English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ L ] / Luton

Luton traduction Français

47 traduction parallèle
Luton'daki hanın erzakı çoktu. Bu nasıl oluyor?
L'auberge de Luton est bien approvisionnée.
BBC ipi uzatalım mı? Çok iyi olur.
Ainsi, le 22 février 1966 à l'aéroport de Luton...
Neyse, bunları unutmadan, bu uçağı Luton'a uçurabilir misiniz lütfen?
Cela étant, pouvez-vous m'emmener à Luton?
Bu uçağı Luton'a uçurmanızı istiyorum, lütfen.
Vous savez, je veux que vous pilotiez cet avion jusqu'à Luton, s'il vous plaît.
Luton yakını olur.
Ou tout près de Luton.
Luton otobüsüne binerim.
Je prendrai le car pour Luton.
- Öğlene Luton'da olursunuz.
- Vous serez à Luton pour le déjeuner.
Küba'ya gelip oradan Luton uçağına binerim.
J'irai à Cuba et je prendrai un vol pour Luton.
LUTON EKSPRES
LUTON EXPRESS
Norman'ın Luton Havaalanı'nda bir uçak hangarında yattığı sonucuna varmıştı.
Il arriva à la conclusion que Norman dormait dans un hangar d'aviation à l'aéroport de Luton.
Böylece 22 Şubat 1966'da Luton Havaalanı'nda...
Et donc, le 22 février 1966, à l'aéroport de Luton...
Nereden, bilmiyoruz. Belki Leicester ya da Luton.
Peut-être de Leicester ou de Luton.
Hayır, zamanımız yok, hemen Luton'a geçiyoruz.
Pas le temps, nous partons pour Luton.
Luton'da üç yönlü mücadele, Alan Jones Akıllı Parti, ortada Tarquin Fim-Tim-Lim - Bim-Whim-Bim-Lim Bus Stop-F'tang-F'tang - Olé-Biscuit Barrel, Salak Parti ve Kevin Phillips-Bong, Hafif Salak adayı.
Ici, à Luton, on assiste à un combat à trois entre Alan Jones, du parti des Raisonnables, au centre, Tarquin Fim-Tim-Lim - Bim-Whim-Bim-Lim Arrêt de Bus-F'tang-F'tang - Olé-Biscuit, du parti des Farfelus, et Kevin Phillips-Bong, candidat des Légèrement Farfelus.
Böylece Salak Parti Luton'u aldı.
Les Farfelus remportent à Luton.
Luton'da da Salak Parti kazandı. İlk sonuçlar.
Les Farfelus gagnent la première ville de ces élections.
Çok akıllı seçmen eğilimi gösteren salak olmayanların çoğunluğu oluşturduğu Luton, salağa bağladı.
Luton, ville traditionnellement raisonnable, ayant une faible proportion de farfelus est devenue complètement gaga.
Luton'da ibre ne durumda?
- A quoi est dû ce revirement?
- Luton'dan şimdi haber geldi teyzem hastaymış.
- Des nouvelles de Luton.
Geçen yılın yarı finalisti, Luton'dan Bay Harry Bagot.
Il était 1 / 2 finaliste l'an dernier : Mr Harry Bagot de Luton.
- Evet, Arthur, evet.
Harry Bagot, vous êtes de Luton?
Instamatic fotoğraf makinesi Dr. Scholl sandaletleri ve Daily Express'i vardır ve saatlerce bu ülkeyi Bay Smith'in yönetmesi gerektiğinden, Enoch Powell'ın kaç dil konuşabildiğinden bahsedip durur bütün Cuba Libre'lere kusar.
Et vous vous faite coincer par des commerçants de Luton, beurrés, armés d'Instamatic, de sandales du Dr Scholl, et du Daily Express de la veille. Et ça bavasse, encore et encore, "comment ça se fait que Mr Smith peut se payer ce voyage".
Luton'lu sarhoş bir manav seni köşeye sıkıştırır. Instamatic fotoğraf makinesi ve geçen Salı'nın Daily Express'i vardır.
Et on se farcit un épicier ivre mort de Luton, avec un instamatik et le Mirror de mardi dernier,
Saatlerce bu ülkeyi lan Smith'in yönetmesi gerektiğinden ve Margaret Powell'ın kaç dil bildiğinden bahseder. Bütün Küba Libre'leri kusar. Ve beş günlük paket turda Luton Havaalanı'nda geçirilen dört gün.
S'il vous plaît... et il blablate sur l'Angleterre qui part en bouille et ici c'est une langue de sauvages et il dégueule son punch et gémit qu'il a passé 4 jours sur les 5 à l'aéroport
En sonunda, son gün havaalanı bekleme salonunda herkes üstünde adları yazılı iğrenç, çirkin minik eşekler ve boğa güreşi posterleri alır. Mesela "Antonio ile Norwich'li Bay Brian Pules" yazdırır. En sonunda Luton'a indiğinizde sizi eve götürecek bir uçak bulunana dek uçak yerde 4 saat bekler.
... et on s'arrache des bourribots avek son nom marqué dessus et quand vous arrivez enfin à Manchester, il n'y a qu'un seul bus pour vous trimballer sur les 60 miles restants...
- Luton Sarayında,
- Au Luton Palace.
Luton nehir gemilerinde çalışıyorlar.
Les pilleurs de bateaux sur le fleuve.
Ben Luton'danım.
Je suis de Luton.
Luton'da yaşayan bir teyzem var, bu yüzden ev transferini ayarladım.
J'ai une tante qui habite à Luton. J'ai arrangé le transfert de résidence.
Yani o Luton'da büyüdü.
Elle a grandi à Luton.
Luton'da kaldı.
C'était à Luton.
Yatağım hala Luton'da mı?
Mon lit est encore à Luton?
Luton.
Luton.
Luton ve Jack amca.
Je connaissait Luton et... Je connaissait l'oncle Jack.
Luton'a gidiyorum.
A Luton.
Luton'da, eskiden benimle hapishanede olan birini gördüm.
Il apparut qu'il y avait un ancien prisonnier qui était avec moi à Luton.
şimdiye kadar bildiğimizin hepsi bu 7 Temmuz 2005'da ne oldu 317 00 : 57 : 24,364 - - 00 : 57 : 27,959 üç-Şüpheliler Leeds Luton arası bir trenle gitti.
Voici ce que nous savons jusqu'ici sur les événements du 7 juillet 2005.
Samuel Lewton. Sebze çiftliği sahibi...
Samuel Luton, c'était un fermier.
Luton'daki kuzenine.
Par un "cousin" à Luton.
Bilgin olsun, Syed Khan'ın Luton'daki zavallı, iftiraya uğramış kuzeni Charles'ın öldüğü uçağın yapısal çizimlerini indirmiş.
Pour votre information, le pauvre cousin de Syed Khan, à Luton, a téléchargé les schémas de la structure de l'avion qui transportait Charles.
Luton'dayım. Bırak yapsınlar ve aptalca davranma.
Luton. à présent, laisses-les faire, ne soit pas bête.
- Merhaba. - Merhaba. İyi misiniz bakanım?
Il avait conclu que Norman dormait dans un hangar à avions à l'aéroport de Luton.
- Harry Bagot, Luton'lu musun?
Une bonne tentative et une très belle posture.
"Çok yağlı, değil mi?" Sonra Luton'lu sarhoş bir manav seni köşeye sıkıştırır.
"oh, c'est trop gras!"
Newton?
Luton.
Yarın Newton kendi sahasında oynuyor, biliyor musun?
Luton joue à domicile demain.
dört - araba ile seyahat.
Trois des suspects sont allés en train de Leeds à Luton. Un quatrième s'y est rendu en voiture.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]