'avait amenée et renvoyée à lord Grantham.
Umarım bu akşam izin verirsiniz Lord Hazretleri'ne bu mükemmel parti ve olağanüstü yıl için teşekkür etmeme.
J'espère que vous me laisserez parler pour vous pour remercier le comte pour cette belle fête - et pour une année merveilleuse.